Mustafa Mutlu
Gazeteci yazar Mustafa Mutlu Facebook sayfasında Başkanlık referandumuna ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Referandumda sadece “hayır” demenin yetmeyeceğini belirten Mustafa Mutlu, hedef koymak gerektiğini belirtti. “Hayır” demekle yetinmenin günü kurtarmak olduğunu ifade eden Mutlu, AKP’nin 2023 hedefine karşı 2019 hedefinin getirilmesi gerektiğine işaret işaret etti.
İşte Mustafa Mutlu’nun yazısı:
“Geçen hafta Halk TV’de Can Ataklı’nın konuğu oldum. Can’ın ısrarla “Sandıktan bu kez hayır çıkacak” sözlerine karşılık şunları söyledim:
“Umarım öyle olur. Ama tek başına ‘Hayır’ yetmez… Bu tepkiyi kalıcı hale getirmek ve organize etmek gerekir. Aksi takdirde bu kez ‘Hayır’ çıksa bile bu adamlar aynı metni değişik formatlarda yeniden önümüze getirir ve kabul ettirene kadar uğraşır.”
Bu sözlerim bazı CHP’li okurlardan tepki gördü…
Diyorlar ki, “Hele biz ‘Hayır’ı sandıktan çıkaralım, sonrasına bakarız…”
Bunun adı günü kurtarmaktır.
Politika üretememek, gelecek planı yapamamaktır.
Bakın; adamlar durmadan hedef koyuyor. İlk hedefleri, ne olduğu pek belli olan 2023…
Bizim saf liboşlar daha bunun ne olduğunu anlayamadılar ki şimdi bir de 2053 ve 2071 hedefleri çıktı.
Herhalde 2023’te Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’i yıkıp hilafeti getirecekler, 2053’te saltanatı yeniden kuracaklar, 2071’de de Büyük İslam İmparatorluğu’nu ilan edecekler.
Gördüğünüz gibi bu rejimin yıkılması için iki ay sonra “Evet” demeye hazırlanan gericilerin bir çok hedefi var…
Peki, biz “Hayır” diyenlerin hedefi ne?
Mevcut durumu korumak!
Ben bunu kabul etmiyorum; edemiyorum.
Şu andan itibaren benim ve benim gibi düşünenlerin ilk hedefi 2019 olmalı!
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş mücadelesini fiilen başlatmak için Samsun’a çıktığı yılın 100’üncü yıldönümünde, biz de bu yobazlardan kurtulmanın ilk adımını atmalı ve o yıl yapılacak seçimlerde mutlaka iktidardan gitmelerini sağlamalıyız.
Tüm enerjimizi, bugünden itibaren bu amaç için harcamalıyız.
Yani, iki ay sonra “Hayır” dememiz yetmez… Anımsarsınız; 12 Eylül 2010’daki referandumda ikinci cumhuriyetçiler “Yetmez ama evet”çi oldu…
Biz, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinden yana olanlar ise her türlü tek adamlığa ve gericiliğe karşı “Yetmez ama hayır” demeli, gelecek planlarımızı bir an önce yapmalı ve hedeflerimizi netleştirmeliyiz.
Unutmayın; siyasette ve sosyal hayatta “amaçsız, hedefsiz, plansız, programsız” kaldığımız sürece, bizim bıraktığımız boşluk, bu ülkeyi bölmek ya da din devletine dönüştürmek isteyenler tarafından en akıl almaz hedeflerle, planlarla doldurulacaktır!
Tüm bu nedenlerle… Benim oyum “Hayır” değil,
“Yetmez ama hayır!””
Odatv.com