Baronun yanısıra, Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir Tabip Odası, Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernekleri, Cumhuriyet Kadınları Dernekleri, Türkiye Gençlik Birliği, Eğitim-İş Sendikası, Birleşik Kamu-İş Sendikası, Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi, Türkiye Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi, Çağdaş Eczacılar Derneği İzmir Şubesi, Ege Kadın Dayanışma Vakfı, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin de aralarında yer aldığı demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin heykelinin yer aldığı “İlk Kurşun Anıtı” nın önünde toplandı.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atan topluluk, “Başkanlık anayasası hayır” dedi. Ortak basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan seslendirdi. Özcan, baronun yaklaşık 8 bin avukat ile referandum süreci ve oylama günü siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine ve vatandaşlara gönüllü destek vermeye hazır olduğunu açıkladı.
İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, “Bizler temsil ettiğimiz baro, meslek ve demokratik kitle örgütleri olarak, cumhuriyet için, parlamenter sistemin devamı için, laik ve demokratik Türkiye için, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı için, kuvvetler ayrılığı için referandumda ‘hayır’ diyoruz. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını ve Türk Milleti’nin kaderini etkileyecek her konuda olduğu gibi anayasa değişikliği konusunda da üzerimize düşen görevleri bundan sonra da yerine getireceğiz” dedi.
“EGEMENLİK VE CUMHURİYETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Meselenin kişisel ya da parti meselesi olmadığını, memleket meselesi olduğunu vurgulayan Özcan, “Referandumda oylayacağımız anayasa değişikliği ülkemizin nasıl yönetileceğinden ziyade ülkenin tapusunun tek kişiye teslim edilip, edilmemesi anlamındadır. Bu değişikliğin içinde meclis yoktur, adalet yoktur halk yoktur. Bütün ülkeyi kucaklamayan bir anayasa değişikliği halkı bölecektir. Halkı bölünmüş bir devlette istikrar olamaz. Özgürlüklerin ve yatırımların hukuki güvenliğinin bağımsız mahkemelerce sağlanmadığı, milletin iradesini mecliste görmediği, meclisin değersizleştirildiği bir ülkede istikrar sağlanamaz. Önümüzdeki referandumda halkımız egemenliğine ve cumhuriyete sahip çıkacaktır. Vekillerin yapamadığını milletin kendisi yapacak ve bundan sonra hiç kimse bu gücü milletten almaya teşebbüs edemeyecektir. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Hiçbir kişi ve makama devredilemez” ifadelerini dile getirdi.
“8 BİN AVUKAT İLE GÖREVE HAZIRIZ”
Özcan, baro olarak “Referandum Güvenliği” ve “Sandık Güvenliği” başlıklı iki ayrı çalışma grubu oluşturduklarını açıkladı. Referandum Güvenliği ekiplerinin bu süreçte yaşanabilecek hukuksuzluklar ve haksızlıklar karşısında vatandaşlara avukat desteği sağlayacağını belirtti. Özcan, Sandık Güvenliği ekiplerinin de oyların çalınmaması için aktif görev yapacağını bildirdi. Gönüllü avukatlardan oluşan mobil ekiplerin oylama günü seçim bölgelerinde meydana gelebilecek olumsuzluklara müdahale edeceğini belirten Özcan, “Oy kullanma işlemi, oy sayım işlemi ve oyların tutanaklara geçirilmesi esnasında yaşanabilecek herhangi bir olumsuzlukta gönüllü avukatlarımız hukuki çalışma yapacak” dedi. Özcan, bu çalışmalarda Oy ve Ötesi gibi sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışmayı amaçladıklarını da sözlerine ekledi. Özcan, “İzmir Barosu olarak yaklaşık 8 bin avukatımız ile vatandaşlarımıza referandum hakkında oluşabilecek gereksinimlerde gönüllü destek vermeye hazırız. Oyları çaldırmayacağız” diye konuştu.
sözcü
görsel: sözcü