Türkiye Avrupa demokrasi liginde küme düşme riskiyle karşı karşıya. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu, demokratik kurumların Avrupa standartlarında işlememesini gerekçe göstererek Türkiye’nin 2004 öncesi olduğu gibi yeniden siyasi ve hukuksal planda denetime alınmasını kararlaştırdı.
Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre AKPM Denetim Komisyonu tarafından dün Paris’te oy çoğunluğuyla kabul edilen rapor ve beraberindeki karar metninde, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL altında alınan önlemler nedeniyle demokratik kurumların işleyişinin “ciddi anlamda” bozulduğu görüşü not edildi.
KHK’LAR ÖRNEK GÖSTERİLDİ
AKPM Türkiye raportörleri Marianne Mikko (Estonya) ve Ingebjorg Godskesen (Norveç) imzalı kararda, Türk hükümetinin OHAL altında Türk anayasası ve uluslararası hukuk kurallarının ötesine geçerek “orantısız” önlemler aldığı ifade edildi. Örnek olarak Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile on binlerce devlet memurunun işine son verilmesi gösterildi.
Kararda ifade ve medya özgürlüğü konularına da geniş yer verildi. Gazetecilerin tutuklanması ve muhalif gazetecilere yönelik baskının “demokratik bir toplumda kabul edilemez” olduğu kaydedildi.
Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin durumunun da gündeme taşındığı kararda, bu uygulamanın Türkiye’de parlamentonun işleyişini “baltaladığı” vurgusu yer aldı. Çok sayıda milletvekili tutuklu HDP’nin bu nedenle 16 Nisan referandumu öncesi kampanya yürütemediği, bunun da “demokratik tartışmayı kısıtladığı” not düşüldü.
REFERANDUM KONUSUNDA KAYGILAR VAR
Karar metninde 16 Nisan referandumu konusundaki “kaygılar” da dile getirildi. Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde, özellikle “kuvvetler ayrılığı” ve “yargının bağımsızlığı” konularında soru işaretleri doğacağı mesajı verildi.
AKPM Denetim Komisyonu, tüm bu gerekçeler temelinde Türkiye’nin, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getiren ülke olmaktan çıktığını belirtip, “denetim sürecine alınması gerektiği” önerisinde bulundu.
YENİDEN DENETİM SÜRECİ NE ANLAMA GELİYOR?
• Bu süreç, 1993 yılında oluşturuldu. Amacı ise 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılışının ardından Avrupa Konseyi üyesi olmaya başlayan eski Sovyet ülkelerinin Batılı anlamda demokrasiye geçişlerini kolaylaştırmaktı.
• Yani bir ülke denetim sürecine alındığında o ülkenin demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti alanlarında yasal mevzuatlarını, Konsey’in 1949’dan bu yana oluşturmaya başladığı normlara uygun hale getirmesi gerekiyor. Denetim Komisyonu bu bağlamda “monitoring” (denetleme) sürecindeki ülkelerin uyarlamalarını ve uygulamalarını denetliyor.
• Türkiye bu sürece dahil tek “eski üye” olma özelliğine sahip. Ankara 1996’da başlayan bu süreçten yapılan reformlar sayesinde 8 yıl sonra 2004 yılında çıkmış ve “post-monitoring” olarak anılan “denetim sonrası diyalog” süecine geçmişti.
• AKPM bünyesinde bugüne kadar denetim sürecinden çıkarıldıktan sonra yeniden bu sürece alınan başka bir ülke yok. Türkiye’nin bu süreçten çıkarılması AB ile üyelik müzakerelerine başlayabilmesinde önemli rol oynamıştı. Yani Türkiye’nin denetim sürecine dönmesi AB ile sürdürülen müzakerelere büyük darbe vuracak.
• AKPM Nisan ayındaki oylamasında Denetim Komisyonu tarafından önerilen kararı oylarsa Türkiye, demokrasilerinde çok ciddi yapısal sorunlar bulunan Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Bosna-Hersek, Moldova, Sırbistan, Rusya ve Ukrayna ile aynı pozisyona düşmüş olacak.
ANKARA’DAN ACİL ÖNLEM ALINMASI İSTENİYOR
Denetim Komisyonu, bu kapsamda Ankara’dan; OHAL uygulamasına derhal son vermesini, KHK yayımlamayı ve toplu işten çıkarmaları durdurmasını, suçları kanıtlanmamış tutuklu parlamenterler ve gazetecileri serbest bırakmasını, OHAL inceleme komisyonunu işletmesini, adil yargıyı güvence etmesini, medya ve ifade özgürlüğü için acil önlem almasını, 16 Nisan referandumunu Avrupa Konseyi standartlarında düzenlemesini ve Anayasa değişikliği konusunda Venedik Komisyonu tavsiyelerini temel almasını istedi. Bu taleplerin ne derece yerine getirildiğinin 2018 içinde gözden geçirileceği belirtildi.
AKP MİLLETVEKİLİ: RAPOR HATALARLA DOLU
AKPM’deki Türk heyetine başkanlık eden AKP milletvekili Talip Küçükcan rapor ve karara yayımladığı bir bildiriyle tepki gösterdi. Raporun “hatalarla dolu” olduğunu savunan Küçükcan, Türkiye’nin yeniden denetime alınması kararının “adilane olmayacağını” ve “Avrupa Konseyi değerleriyle bağdaşmadığını” dile getirdi. Küçükçan, Türkiye’nin denetime alınması halinde “AKPM’nin Türk kamuoyu gözünde değer kaybedeceği” ve “Türkiye’ye karşı açıkça ayrımcı yaklaşımda bulunulmuş olacağı” görüşünü de ifade etti.
KARAR ONAYLANIRSA BİR İLK YAŞANACAK
Türkiye’nin Avrupa Konseyi düzeyinde “sabıkalı demokrasiler” listesinden çıkması AB ile üyelik müzakerelerine başlamasında önemli rol oynamıştı. Türkiye denetim sürecine yeniden alınırsa, süreçten çıkarılıp yeniden dahil edilen ilk Avrupa ülkesi olacak.
sözcü