İsmet Özçelik / Aydınlık
16 Nisan halk oylaması kampanyası için hava sertleşiyor. Kürsülerde öfke seli var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, bakanlar çok gergin.
Yapılan konuşmalarda gerçeği anlatma değil, halkı kandırma esas. Asıl niyet dillendirilmiyor. Sanki daha sonra yaşanacak “fiili durumun” alt yapısı hazırlanıyor.
“Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” durumu sözkonusu.
GERGİNLİK AŞAĞIYA YANSIYOR
Üst makamlardaki gerginlik aşağılara da yansımaya başladı. Sakince başlayan yarış kavgaya dönüşüyor. Daha bir ay var. Ama şimdiden sıcak temaslar görülüyor. Yukarı sertleşirse, aşağıdakilerin de sertleşeceği çok açık.
Cumhurbaşkanı “açılış ve temel atma töreni” adı altında kamu parasıyla yapılan törenlerde “Evet” kampanyası sürdürüyor.
Kürsülerde “Hayır” diyenlere saydırıyor. Hem de ne saydırma!
Kimse de ona, “yanlış yapıyorsun” diyemiyor.
NİYE ÖFKELİ
Erdoğan’ın konuşmalarına bakılırsa “Evet” işi bitirmiş. Ama nedense çok gergin, çok öfkeli. “Hayır”cılara yönelik sözleri FETÖ ve PKK ile mücadeleye zarar verse de gözü kapalı.
Peki niye bu kadar öfkeli?
Rivayet çok. Halk oylamasına ilişkin sonuçlardan memnun olmadığı konuşuluyor. Hatta bazı sonuçların kendisine ulaştırılmadığını veya oynamalar yapılarak verildiğini iddia edenler bile var.
Öyle görünüyor ki bu öfke 16 Nisan’a kadar sürecek!
ERDOĞAN’I SEVENLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seven iki grup var.
Biri onun üzerinden para kazananlar. Mümkün olduğunca yakınında görünmeye özen gösteriyorlar. Geçmişte Özal’ın, Mesut Yılmaz’ın, Demirel’in, Çiller’in etrafında dolaşıp köşeyi dönen ekibin benzerleri.
Bürokrat da olsalar, siyasetçi de olsalar çoğunun eş dost üzerine şirketleri var. Gözleri kamu kaynaklarında. Önce birkaç yüz bin lirayla işe başlamışlardı. Şimdi on milyonlara para demiyorlar. Erdoğan’ı sevme ölçüleri kazandıkları paralarla orantılı!
ERDOĞAN’I GERÇEKTEN SEVENLER
Diğer grup ise Erdoğan’ı gerçekten sevenler. Erdoğan’a zarar gelmemesi için çabalıyorlar. Bunların ne parada pulda gözü var, ne makam mevkide!
Ama ellerinden fazla bir şey gelmiyor. Erdoğan’ı seven(!) birinci grup, bunları kenara itmiş durumda. Yanına bile yaklaştırmıyorlar. FETÖ’nün Erdoğan’ın korumalığını üstlendiği döneme benziyor.
Çoğu bir kenara çekilip beklemedeler. Erdoğan’a ulaşabileceklerle not göndermekle yetiniyorlar. Notlarının ulaşıp ulaşmadığından da emin değiller.
Yaşananlar AKP kulislerinde, “Kötü para, iyi parayı kovar” sözüne atıf yaparak özetleniyor.
NORMALLEŞME İSTEMİYORLAR
Erdoğan’ı kazandıkları para ölçüsünde sevenler öfkesinden memnun. Bu öfke özel sohbetlerde zaman zaman kendilerine de yönelse dert etmiyorlar. Erdoğan’ı uyarmak yerine, gaz veriyorlar.
Erdoğan’ı gerçekten sevenler ise kaygılı. “Bu işin sonu iyi olmayacak” diyorlar. Bu nedenle başkanlık sevdasından ciddi endişe duyuyorlar.
Bir an önce Türkiye’nin de Erdoğan’ın da normale dönmesini arzuluyorlar.
KORİDOR MİTİNGLERİ
Bu arada Başbakan Binali Yıldırım da yollarda. İl il geziyor. Ama büyük meydanları değil, dar sokakları tercih ediyor.
Başbakanı izleyen yerel gazeteciler mitingleri 1 Kasım seçimlerine göre çok zayıf buluyorlar. Dar alanlarda yapılan mitingler için, “Koridor mitingleri” ifadesini kullanıyorlar.
Başbakan Binali Yıldırım Bayburt konuşmasında “peygambere saygısızlık” iddiasını gündeme getirdi. “Evet” için tehlikeli bir kışkırtma.
Başbakanlık koltuğunda oturan kişi böyle bir kışkırtma yapamaz. Ülkeye edeli ağır olur.
Başbakan da çok öfkeli. Ama onun öfkesinin nedeninin başka olduğu bildiriliyor.
