CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Başkanlık sistemini eleştiren Kılıçdaroğlu ‘Evet oyunun vebali ağırdır. Bu kadar yetki bir kişiye verilmez, ‘Hayır’ diyeceksiniz. Hayır oyunun hiçbir vebali yok. Huzur içinde kullanabilirsiniz. Bildiğiniz bir yol var. En iyi yol bildiğiniz yoldur’ dedi.
Dün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve 129 çalışanımız beraat etti. 2011’de iki ayrı operasyon yapıldı. Belediyenin başarılarından rahatsızlık duyuyorlardı. Başkanı ve çalışanları hapse atmnak istiyorlardı. Sahte deliller ürettiler. Dün Aziz Kocaoğlu ve arkadaşları beraat etti. Aziz Kocaoğlu’ndan niye rahatsızlık duyuyorlar? Sağır kulaklar duysun İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notu Türkiye Cumhuriyeti’nin kredi notundan daha iyi. Ankara ve İstanbul’u gölgede bıraktı. Aziz Kocaoğlu’nun bu başarılarından ötürü yargılanması gerekiyordu! Bizim belediye başkanlarımıza her zaman saygımız var. Seçildiğiniz andan itibaren hiçbir vatandaşımızı ötekileştirmeyeceksiniz dedim. Belediye başkanlarımız bu çerçevede çalışıyorlar.
Bugün 28 Şubat… Postmodern darbe yaşamıştık. Herkesin görüşüne saygımız var. Herkesin inancına saygımız var. Devlet vatandaşına hizmet eder. 28 Şubat darbesine ne kadar karşıysak 20 Temmuz darbesine de o kadar karşıyız. 28 Şubat’ta 139 akademisyen, 20 Temmuz’dan sonra 4811 akademisyen görevinden alındı. Kamudan ihraç edilen personel sayısı 127 bin kişiyi aştı. Hapishaneler tıka basa dolu. Mağdur ailelerin sayısı 1 milyonu aştı. Biz mağdura sahip çıkıyoruz, darbecilere değil.
‘NEYLE SUÇLANIRSAK SUÇLANALIM, MAĞDURUN HAKKINI ARAYACAĞIZ’
Bunların yaptıklarıyla 12 Eylül’den sonra yapılanlar aynı değil mi? Darbeci mantığı, her şeyi ben bilirim mantığı… 1 milyonu aşkın mağdur ailelere sesleniyorum. Sizin hakkınızı bizi neyle suçlarlarsa suçlasınlar arayacağız.
İbrahim Kaboğlu… Sadece Türkiye’de değil, Fransa’da da ders veriyor. Pasaportuna da el koydular. Türkiye’yi yarı açık cezaevine getirdiler. Kaboğlu’nun ne günahı var? Efendim ‘Kurunun yanında yaş da yanar’ diyor Sayın Başbakan… Nasıl bir mantıktır bu? 20’ye yakın intihar var. En son Adana’da bir öğretim üyesi… Hangi ahlak, hangi din kabul eder bunu? Bunları sonuna kadar söyleyeceğiz. Türkiye iyi yönetilmiyor. Çok basit bir örnek vereceğim. 15 yıldır iktidardalar. İnsanlar kömüre muhtaçtı insanlar yine kömüre muhtaçlar. Sizin geliriniz arttı mı? Kömür de verilsin, doğalgaz da verilsin… Ama önemli olan kişinin gelirini yükseltip kimseye muhtaç hale getirmemek.
Sorunlarımız büyük. Ekonomide, dış politikada, eğitimde sorunlarımız var. 15 yılda gelir 3 kat arttı diyorlar, 6.5 milyon işsizimiz var. Nasıl oluyor, kriz dönemlerinden daha yüksek bir işsizlikle karşı karşıyayız.
Bizim çocuklarımız Suriye’de Suriye için şehit oluyorlar. Onların gençleri Suriye’de. Nasıl oluyor bu? Üstelik iş bulup çalışıyorlar, bizim çocuklarımıza iş kapıları kapanıyor. İşsiz genç arkadaşım hala isyan etmeyecek misin? Bu düzene hayır demeyecek misin? Hadi Suriyeliler geldi, olabilir savaştan kaçtılar. Kamplarda tutarsın. 81 ilde Suriyeli var. Bakalım kamplarda… İşyeri açıyor, hadi açsın vergi vermiyor. Esnaf kardeşim bu düzene hayır demeyecek misin? Şimdi vatandaşlık hakkı verecekler. İnsaf… İstiyorlarsa referanduma gidelim; vatandaşlık verilsin mi, verilmesin mi? 36 milyar lira harcandı Suriyeliler için.
