Uzun bir süre Türkiye PKK saldırılarıyla acaba bir etnik iç savaş yaşanır mı korkusu yaşadı.
Otuz uzun yılın saldırılarıyla çoktandır sınanmış test edilmiş dirençli bir toplumun ortaya çıktığını gördük.
Etnik iç savaşı korkusu modern Türkiye’nin gücüyle teğet geçti.
Aynı şekilde ‘mezhep’ faylarıyla uzun süre oynandı, kısmen halen kışkırtıcıları var, ancak, modern Türkiye ‘mezhep’ çatışmasına karşı dirayet gösterdi ve göstermeye devam ediyor.
AB, ABD destekli terör saldırıları, bu ülkenin etnik ve mezhebi bir çatışmaya sürüklenemeyeceğini çoktan gördüler.
AB, ABD ve kuklası terör örgütünün elinde sadece ‘kaos’ ve ‘intikam’ kaldı.
AB, ABD ve kuklası PKK’nın tek kozu kaldı:
Üst üste şok saldırılarla toplumu derin bir tedirginliğe büyük bir güvensizliğe ve kontrol edilemeyen bir siyasi ortamın yaratılmasına çalışıyorlar.
Yaşanılan acılar, vehamet ölçeğinde sayılar, daha da büyüyebilir, ancak, terörün artık ‘siyasi’ bir kazancı amacı hiç kalmamıştır.
Büyük bir saldırı altında olduğumuz yaşadığımız acılarla bir gerçek.
Bu korkunç gidişata karşı çoktandır tetikte ve ‘şerbetliyiz’, her saldırıdan sonra dost düşman toplumsal dirayetimizi görüyor
Terörün esinleyicileri eğiticileri ve yol göstericilerinin toprak-pazarlık gibi hayalleri çoktan suya düşmüştür.
Sadece terör değil, terörü kullanan AB ve ABD de bindiği ‘dalı’ kesmiştir.
AB ve ABD’nin bu topraklarda ‘siyaset’ ve hatta ‘diplomasi’ şansı kalmamıştır.
Kendini patlatan sadece PKK’lı terörist değil, kendini patlatan AB ve ABD
Terör gibi en kolay ve en sinsi ve insanlık suçu en vahşi yolu seçerek ‘sonlarını’ hazırladılar
Terörü kullananlar hiç beklemedikleri çok sert bir metanet ve dirlik duvarına-betona çarptılar.
Şüphesiz bu devasa dünya güçleri ‘infiale’ sebep olup ‘sayıları’ biraz daha çoğaltma gücüne sahipler
Ancak bizim acılarımız büyüdükçe hainler kazanmış olmuyor, ağababaları ‘galip’ gelmiş hiç olmuyor
Çünkü Türkiye’nin kolayca parçalanabilecek kolayca karıştırılabilecek bir Orta-Doğu ülkesi olmadığını gördüler.
Bombaları patlattıkça bu topraklar üstünde hangi siyasi görüşten olursa olsun insanların birbirlerine ve ülkelerine daha çok sahiplendiklerini gördüler.
Şüphesiz büyük siyasi zaaflar yeni bir terörist kuşağın büyümesinin beslenmesinin önünü açtı.
Şüphesiz Fetö’yle yaşanan yanlışlar emniyet ve ordunun ve istihbaratın zafiyetine yol açtı
Asla unutmuyoruz, hepsi dışardan büyük destek gören tarihin gelmiş geçmiş en kanlı örgütleri PKK ve İŞİD ve Fetö’yle amansız bir savaş içindeyiz.
Buna rağmen, modern Türkiye, bu karmaşık siyasi günlerinde dahi, asla diz çökmeyeceğini ve hiç de ‘kolay’ lokma olmadığını gösterdi
Çünkü Modern Türkiye’nin çok büyük bir gücü vardır: hukuk ve meclis ve yurttaşlık!
Modern Türkiye, hukuk-meclis-yurttaşlık gibi büyük kurumsal güçlerini ihmal etmediği, zaafa uğratmadığı sürece, halkını arkasına alacak ve bu amansız saldırıların üstesinden gelmiştir-gelecektir.
Gün, öfke günü değil, hukuk-meclis-yurttaşlık gibi, bu ülkeyi ayakta tutan en temel sütunları, daha da güçlendirme günüdür
Hiç birimiz korkmuyoruz, hiçbir yere kaçmıyoruz, hepimiz, dünden daha çok akıl ve tecrübe içindeyiz.
Boş ve yararsız korkuyla işimiz hiç yoktur.
Cumhuriyetimize bağlılığımız ve herşeyden çok sevdiğimiz Anadolu halkına güvenimiz tamdır.
Başımız sağolsun, terör ateşinin terörü azdıranları yakıp kül ettiğini hepimiz göreceğiz.
Nihat Genç
Odatv.com