Nasıl böyle bir şey olabiliyor demiştik, sağlıklı yorum mu, komplo teorisi mi? armd
Rıza Zelyut / Aydınlık
Ölen insan, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov ama…
Vurulan Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.
Öyle bir kuşatma altında ki…
***
Düşünün…
Bütün batı dünyası ile arası bozuk.
Rusya’ya yanaşmış.
O tarafla yeni bir yaşam alanı inşa etmeye çalışıyor.
Ama tutup Rus Büyükelçisi’ni vuruyorlar.
KENDİ ADAMLARININ SABOTAJI
Öldürülen Rus Elçisi, Türkiye-Rusya ilişkisini onarmak peşinde. Bu amaçla toplumun arasına da giriyor. Bir sergiye gidiyor.
Polis biliyor…
MİT biliyor…
İçişleri, dışişleri herkes biliyor.
Ama kimse Rus elçiyi korumayı aklına getirmiyor.
Daha doğrusu bilerek korumuyorlar.
Belli ki katile de “İşini bitir!” denilmiş…
***
Ortam tam bir cehennem…
ABD Rusya ile psikolojik savaşta.
Avrupa, Rusya’ya ambargo uyguluyor.
Bu yüzden de IŞİD’i, FETÖ’sü, PKK’sı Rusya’ya düşman…
Gel gör ki polis onu yalnız bırakıyor.
MİT, Rus büyükelçi yokmuş gibi davranıyor.
İstihbarat çalışmıyor.
Hiçbir önlem alınmıyor.
Elçi öldürülüyor.
***
Erdoğan’ın en yakın adamları…
Elçiyi korumayarak…
Onun üstünden Erdoğan’ı vuruyorlar…
Hem de en önemli tanık olan katili öldürterek olayın üstünü de örtüyorlar.
Kuşatma derin…
Ürperiyorum.
Bunca yıldır eleştirdiğim Erdoğan güç duruma düştü diye seviniyorsam namerdim.
Bedeli sonunda Türkiye ödeyecek…
Ama onu vuranlar bizim gibi Kemalistler değil…
KİMİ KULLANDILAR?
Medyada gördüğünüz fotoğrafını bırakın… Size katilin resmini yapayım mı?
*“Yeni Osmanlıcı…
*“Allahu akbar!” diye haykıran bir IŞİD militanı…
*“Dindar ve kindar!”
*Suriye’de değil Türkiye’de yetiştirilmiş.
*Hem de polis okulunda…
Yani: Kendi katilini imal eden bir iktidarla karşı karşıyayız.
Erdoğan’ı asıl kahreden de bu olsa gerek…
“Asımın nesli!” diye yaratmaya çalıştığı nesil oluyor “CIA’nın nesli!”
Ne hazin bir sonuç…
NEREDESİN EY LAİKLİK?
Mezhepçilik; milletlerin kanseridir.
Eğer Türkiye şu sıralarda mezhepçiliği reddeden iktidar olsa idi. Ümmetçilik değil de milletçilik yapılsa idi:
PKK da…
FETÖ de…
IŞİD de yaşama ve üreme alanı bulamayacaktı.
“Laiklik dinsizliktir!” diyerek rejimin altını oyanlar; teröre yaşam alanı açtılar…
Geldik bugüne…
Eğer, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamcı fanatizme açık açık tavır takınıp önlem almaz ise buna benzer başka olaylara da hazır olsun.
FETÖ’CÜ POLİS OKULLARI
Bu işler Amerikan-İsrail planıdır, diyebilirsiniz.
Ama emperyalizm bizim çocuklarımızı kullanıyor.
Gerçeği görelim: AKP, polis okullarını Fethullahçılara teslim etti. Bu okullar medreselerden bile beter. Oraya alınan öğrenciler zoraki olarak oruç tutuyor, namaz kılıyor. Bu gençlere millet olmak değil ümmet olmak dayatılıyor. Böylece cihada varıyorlar.
Yani, Fethullah sürgünde ama fikirleri iktidarda…
Rus elçiyi vuran terörist, Suriye’den gelmedi.
Onu yetiştiren Beşşar Esad değil…
Bizim polis okullarımızdaki Yeni Osmanlıcı ve Sünni mezhepçi militan öğretmenler yetiştirdi bu katili.
Allah diyor, Amerika’ya hizmet ediyor.
Tıpkı 1960’larda “Komünistler Moskova’ya!” diye bağırarak sokaklarda solcu gençleri avlayanlar gibi.
İşte mezhepçilik budur.
İSRAİL NEREDE?
Mezhepçi, Allah diyerek putlara tapar.
Ete kemiğe bürünmüş putlara hizmet eder.
Allahu akbar haykırışıyla kelle kesen IŞİD’liler neden İsrail’e saldırmaz hiç düşündünüz mü?
Çünkü, Golan Tepeleri’nde, İsrail’den bomba alır…
Türkiye’deki uzantıları da İran’ı, Rusya’yı eleştirir ama İsrail’e laf etmezler.
Rusya, Suriye, İran elçilikleri önünde bağırıp çağıran bu sıkı Müslümanlar neden Amerikan elçiliği önünde gösteri yapmazlar?
Çünkü kıbleleri Washington’dır.
Bu CIA ajanı sözde Müslümanlar bizim gençleri alır, “Allah, din, Kuran!” diyerek haçlı emperyalizmin askeri haline getirirler.
Çözüm çok basit: Mezhepçiliği bırakıp, Rabia işareti vermekten vazgeçip Cumhuriyetin kurucu ilkelerine döneceksin.
