Tunca Bengin / Milliyet
Reklam alanı
Yarın Türkiye’nin geleceği oylanacak. O nedenle herkesin sandığa gitmesi fazlasıyla “vatandaşlık” görevi. Yani hiç kimsenin “Benim oyum neyi değiştirecek?” deme ya da “sandık küskünlüğü” yapma veya “mazeret” üretme lüksü yok. Dahası gittiğinde de neyi oyladığını ve sonuçlarını düşünerek tercihini yapmak zorunda. Çünkü bir oy her seçimde önemli ama bu kez doğrudan sonucu ve 80 milyonun kaderini etkileyecek değerde. Nasılını YSK’nın CHP’li üyesi Av. Mehmet Hadimi Yakupoğlu şöyle anlatıyor:
“Bu seçim türü yani halk oylamasında biri yurt dışı 86 seçim çevresindeki bütün geçerli oyların hepsi bir kazana, torbanın içine atılıyor içinden bir fazla olan da kazanıyor. Oysa son milletvekili seçiminde ne oldu? Kullanılan geçerli oyların en fazlası sıralaması AKP, CHP, MHP ve HDP olarak gerçekleşti. Ama milletvekili dağılımında 4. parti konumundaki HDP, 3’üncü sıradaki MHP’den az oy almasına rağmen daha fazla milletvekili çıkardı. Çünkü o milletvekili seçimiydi, bölge bölge belirlendi. Ancak burada öyle değil en çok oyu alan kazanacak. Yani bir oy gerçekten çok önemli.”
Peki katılım oranının sonuca etkisi?
“Çok… Örneğin, bir sandıkta 10 tane seçmen var, 6’sı hayır düşünüyor, dördü evet düşünüyor. Hayırcıların şu ya da bu sebeple yarısı gitmezse dörde üç evet kazanır. Ya da ya dördü tersine çevirin, 6 kişi evet, 4 kişi hayır diyecek olsun, evetlerin üç tanesi gitmezse hayır kazanır. Matematik ortada. Çünkü bu halk oylaması. Bu bizdeki dört seçim türünden biri ve en basit olanı. Bunda da sandığa gitmediğin zaman karşı tarafa oy vermiş oluyorsun. Tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde dört seçmenden birinin sandığa gitmeyip seçimin birinci turda bitmesi gibi.”
Ya mükerrer oy söylentileri?
“Şu anda benim elimde mükerrer oy pusulası olsa ne olacak? Sandığa mükerrer oy atarak bir şey yapılmaz. Oy kullanan seçmen sayısı belli, imzalı olarak listede. İlk önce sandıktan çıkan zarflar sayılacak eğer oy kullanan seçmen sayısından fazla zarf çıkarsa, kaç tane fazlaysa rastgele seçilerek yakılacak. Zarf sayısı ile oy kullanan seçmen sayısı eşitlenecek sonra zarflar açılmaya başlanacak. Mükerrer oy zor yani.”
Yurt dışı oylar
Referandum sonucunu etkileyecek katılımın yüksekliği yurt dışındaki vatandaşların kullandığı ve şu an Ankara’da kilit altında tutulan oylar açısından da önemli. Nitekim onlarda da 1 Kasım seçimlerine oranla yüzde 4’lük bir artış söz konusu. Rekor ise yüzde 50’lere varan oranla en fazla seçmenin (1.4 milyon) bulunduğu Almanya’da.. Ve YSK’ya göre bu da oldukça yüksek bir katılım oranı. Nedenini Yakupoğlu açıklıyor:
“Yurt dışındaki seçmenlerimizin büyük kısmı Almanya, Avusturya’da ve çifte vatandaş. Bu ülkeler onların oy kullanmasını istemiyor, dolayısıyla da resmi olarak oy kullandıklarının tespit edilmesi durumunda çifte vatandaşlıklarının iptal riski var. Gerçi kaldırıldı ama yine de hassas davranılıyor ve orada seçmen listeleri açıklanmıyor, oy kullanma işlemi de elektronik ortamda yapılıyor. Buna bağlı olarak da çekinenler gitmiyor. O nedenle katılım gayet iyi…”
Özetle dememiz o ki; geri dönüşü zor olan bu kritik referandumun sonucunu sandığa gidenler değil de sandığa gitmeyenler belirleyecek. Bunu tersine çevirmek için yapılması gerekenler ise çok net:
n Sandığa gitmek… Dolayısıyla da hangi görüşte olursan ol evet ya da hayır karşı tarafa oy vermemek.
