Anadolu ve Rumeli Medya
Bugün 1 Mart 2017.
1 yaşındayız.
Bizi okuyan, destekleyen, cesaretlendirici geri bildirim veren okuyucularımıza teşekkür ediyoruz.
1 Mart 2016 tarihinde Anadolu ve Rumeli Medya ilk yayınlandığı tarihte Sn. Haluk Dural’ın yapılmak istenen anayasa değişiklikleri konusundaki değerlendirme ve uyarılarını 3 gün arka arkaya video olarak yayınlamıştık.
Aradan 1 yıl geçti. Bu anayasa değişikliği konusu başkanlık maddelerini de içererekten karşımıza çıktı.
Konunun gündeme gelmesinden tam bir yıl sonra, okuyucularımızı, bu defa aktüel anayasa değişikliği konularında Sn. Dural ile bir araya getirmek istedik ve kendisi ile bu durumu değerlendirmek üzere bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sn. Dural’a teşekkür ediyoruz.
Yük. Müh. Haluk Dural, Ulusal Strateji Merkezi İstanbul eski başkanı ve eski DPT uzmanı. Uzun süre de bir holdingin genel koordinatörlüğünü yapmış. İktidarın 1982 anayasasını değiştirmek konusundaki ısrarlı tutumundan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini, Atatürk ilke ve inkılaplarını ortadan kaldırarak, vatanın bütünlüğünü ve milletin birliğini tehdit eden iç ve dış güçlerin çalışmalarına karşı Hüsamettin Cindoruk (TBMM eski başkanı) ve Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun (İstanbul Üniversitesi eski rektörü) tüm vatanseverlere yaptıkları çağrı sonucu 24 Aralık 2011 tarihinde kurulan “Milli Anayasa Forumu”na katıldı.
Bu kuruluş 23 Nisan 2013 tarihinde yaklaşık 15.000 yurtseverin katılımı ile yapılan 2. Kurultay’da Milli Merkez adını aldı. Sn. Dural da bu kuruluşta Genel Sekreter görevini üstlendi.
Kendisi ile 16 Nisan tarihinde yapılacak referandum konusunda yaptığımız söyleşinin halkımıza yol gösterici niteliği ve muhakkak dikkate alınmasını tavsiye ettiği önlemler röportajımızın ana konusunu teşkil ediyor. (Söyleşiyi tamamlayıcı nitelikte olan 1, 2 ve 3 Mart 2016 tarihli bu videoları Anadolu ve Rumeli Medya Videolar bölümünde bulabilirsiniz)
- Sn. Dural, başkanlık kabul edilirse en büyük tehlikeyi hangi nokta oluşturur?
Başkanlık geldiği takdirde bir süre sonra yapılacak yeni bir anayasa değişikliği ile anayasanın 4. Maddesi kaldırılıp 3. Maddesine “Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk ve Kürt halkları tarafından kurulmuş iki bölgeli, iki dilli federal bir devlettir” yazılacak ve böylece ülke ikiye bölünecektir.
- Bu kanıya varmanızın nedeni nedir?
Son yıllarda olan olaylar net olarak bu durumu göstermektedir. Anayasa değişikliği ABD’nin BOP projesi çerçevesinde Türkiye’den kopartılacak parça ile birlikte bölgede Kürdistan devleti kurulmasına yol açacaktır. Burada konu rejim değişikliği değil, TOPRAK’tır.
Burada esas düşman açık ve net olarak ABD’dir. Atlantik ötesi, üst akıl gibi muğlak ifadeler kullanmaktan da acilen vazgeçilmesi gerekir.
- Hayır kampanyası yürütülürken nelere dikkat edilmelidir?
Anayasa değişiklik referandumu bir genel seçim değildir. Kampanya döneminde Birleşik Demokratik Platform kurulmalı ve bu platforma katılmayı kabul eden parti ve kuruluşlar kendi programlarını, slogan ve söylemlerini dikte etmemeli, bayrak ve flamalarını kullanmamalı, sadece TÜRK BAYRAĞI kullanılmalıdır.
- Laik – antilaik söylemlerini bu süreçte nasıl değerlendirmek gerekir?
Irak ve Suriye’de devam eden ve PKK tarafından güney bölgelerimize yansıtılan savaşın amacı, Türkiye’nin laik düzenini değiştirmek değildir. Bu nedenle hiçbir yerde, laik / antilaik tartışmasına yol açacak söylemlerde bulunulmamalıdır.
- Cumhurbaşkanı bu süreçte kendisi sahaya indi. Muhalefetin bu konuya yaklaşımı sizce nasıl olmalıdır?
Referandum sürecinde eleştiriler Cumhurbaşkanının kişiliğine indirgenmemeli, şahsileştirilmemeli, AKP tabanındaki merkez sağ seçmenin savunmaya geçmesi, EVET’e yönlenmesi önlenmelidir.
- Bu süreçte HDP’nin durumunu nasıl görüyorsunuz?
HDP ve bebek katili İmralı canisi, başkanlık rejiminden yanadırlar. Bu husus, AKP Hükümetinin görevlendirdiği resmî heyet ile PKK arasında İngiliz casuslarının gözetiminde yapılan Oslo toplantılarında karara bağlanmıştır. Nütekim HDP, referandum öncesi kendi seçmenine “evet” demeleri için baskı yapacaktır. Bu nedenle, hiçbir zaman ve zeminde HDP ile ortaklık yapılmamalı, birlikte resim verilmemelidir.
- Toplantı ve mitingler için bir öneriniz var mı?
Yapılacak toplantı ve mitinglerde konuşacak olan heyetin seçiminde muhakkak Birleşik Demokratik Platform’un bileşenleri temsil edilmeli, tek bir parti izlenimi verilmelidir.
- Okuyucularımıza ayrıca iletmek istediğiniz konular nelerdir?
Referandum sürecinde kamuoyuna etkili bir erişim için
BİRLEŞİK DEMOKRATİK PLATFORM
kurulmalıdır.
CHP’nin çağrısı ve öncülüğünde;
CHP, VP, MHP tabanı, ÖDP, KP, HKP, BTP, DP, DSP, DYP, Yurt, HEPAR gibi partiler; DİSK, Türk-İş gibi sendikalar; TMMOB, Barolar, Tabipler Birliği gibi meslek kuruluşları; ADD, ÇYDD, CKD gibi demokratik kitle örgütleri; TGB, Fikir Kulüpleri gibi öğrenci örgütleri; aydınlar, sanatçılar, oyuncular, yazarlar, çizerler, gazeteciler; kısacası Cumhuriyet’e su ve ekmek kadar ihtiyaç duyan tüm kesimler, bütün ayrılıkları dışarda tutarak Cumhuriyet şemsiyesi altında toplanmalıdır.
- Teşekkür ediyoruz.
EK: Anayasa’nın ilk 4 maddesi
- Devletin şekli
- MADDE 1.
– Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
- Cumhuriyetin nitelikleri
- MADDE 2.
– Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
- Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
- MADDE 3.
– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. - Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
- Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
- Başkenti Ankara’dır.
- Değiştirilemeyecek hükümler
- MADDE 4.
– Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
görsel: youtube.com
görsel: play.google.com