anadoluverumelimedya.com

Herkesin dikkatine: AKP yönetemiyor

Rafet Ballı / Aydınlık

Reklam alanı

 

Bir kriz daha.

Almanya başlattı.

Hollanda derinleştirdi.

AB’de siyasetin en popüler modası: Türkiye’yi küçük düşürmek.

Tartışmasız: Kaba, ırkçı, hukuksuz.

Güncel amaç: Türk karşıtlığı üzerinden seçimlerde prim yapmak.

Sürecin temel karakteri: Avrupa gericiliği Türk (Müslüman) karşıtlığı mevzisine yerleşti.

(Not: İsmet Özel haklıdır. Batının zihin dünyasında Müslüman = Türktür.)

Garp cephesi böyle.

***

Gelelim Türkiye cephesine.

“Öfke” bir belagat sanatı olabilir.

Fakat kesindir: Diplomaside pek sık kullanılmaz.

***

AKP iktidarı iki konuda fazla mesaide.

Bir: Hep ve sadece öfkeleniyorlar.

İki: Dışta sürekli kriz üretiyorlar.

***

Oysa, iktidarların varlık nedeni bellidir: Kriz çözmek.

“Dış”taki süreçlere bakıyoruz.

AKP liderliği “kriz üretim merkezi” gibi çalışıyor.

Suriye: Katil Esed!

Mısır: Darbeci Sisi!

İran ve Irak: Mezhepçi!

Almanya: Nazi!

Hollanda: Faşist!

***

Dıştaki karnemize bakıp soralım.

Ne kazandık: Hiç

Ya kayıplarımız: Çok.

***

(Not: 2011’den sonra tek istisna Rusya.

AKP iktidarı standart hatasını yaptı. Rus uçağını düşürdü.

Nefes bile alamaz hale geldik. Döndü.

Şimdi: “Düzelme” yolunda. Ama Türkiye’nin tavizleriyle.

Rusya’nın PKK/PYD politikası… Münbiç’teki tutumu… Kabul sınırlarının ötesinde.)

***

Tekrar Almanya ve Hollanda krizlerine dönelim.

Zamanlama biraz manidar.

Hollanda’ya bir cevap verilmeliydi mutlaka.

Fakat diplomasi sanatını devre dışı bırakarak değil.

Belli ki: Hollanda siyaset sınıfının krize ihtiyacı var.

Partiler, seçimlerde kullanmak istiyor.

Onlara bu fırsatı niye verdik?

***

Kriz bize lazım mıydı?

Yani misilleme: Evet.

Fakat: Hesaplayarak.

Ve de seçerek: Zamanı, zemini, yöntemini, dozunu…

İktidarların hikmet-i vücudu budur.

***

Görünen: AKP iktidarı da krizden fayda umuyor.

Reklamdan sonra devam ediyor

Referandumda “hesap”ları şaştı.

“İç”te kutuplaşma yaratamayınca, “gerilim” ithal ettiler.

***

Bir durum tespiti yapalım.

Artık, her adımda netleşiyor.

AKP “dış”ta acze düştü. Yönetemiyor.

***

Sözü, Vatan Partisi kurultayına bağlamak istiyorum.

Türkiye’nin siyaset manzarası şöyle:

Bir: AKP iktidarı yönetmekte zorlanıyor.

İki: Meclis’teki partilerde iktidar talebi yok.

***

Olaya bir de liderler üzerinden bakalım.

İslamcı bir dostumun tespitini aktarayım.

Ona göre, Türkiye’de iki kişi “iktidar” sorunuyla meşgul.

Tayyip Erdoğan: Kaybetmekten korkuyor.

CHP ve MHP: Mecalleri yok. İktidarı talep bile etmiyorlar.

Doğu Perinçek: Boşluğu gördü. Gelmek istiyor.

***

İslamcı dostumdan iki tespit daha…

Dediği: “Kadrosu ve karargahı olan tek siyasi merkez Vatan Partisi.”

Soruyorum: Ya Erdoğan cenahı?

Cevap kısa: “Erdoğan’ın karargâhı hiç olmadı.”

***

Dikkat edilirse…

Perinçek bir süredir tam da söylendiği gibi.

Burada bir başka “soru” gündeme geliyor.

Tamam: Perinçek “iktidar” hesapları yapıyor.

Ya Vatan Partisi örgütü?

Türkiye tablosunun ne kadar farkındalar?

***

Kurultay gözlemlerim sınırlı.

İlk izlenim: Henüz farkında değiller.

Yarına geçmiş seçim karneleri üzerinden bakıyorlar.

***

Yanlış anlaşılmasın.

Vatan Partisi “yarın” iktidara geliyor demiyorum.

Söylediğim:

Bir dönemin sonuna geldik.

AKP artık kriz çözemiyor.

Tersine: Kriz üretiyor.

Ürettiği krizi de yönetemiyor.

İktidarsızlık demektir bu.

Meclis’teki muhalefetin ise cevabı yok.

***

Son söz:

Milli… Meşruiyetçi… Geniş cepheci bir hareket…

Bir iktidar süreci başlatabilirse…

Türkiye’de yeni bir dönem başlar.

Bilelim: Atlantik sürecinde ilk kez oluyor bu.

***

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.