n Sandığa gittiğinizde geçersiz oy vermemek için oy pusulasında evet ya da hayırın hangisini tercih ediyorsanız tercih mührünü tam üstüne basmak…
n Sandığa sahip çıkmak, yani orada yapılan işlemleri gözlemlemek… Dolayısıyla da sandığa giren oyların girdiği gibi çıktığı ve bu çıkan oyların da sandık tutanağına doğru yazıldığından emin olmak. Çünkü seçim elektronik değil üç unsurla yapılıyor. İnsan, kâğıt ve mürekkep. Sandığın kurulmasından, sandık sonuç tutanağının imzalanıp ilçe seçim kuruluna götürülmesine kadar bu üç unsur var. Ve seçimde hile, hurda karışabilecek tek yumuşak nokta burası…
Peki katılım oranının sonuca etkisi?
“Çok… Örneğin, bir sandıkta 10 tane seçmen var, 6’sı hayır düşünüyor, dördü evet düşünüyor. Hayırcıların şu ya da bu sebeple yarısı gitmezse dörde üç evet kazanır. Ya da ya dördü tersine çevirin, 6 kişi evet, 4 kişi hayır diyecek olsun, evetlerin üç tanesi gitmezse hayır kazanır. Matematik ortada. Çünkü bu halk oylaması. Bu bizdeki dört seçim türünden biri ve en basit olanı. Bunda da sandığa gitmediğin zaman karşı tarafa oy vermiş oluyorsun. Tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçiminde dört seçmenden birinin sandığa gitmeyip seçimin birinci turda bitmesi gibi.”
Ya mükerrer oy söylentileri?
“Şu anda benim elimde mükerrer oy pusulası olsa ne olacak? Sandığa mükerrer oy atarak bir şey yapılmaz. Oy kullanan seçmen sayısı belli, imzalı olarak listede. İlk önce sandıktan çıkan zarflar sayılacak eğer oy kullanan seçmen sayısından fazla zarf çıkarsa, kaç tane fazlaysa rastgele seçilerek yakılacak. Zarf sayısı ile oy kullanan seçmen sayısı eşitlenecek sonra zarflar açılmaya başlanacak. Mükerrer oy zor yani.”
Yurt dışı oylar
Referandum sonucunu etkileyecek katılımın yüksekliği yurt dışındaki vatandaşların kullandığı ve şu an Ankara’da kilit altında tutulan oylar açısından da önemli. Nitekim onlarda da 1 Kasım seçimlerine oranla yüzde 4’lük bir artış söz konusu. Rekor ise yüzde 50’lere varan oranla en fazla seçmenin (1.4 milyon) bulunduğu Almanya’da.. Ve YSK’ya göre bu da oldukça yüksek bir katılım oranı. Nedenini Yakupoğlu açıklıyor:
“Yurt dışındaki seçmenlerimizin büyük kısmı Almanya, Avusturya’da ve çifte vatandaş. Bu ülkeler onların oy kullanmasını istemiyor, dolayısıyla da resmi olarak oy kullandıklarının tespit edilmesi durumunda çifte vatandaşlıklarının iptal riski var. Gerçi kaldırıldı ama yine de hassas davranılıyor ve orada seçmen listeleri açıklanmıyor, oy kullanma işlemi de elektronik ortamda yapılıyor. Buna bağlı olarak da çekinenler gitmiyor. O nedenle katılım gayet iyi…”
Özetle dememiz o ki; geri dönüşü zor olan bu kritik referandumun sonucunu sandığa gidenler değil de sandığa gitmeyenler belirleyecek. Bunu tersine çevirmek için yapılması gerekenler ise çok net:
n Sandığa gitmek… Dolayısıyla da hangi görüşte olursan ol evet ya da hayır karşı tarafa oy vermemek.
n Sandığa gittiğinizde geçersiz oy vermemek için oy pusulasında evet ya da hayırın hangisini tercih ediyorsanız tercih mührünü tam üstüne basmak…
n Sandığa sahip çıkmak, yani orada yapılan işlemleri gözlemlemek… Dolayısıyla da sandığa giren oyların girdiği gibi çıktığı ve bu çıkan oyların da sandık tutanağına doğru yazıldığından emin olmak. Çünkü seçim elektronik değil üç unsurla yapılıyor. İnsan, kâğıt ve mürekkep. Sandığın kurulmasından, sandık sonuç tutanağının imzalanıp ilçe seçim kuruluna götürülmesine kadar bu üç unsur var. Ve seçimde hile, hurda karışabilecek tek yumuşak nokta burası…