Rıza Zelyut / Ulusalkanal
Daha düne kadar, “Suriye politikanız tamamen yanlış. Esad ile uğraşmak bize pahalıya patladı.” diye iktidarı eleştiriyordu.
Haklıydı da…
Ne zaman ki Türk ordusu PKK’nın önünü kesmek için Suriye’ye girdi. Başladılar bağırmaya… Sözcüleri, kendisi…
| Ne işimiz var Suriye’de?
Hükümet, eski Suriye politikasını değiştiriyor. Rusya’nın arabuluculuğunda Beşşar Esad ile dolaylı yoldan da olsa anlaşmanın yolları aranıyor. İki ülke belki de barışacak…
Şimdi de tersinden bağırıyor:
| Bak, düne kadar eleştirdikleri Esad ile anlaşıyorlar.
Anlaşırsa kötü mü olur ey Kılıçdaroğlu?
Demek ki senin derdin Suriye-Türkiye dostluğu değilmiş. Sen orada PKK’nın kuracağı Kürdistan engellendiği için kızgınsın.
Ne diyeyim ona? Bir kardeşine bile sahip çıkamayan insanın Türkiye’ye sahip çıkması mümkün olabilir mi?
Dersimci Kemal, Tunceli’yi Dersim yapmak peşindeki PKK’nın projelerine destek vermek için IŞİD’in tepelenmesine bile karşı çıkıyor.
CHP hiçbir zaman bu kadar fırıldak bir parti haline gelmemişti. Atatürk’ün mirasının böyle hovardaca ABD projeleri için harcanmasına o partililer daha ne zamana kadar sessiz kalacak, çok merak ediyorum.
O SORUNUN CEVABI BELLİ OLDU
Bu kesim, haftalardır büyük bir kampanya yürüterek ne diye bağırıyorlardı?
“Ne işimiz var Suriye’de?”
Bunlara Türk ordusu cevap veriyor:
| IŞİD denilen cinayet şebekesinin belini kırmak için oradayız!
Hani bu kampanyacılar demiyor muydu: “AKP, İŞİD’i koruyor!”
İşte görüyorsunuz. Şartlar zorladı; AKP iktidarı IŞİD ile savaşmak zorunda kaldı ve orduyu devreye soktu.
Şimdi bağırıyorlar:
| Ne işimiz var Suriye’de?
Ne yapalım, IŞİD’e dokunmayın mı diyelim?
ALİCENGİZ OYUNU
Türk ordusu, Suriye’ye PKK/PYD’nin önünü kesmek için girdi. PKK, TSK’nın karşısına çıkamazdı; çıkamadı da.
Ama Amerika hemen ikinci örgütüne emir verdi:
| Türk ordusuna saldırın!
Ve IŞİD, o sıkı Müslümanlar bu emri yerine getiriyor.
Ve içimizdeki kripto IŞİD’ciler bağırıyor:
| Ne işimiz var Suriye’de?
Bu psikolojik harp elemanları bilsin ki, biz Suriye’ye Ankara’yı savunmak için girdik. Güvenliğimize yönelik tehdit bitince de hemen çıkarız.
GÜLÜNÇ OLAN AMERİKA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Başını ABD’nin çektiği koalisyon güçleri, IŞİD dahil olmak üzere YPG-PYD terör örgütlerine destek verdi.” deyince Amerikan tarafı çok kızdı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mark Toner, Erdoğan’ın sözlerini ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.
Halbuki dünyanın gözünde kendileri gülünç duruma düştüler. Türkiye, IŞYİD ile çarpışırken onlar IŞİD’e yönelik göstermelik operasyonları bile durdurdular. Böylece terör örgütüne destek oldular.
Zaten aynı gün ABD’li uzman Alexander Azaadgan, IŞİD için, “Bunu biz yarattık!” diyerek Amerikan sözcüsüne cevap vermiş oldu.
ABD işte budur: Gözünüzün içine baka baka yalan söyler. İçimizdeki holding kanalları ve gazeteleri de bu yalanları allayıp pullar, millete yedirmeye çalışır… NTV, Haber Türk, CNN Türk gibi…
BÖYLE İMAM OLMAZ
Haber şöyle: “Anayasa Komisyonu’nda HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, İstanbul’da Ümraniye’de Hakkı Ekşi Camisi imamının geçen hafta cuma vaazında halkı HDP’ye karşı silahlanma çağrısı yaptığını ileri sürdü. HDP’li Kaya, imanın “Ben kendime otomatik bir silah aldım. Siz de alın silahlarınızı, akraba çevrenizde, konu komşu etrafınızda HDP’liler vardır. Bunlar kâfirdir, öldürülmeleri vaciptir” dediğini Komisyon’a aktardı.”
Bu tam bir rezalet ve ağır bir suçtur. Bırakın HDP’lileri… PKK’lılara karşı bile halkın silahla karşılık vermesi, çılgınlıktır. Devletin polisi, askeri iş başında iken bazı işgüzarların sokağa inmesi en fazla PKK’nın işine gelir. Bu plan bizim değil CIA’nın planıdır. Camiler aracılığıyla Kürt düşmanlığı yaratmak, dinci faşizmin en açık halidir.
Hükümet uyumasın… Tehlike karşıdan değil içinizden geliyor…
Silah bir kez patlarsa ne zaman susacağını kimse bilemez.
İktidara şirin gözükmek için bozgunculuk yapan ve küfre boyunca batan böyle imamların camilerimizde yeri yoktur.
