anadoluverumelimedya.com

Kılıçdaroğlu’ndan sert çıkış: ‘Başkanlık sistemi olsaydı…’

Cinsel istismar önergesiyle ilgili konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer başkanlık sistemi olsaydı, bu yasa başkanlık kararnamesiyle geçerdi. Buna parlamenter sistem engel oldu.” dedi.

Reklam alanı

Toplumun geniş bir kesiminin tepkisi çeken cinsel istismar önergesi önce komisyona geri çekilmiş, sonra da tamamen iptal edilmişti. Cumhuriyet’ten İklim Öngel’in haberine göre Kılıçdaroğlu, cinsel istismar önergesinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talebiyle getirildiğini savundu: “Sarayın bundan habersiz olduğu düşünülemez. Öyle bir yanlış yaptılar ki 4 gün boyunça kadınlardan dayak yiyip nakavt oldular. Eğer başkanlık sistemi olsaydı, bu yasa başkanlık kararnamesiyle geçerdi. Buna parlamenter sistem engel oldu. Sorunu Cumhurbaşkanı çözdü diyorlar. Sorunu çözen Cumhurbaşkanı değil, Atatürk’ün kurduğu Meclis ve gücünü ondan alan kadınlarımızdır.” Son KHK’ların, FETÖ ile değil, muhalefetle mücadele edildiğini daha da netleştirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yol temizliği yapılıyor. Buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Ne olmuştu? AKP’li vekillerin Meclis’e getirdiği ve bugün yeniden görüşülmesi planlanan önergede şu ifadelere yer verilmişti: “(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir.” ‘Tecavüze af’ değil demişti Başbakan Binali Yıldırım ilk açıklamasında önergenin ‘tecavüze af’ anlamına gelmediğini savunarak, tepkileri ‘CHP’nin saptırması’ diye nitelemişti. Ancak Yıldırım daha sonra teklifin muhalefetle tekrar görüşülmesi için partisine talimat vermişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise önergeye “İnsanlığa sığmaz” sözleriyle tepki göstermişti. Kadın örgütleri karşı AKP’lilerin ‘toplumun kanayan yarasına çözüm olacağı’nı savunduğu önergeye kadın örgütleri tek ses halinde karşı çıkıyor. 83 kadın örgütü, Meclis’e sunulan önerge için, “Kadın ve çocuklara ‘tecavüz hakkı’ verecek hiçbir yasayı kabul etmeyeceğiz!” derken, iktidarın kadın ve aile politikalarıyla yakınlığıyla bilinen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de tasarıya dair çekincelerini sundu. KADEM, tasarının diğer kadın örgütlerinin de belirttiği üzere istismar faillerinin cezasız kalmasının önünü açacağını belirtti: “Tasarının, en önemli çıkmazlarından biri cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun ‘kendi iradesi’ nasıl tespit edilecektir? Bu konunun da ayrıca değerlendirilmesi gerekir.” Tepkilerin artmasına rağmen Yıldırım ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önergeyi savunmayı sürdürmüş, son olarak AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, CHP ve MHP’yi arayarak kendi önergelerini sunmalarını istemiş, talep her iki parti tarafından geri çevrilmişti. Bakanlar Kurulu ardından açıklama yapan Numan Kurtulmuş, “CHP ve MHP’nin kendi teklifini getirmesinin en doğru yol olduğunu sanıyoruz. Bu eleştirileri yapanların kendi tekliflerini getirmeleri sorumlulukları değil midir?” demişti. Partileri aramadan önce Reuters’a konuşan Elitaş da, düzenlemenin geri çekilmeyeceğini belirtip, “Ya getirsinler önerilerini ya da yarın son oylamasını yapacağız” diye konuşmuştu. Önergeyi Meclis’e sunan imzacı vekil Ramazan Can ise, Yıldırım’ın talimatıyla muhalefetle görüşerek önerileri dinleyeceklerini, gerektiği takdirde değişiklik yapılabileceğini söylemişti.

sanalgaste

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.