‘KENDİ ÇOCUKLARI MİLLETVEKİLİ OLACAK’
Şimdi ‘Rakka’ya gideceğiz’ diye tutturmuşlar. Gel referandum yapalım: Rakka’ya bu ülkenin gariban çocukları Rakka’ya gitsin mi, gitmesin mi? Beylerin çocukları dolarları istif edecekler, onlara bir şey olmayacak. 18 yaşında gençlerimiz milletvekili olacak. Babası diyor ki, sen önce çocuğa iş ver. Bakkalın, manavın 18 yaşındaki çocuğu milletvekili olacak mı?
‘MECLİS’E NE GETİRDİNİZ DE PARLAMENTER SİSTEM ENGEL OLDU?’
‘Tek adam rejimi kuracağız, benim için Türkiye’nin sorunu önemli değil’ diyorlar. Benim aklımın almadığı konu da budur. Ülkenin bu kadar derdi varken neden rejim değişikliği? Şİmdi vatandaşlarıma soruyorum. Bunlar işsziliği çözmek için mücadele ettiler de parlamenter sistem mi engel oldu? Terörle mücadele ettiniz de size parlamenter sistem mi engel oldu? AB uyum yasalarını Meclis’e getirmek istediniz de parlamenter sistem mi buna engel oldu? Parlamenter sistem hangi engeli getirdi, önünüze koydu? Siz köprü yaptınız, yol yaptınız. Parlementer sistem engel mi oldu? Hangi gerekçe ile tek adamlık. Neden bu anayasa değişikliğine millet evet desin. Buldukları tek şey var: Hayır oyu kullananlar teröristtir. Kamuoyundan tepki alınca bundan vazgeçtiler. Bunu diyenler de terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar işin garip tarafı da bu. Neden 600 vekil, 550 neyinize yetmiyor? Neden parlamentoyu fesih yetkisi veriyorsunuz? Hangi gerekçe ile? Hangi gerekçe ile cumhurbaşkanı taraflı olacak? Bir partinin genel başkanı nasıl hakim tayin edecek ve o hakim nasıl tarafsız olacak? Cumhurbaşkanı yardımcısının kaç kişi olacağını kimse bilmiyor? Kaç bakan olacağını kimse bilmiyor. Ben size yüzlerce mantıklı gerekçe gösteriyorum.
‘EVET OYUNUN VEBALİ AĞIRDIR, HAYIR OYU KULLANMANIN BEREKETİ VARDIR’
Tek adam rejiminde bir kişi hata yaparsa faturayı bütün Türkiye öder. Böyle bir macera içine Türkiye sürüklenmemeli. Hata kavramı insana mahsus. İnsanoğlu aklıyla hareket eder. Akıl akıldan üstündür. TBMM o nedenle çok önemlidir. Şimdi bu yetkiyi alıyorsunuz. Bu kadar yetki bir kişiye verilemez. Devletin sigortası vardır, subabı vardır. Kullandığınız arabada bile yedek lastik olması lazım. Apartman yönetiminde yönetim kurulu var… Nasıl bir maceranın içine Türkiye sürüklenmektedir. Bütün vatandaşlarımın bunu bilmesini isterim. Yarın ‘Muhtarlığı da feshedebilirim’ diyebilir. Annelere sesleniyorum. Siz çocuklarınızı nereye gittiğini bilmediğiniz bir trene bindirir misiniz? Evet oyunun vebali ağırdır. Bu kadar yetki bir kişiye verilmez, ‘Hayır’ diyeceksiniz. Hayır oyunun hiçbir vebali yok. Huzur içinde kullanabilirsiniz. Bildiğiniz bir yol var. En iyi yol bildiğiniz yoldur. Bu bir parti meselesi değildir. Demokrasi benim için de benim gibi düşünmeyen için de geçerlidir. Hayır oyu kullanmanın huzuru ve bereketi vardır. Bilinmeyen bir yola sürüklenmemek umuduyla hepinizi ‘Hayır’a davet ediyorum.
aydınlık