CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Meşruiyet tartışmasını sona erdirecek ve milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek bir karar vardır, seçimin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilmesidir. Asıl olan bu seçimin iptal edilmesidir” dedi.
Tezcan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, “Tartışmalı bir referandum oylaması ve sayım dökümünün” sonucunda, şu ana kadar açıklanan gayrı resmi rakamlarla, yüzde 51 civarında ‘Evet’, yüzde 49 civarında ‘Hayır’ oyunun çıktığının anlaşıldığını ifade etti.
“TOPLUMSAL YARILMA METNİ”
Vatandaşların en az yarısının bu teklife ‘Hayır’ dediğini kaydeden Tezcan, “Bu ‘Hayır’ların anlamı ve değerinin çok büyük olduğunu biliyorum. Kamu vicdanında milletin kampanyası kazanmıştır. Bu anayasa değişikliği teklifinde ortaya çıkan ve referandumda geçtiği iddia edilen değişiklik metni bir toplumsal yarılma metni olmuştur. Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir, bu metin daha şimdiden bir toplumsal yarılma metni olarak tarihe geçecektir. Rejimi değiştirecek anayasa değişikliklerini 1 oyla reddedebilirsiniz ama kabul edemezsiniz. Tarih önünde sürekli tartışılacaktır” diye konuştu.
“AÇIK OY, GİZLİ SAYIM İLKESİ YERLEŞTİRİLDİ”
OHAL şartları altında yapılan kampanya ve referandumda, toplumun bir yarısının onayını almayan bir değişiklik teklifinin, kamu vicdanında, siyaset arenasında ve toplumsal alanda ciddi bir tartışmayla beraber doğduğunu ifade eden Tezcan, “Bu referandum süreci, bize bir ‘açık oy, gizli sayım’ ilkesinin yerleştirildiği bir seçim sürecini getirmiştir. Referandum, ‘açık oy, gizli sayım’ esasına göre yapılmıştır” dedi.
Sayım başladığı andan itibaren Türkiye’nin her yerinden gizli sayım yapıldığı, sayım alanlarına vatandaşların yaklaştırılmadığı şeklinde şikayetlerin geldiğini ifade eden Tezcan, itirazları üzerine YSK’dan dün saat 17.21 itibariyle sandık kurulu başkanlarına gönderilen, “sayım döküm işlemlerini seçmenlerin izlemesine imkan sağlanmalıdır” yönündeki kısa mesajı da ekrandan gösterdi.
“Bu referandum 2017’nin sopalı seçimi olarak tarihimizin kara sayfasında yer alacaktır” diyen Tezcan, “YSK, güvenli bir seçim yapmamıştır. YSK’nın görevi seçimlerin yargı gözetimi ve denetimi altında yapılmasını güvence altına almaktır. YSK, bu seçimlerin iktidar gözetiminde ve denetiminde yapılmasının güvencesi ve aracısı olmuştur” diye konuştu.
“FİİLEN ANLAMSIZ HALE GETİRİLDİ”
Kanuna açıkça aykırı olmasına rağmen, mühürsüz oy pusulaları ve zarflarının geçerli kılındığını belirten Tezcan, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 101’inci ve 98’inci maddelerini hatırlattı.
YSK’nın bu açık kanun hükmüne rağmen pusula ve zarfları geçerli saydığını ifade eden Tezcan, “Üstelik bunları sayım başladıktan sonra geçerli saymıştır. Maç başlarken kanuna aykırı bir şekilde kuralları değiştirmiştir. Bunu Ak Parti temsilcisinin itirazı üzerine yapmıştır. O ana kadar yapılan sayımlarda ve oylama sırasında ‘Hayır’ oylarının, ‘Evet’ oylarını geçtiğinin hissedilmesi üzerine bu karar alınmıştır. Bu seçimin meşruiyetine gölge düşüren bir tutumdur. Oy pusulaları ve zarflarının mühürsüz olarak geçerli sayılması demek, siyasi partilerin sandık kurullarına üye vermesi hükmünü fiilen anlamsız hale getirmektir” dedi.
