Soner Yalçın / Odatv
Ah be Arda…
Ah be çocuk…
Siyasetin figüranı olmak sana yakıştı mı?
Demek sahaların lideri sen; “tek adam” sultanlığının suflörü-dublörü olacaksın; öyle mi?
Seni kimler kandırdı Arda?
Yoksa sen…
Giydiğin Barcelona formasının yüce anlamını bile kavrayamadın mı? “Tek adam” faşist Franco diktatörlüğüne karşı Cumhuriyetçilerin/Halk Cephesinin safında yer alan Barcelona’yı, salt bir futbol kulübü mü sandın?
Josep Sunol adını hiç duymadın mı?
Barcelona başkanıydı. Aynı zamanda Esqerra Republicana’nın da (Cumhuriyetçi Sol) lideriydi. “Tek adam” yönetimine karşı çıktığı için faşist diktatörlük tarafından öldürülünce İspanya İç Savaşı çıktı.
Sahi, Franco’nun, 16 Mart 1938 gecesi Barcelona kulüp binasını neden yerle bir ettirdiğini de bilmiyor musun?
Barcelona takımının simgesel sözü “Mas que un clup” ne demek Arda?..
“Bir kulüpten öte” demek… Bu sözün ulvi anlamını bilmiyor musun? İspanya’daki tek adam diktatörlüğüne karşı mücadelenin sembolüdür o giydiğin forma!
Cruyff’un, “kral’ın takımı” Real Madrid yerine daha az paraya neden Barcelona’yı tercih ettiğini hâlâ anlamadın mı?
Ah Arda!
Sen, Barcelona’dan önce formasını giydiğin -daha çok işçi sınıfı ve Cumhuriyetçi geleneğe sahip çıkanlar tarafından desteklenen, kralcılara karşı direnişin adresi- Atletico Madrid’i bile tanıyamamışsın!
Türkiye’de tek adamlığa “evet” diyen sen; nasıl bakacaksın tek adamlığa karşı canı pahasına mücadele vermiş İspanya’daki Cumhuriyetçi taraftarların yüzüne?..
Ah be Arda…
Zaman akar, zaman geçer.
Geriye sonsuzluğa yazılan adın kalır.
“Denizler idam edilmesin” diye imza toplayan Metin Oktay’ı kim unutabilir…
Ya adaşı? 1970’lerde “futbolcu sendikası olsun” diyen Metin Kurt’u kim unutabilir…
Ondan yıllar sonra… 1994’te futbol sendikası kurmak amacıyla çalışmalara başladıkları için üzerleri çizilen; Maradona, Stoichkov, Gascoigne, Bebeto, Laudrup, Francescoli, Zamarano, Hugo Sanchez’i kim unutabilir…
Hele…
1942’de “kazanırsanız ölürsünüz” tehdidine rağmen sahaya çıkıp Nazileri perişan eden ve kurşuna dizilen Dinamo Kievli 11 futbolcuyu kim unutabilir…
Hangisini yazayım.
Ah be çocuk…
İktidarın gölgesinde yaşamak huzurludur; ama bu dalkavuktan büyük adamlık çıkmaz.
Bak Arda…
Tanıdıklarından örnek vereyim:
Samuel Eto’o’yu tanıyorsun. Barcelona’dan İnter’e; Chelsea’den Everton’a kadar ünlü takımlarda futbol oynadığı için mi büyük futbolcu olduğunu sanıyorsun? Hayır.
Peki, hiç düşündün mü; Eto’o, “medeniyetin beşiği” Avrupa’da sürekli ırkçı saldırılara niye maruz kaldı?
Git anlatsın sana bu hazımsızlığın nedenini Eto’o…
Git anlatsın sana Drogba; büyük futbolcunun nasıl olunacağını.
Büyük futbolcu, sadece yeşil sahalarda yaptığınla olunmaz; top hünerinle ancak paralı-şöhretli olursun! Oysa.
Saha dışında yaptığınla değer kazanırsın; büyük adam ancak öyle olunur Arda.
Drogba, Eto’o sadece ülkelerinde değil, Afrika kıtasında nasıl kahraman oldu? Evet git, ülkeleri- kıtaları için neler yaptılar anlatsınlar. Anlatsınlar ki…
Kurtul o, iktidarın günah meyvesine alışıp kendini bitiren şeytanlardan…
Kendini ziyan etme Arda!
Büyük adamlıktan taviz verme.
Büyük adam olmak demek, halkına hayırlı yönü göstermek demektir Arda…
BORAZAN OLMA
Ah be Arda…
Değer miydi?
Sen Türkiye’sin. Milli takım kaptanısın.
Sen Galatasaray’ın medarı iftiharısın/onurusun.
Ali İdris’i bilir misin Arda?.. İtalyanlara karşı savaşmak için Trablusgarp Savaşı’na gönüllü katıldı. Galatasaray’ın ilk şehit futbolcusu oldu.
Ya Galatasaraylı futbolcu Abdurrahman Robenson’u? Birinci Dünya Savaşı’na gönüllü gitti. Erzurum’da şehit düştü. Son mektubunda, Galatasaray kurucusu Ali Sami Yen’e, cephede göğsünde Galatasaray flaması taşıdığını; ölürse onunla gömülmek istediğini yazdı.
Galatasaray kulübünün merkez binasının bulunduğu sokağının “Hasnun Galip” olmasının sebebi ne sanıyorsun? O da, Galatasaray futbolcusuydu; Çanakkale’de şehit düştü.
280 Cevdet, 646 Celal İbrahim, 434 Hasan Neşet ve Vecdi hepsi Galatasaray futbolcusuydu. Hepsi şehadete ulaştı.
Bil ki kemiklerini sızlattın Arda Kaptan!..
Çünkü sen!
Bölündüğümüz, parçalandığımız, kamplaştığımız şu ağır günlerde, bizi bir arada tutacak birkaç iyi adamdan biriydin.
Toplumun “çimentosu” idin.
Kendi kalene, milli takımın kalesine gol attın be çocuk!
Sen de bizi bölenler kervanına katıldın.
Sen de Atatürkçüleri-Cumhuriyetçileri yenmeye çalışanlara katıldın.
Ah Arda…
Ah Kaptan…
Şeytani bir hilekarlığın oyununa nasıl gelirsin?
İradeni başkasının eline nasıl bırakırsın?
Koca yalan bir propagandanın nasıl borazanı olursun?
Büyük adamlıktan şaklabanlığa/saray soytarısı yapılmaya nasıl izin verirsin?
Bilmez misin; insanın kişiliği zor dönemlerde belli olur.
Gözü pek/cesur Arda’ya ne oldu?
Gönlünde zarafet taşıyan vicdanlı Arda’ya ne oldu?
Sen de kirlenme çocuk!
Bu ülkenin, halkının sana ihtiyacı var.
Görmüyor musun:
Francovari “tek adamlık” hırsıyla ülkeyi iç savaşa sürüklüyorlar.
Ah! Sevgili Arda…
Ah! Göz bebeğimiz…
Odatv.com
görsel: gecce.com