Bir dönem Türkiye’yi yöneten, Turgut Özal’ın kurucusu olduğu Anavatan Partisi, seçimlere katılma yetkisi olan 10 siyasi parti arasında yer alıyor. Anayasa değişikliği önerisi “garabet” olarak niteleyen ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi, “Hiç kimse bu ülkeyi kat karşılığı müteahhide verilecek bir arsa gibi göremez” dedi.
Genel Başkan Yardımcıları Kazım Kumpasoğlu ve Serdar Demirhan ile birlikte SÖZCÜ’yü ziyaret eden Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, şunları söyledi:
BU, MEMLEKET MESELESİ
“ Türkiye Cumhuriyeti göz göre göre bir rejim değişikliğine doğru gidiyor. Adını koymakta bile zorlandığımız; dünyada eşi benzeri olmayan ucube bir sistem, demokratik parlamenter Cumhuriyet’e karşı bir alternatif olarak getirildi, önümüze kondu. Kimseye sormadan, danışmadan bu sistemi tasarlayan ve bir panik havasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçirmek için uğraş verenler bile bu değişikliğin gerekçesini anlayabilmiş değil .”
‘BİZE GÖRE MESELE EVET HAYIR DEĞİL’
“Bağımsız ve Güçlü Türkiye” için demenin Türkiye’yi güçsüz bırakan, bağımsızlığına engel teşkil eden parlamenter sistemmiş gibi bir algı yaratmak olduğuna işaret eden Çelebi “Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Bize göre bu mesele ‘Evet’, ‘Hayır’ meselesi de değildir. Bu mesele memleket meselesidir. Bireyler fani, sistemler kalıcıdır” dedi.
DEVLETİ DEĞİL, BAŞINDAKİNİ GÜÇLENDİRİR
Her kim ve her ne için olursa olsun ne millet egemenliğinden, ne de bir bütün halinde hür, bağımsız, demokratik cumhuriyetten asla vazgeçilmeyeceğini kaydeden Anavatan Partisi Genel Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortaya konulan bu garabet, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, millet egemenliğinin devlet yönetimindeki hakimiyetini ve kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmakta; Cumhurbaşkanına adeta yeni bir devlet tesis etme gücü vermektedir. Devletin bütün kurumlarını ortadan kaldıran, bütün yetkileri tek bir şahsa devreden, denetim ve gözetim sistemini yok eden, başına buyruk bir yapı, devleti değil; ancak devletin başındaki zatı güçlendirir. Hiç kimse bu ülkeyi kat karşılığı müteahhide verilecek bir arsa gibi göremez. Bu topraklar bağımsızlık uğruna dökülen kanlarla, altında yatan kefensiz canlarla vatandır. Kimsenin keyfiyetine terk edilemeyecek kadar da kutsaldır. Şunu kimse unutmasın: Bütün gücü elinde toplayan tek adam rejimi ile ayakta kalabilmiş hiçbir ülke yoktur. Hemen yanı başımızda, düne kadar tek adamla yönetilen Ortadoğu ülkelerinin hali ortadadır. Zaten bu bataklığa çekilmeye çalışıldığımız bir dönemde, yönetimleri devrilmiş ülkelerin bireysel erke dayalı tek adam sistemine özenmek akıl işi değildir. Bu anlayış bizi bir felakete sürükler. Siyasi düşüncemiz her ne olursa olsun, bu dönemeçte milletimizin ortak ideallerimiz çerçevesinde kenetlenmiş, milli bir duruşla bu oyunu bozacağına yürekten inanıyorum.”
sözcü