Ulusal Kanal programcısı ve Yeniçağ yazarı Tuncay Mollaveisoğlu’na 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yazdığı bir yazı nedeniyle ‘terör örgütü propagandası’ yapmak suçlamasıyla dava açıldı. Davanın bugün görülen ilk duruşmasında savcı Mollaveisoğlu’nun analiz yaptığını, suç unsuru oluşmadığını, beraat etmesi gerektiğini mütalaa etti. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise gerekçesini daha sonra açıklayacağını belirterek Mollaveisoğlu’na 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Cezayı ertelemeyen mahkeme, para cezasına da çevirmedi.
“KİMSE GÜVENDE DEĞİL”
Mahkeme kararında “Mollaveisoğlu’nun gazetedeki yazısında FETÖ’nün şiddet içeren eylemlerini meşru gösterdiği ve övdüğü anlaşıldığından ve bu şekilde ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçunu işlediği sabit olduğundan” ifadelerini kullandı.
Mollaveisoğlu kararın ardından yaptığı açıklamada “Bu mahkumiyetten sonra her türlü gazetecilik faaliyeti suç oluşturur. Hayatımı karşı devrimciler ve FETÖ ile mücadeleye adamış bir gazeteciyim. Programlarım ve yazılarım ortada. Bu yazıdan övgü çıkarmak akıllara zarar bir durum. Dileyen arşivde yazımı bulabilir” dedi.
“ÜRKÜYORLAR”
Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu’nun avukatı Celal Ülgen ise Odatv’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bu mahkemeler bağımsız mahkemeler değil. Bu mahkemeler kendilerinden çok korkuyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ın kızdıracak bir karar verdikleri takdirde hayatlarının mahvolacak diye ürküyorlar. Polis sirenlerinden çok korkuyorlar. Sirenleri duydukları zaman eyvah sıra bana mı geldi diye korkup kalp krizinden gidiyorlar. Onun için böyle kararlar çıkıyor.”
İŞTE O YAZI
Gazeteci Mollaveisoğlu’nun dava açılan yazısı ise şöyle:
“‘Oradaydım’ diyorum. Erdoğan’ı almaya gelenler en seçkin komandolar arasından seçilmişti. Ve sanıldığı gibi geri püskürtülemediler. Sonuna kadar gittiler. Polisler, asker ile çatışmanın şaşkınlığı içindeydi. Biri otelin girişinde, biri villanın içinde iki şehit verdiler. Evet aynı dakikalarda Erdoğan “halkın kontrol altına aldığı” Atatürk Havalimanı’na varmıştı. Ancak Marmaris’te yaşananlar da şaka değildi! Darbeci askerlerin Erdoğan’ın gittiğinden haberleri olmalı… Belki aileden birini esir almaya yönelik devam ettiler operasyona; villada kimsenin kalmadığını anlayıncaya kadar. Ancak yandaş kanallarda oteli basan askerlerin sivillere de ateş açtığı yalanı pompalanıyor! At izi, it izine karışmış! Marmaris’teki askerlerin hedefi Erdoğan’ı almaktı. Sivillere zarar vermemek için de azami gayreti gösterdiler.”
Mollaveisoğlu yazısını şöyle bitirmişti: “Emperyalizmin darbe girişimi başarılı olmuştur! Yıllardır besleyip destekledikleri karşı devrimciler sokaklarda “demokrasi” naraları atmaktadır! Ülkeyi yönetenler aklını başına alsın. Enselerine kadar sızmış örgütü göremeyen TSK’nın komuta kademesi istifa etsin. AKP, FETÖ ile mücadelede kararlıysa; cemaatin mallarına çökmek isteyen “siviller” içinden değil, TSK’nın kumpas davalarında mağdur olan komutanlar arasından “danışmanlık” alsın. Dedim ya at izi it izine karıştı. Oyun içinde oyun…”
Odatv.com