“SAHTE OYLARIN GEÇERLİ HALE GETİRİLMESİNİN YOLU AÇILDI”
Dışarıdan pusula getirilmesinin önlemesi için siyasi partilerin sandık kuruluna üye yolladığını kaydeden Tezcan, “YSK, sahte oyları engellemek üzere getirilen kanun hükmünü uygulamayarak, sahte oyları geçerli hale getirmenin yolunu açmıştır. Bununla ilgili yasal işlemler başlattık” diye konuştu. Tezcan, YSK’nın tercih mühürlerinin kullanılacağını genelgeye bağlamış olmasına rağmen ‘Evet’ mühürlerinin de geçerli olduğunu açıkladığını anımsattı.
“BU REFERANDUM CİDDİ VE ESASLI BİR MEŞRUİYET SORUNU DOĞURDU”
Tezcan, basın toplantısı sırasında, Ankara’nın Sincan İlçesi, Kazım Karabekir İlkokulu’ndaki oy pusulalarına, sayım sırasında sonradan mühür vurulmasını içeren bir videoyu da izletti. Bu videonun CHP’li bir avukat tarafından çekildiği söyleyen Tezcan, şöyle devam etti:
“Bütün bu yapılanların özeti; YSK, ‘Bizi buraya getiren irade, bunu istiyor’ demiştir. Millet oyuna sahip çıkarken, YSK, hükümete sahip çıkmıştır. Bu referandum ciddi ve esaslı bir meşruiyet sorunu doğurmuştur. Bu anayasa değişikliği referandumunun meşruluğu sürekli tartışılacaktır. Kamu vicdanında ‘Hayır’ın önde olduğu ve toplumun anayasa değişikliği teklifini kabul etmediği çok açık ve berrak biçimde ortaya çıkmıştır. Toplum, tek adam rejimine ‘Hayır’ demiştir.
Bütün itiraz süreçleri tamamlandıktan sonra da hukuka, usule ve meşruiyete aykırı bir şekilde ‘bu sonuçlar geçerli’ diye ilan edilebilir, YSK tarafından. Ancak bu ilan, bu anayasa değişikliğinin sadece meriyetine yarar, meşruiyetine yaramaz. Anayasa değişikliği yürürlüğe girer, meri olur ama meşru olmaz.
Rejimi değiştirecek böylesi bir teklifin, meşruiyeti tartışılan şaibeli ve hileli yolla bir dayatılmasını kabul etmiyoruz. Buna karşı hem hukuk, hem demokrasi zemininde mücadelemiz devam edecek. Türkiye, bu sorunu hukuk zemininde çözmez ise önümüzdeki süreç ciddi bir meşruiyet tartışmasının doğduğu bir süreç olacaktır ve bu değişiklik toplumsal huzura değil, toplumsal sıkıntıya sebep olacaktır.
Tercihi ne olursa olsun bütün milletimize teşekkür ediyoruz. ‘Hayır’ yönünde güçlü bir iradenin ortaya çıktığını ve bu güçlü iradenin hileli ve şaibeli yollarla boğulmaya, üzerinin örtülmeye çalışıldığını görüyoruz. Buna karşı da CHP olarak mücadelemizi her şekilde yürüteceğiz.”
“165 BİN SANDIĞIN TAMAMI MALUL DURUMDA”
Tezcan, itirazlarının ne olacağı sorusu üzerine ise şu yanıtı verdi:
“YSK’nın sayım esnasındaki kararı nedeniyle mühürsüz oy pusulaları ve zarflarının kaç tane olduğu ve kaç tanesinin geçersiz olduğunu tespit etmek teknik olarak mümkün değil. Çünkü bu genelge nedeniyle mühürsüz oy pusulaları ve zarfların tamamı geçerli olarak kabul edilip, herhangi bir kayıt ve tutanak altına alınmadan torbalara geri konmuştur. Dolayısıyla 165 bin sandığın tamamı bu tip oy pusulalarıyla malul durumdadır ve sandık defterlerinde ve tutanaklarda yer almamaktadır. Eğer bu karar olmasaydı, o oy pusulaları geçersiz sayılarak ayrı paketlenecekti. Şu anda mevcut kullanılan oyların içinde ne kadar böyle bilinmiyor. Böyle bir tablo içinde, ne kadarının torbaların içerisinden değiştirileceğini de tespit edebilmek ne yazık ki mümkün değil.
Bu nedenle, meşruiyet tartışmasını sona erdirecek ve milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek bir karar vardır, seçimin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilmesidir. Asıl olan bu seçimin iptal edilmesidir.
CHP olarak ilk önce süreli olan itirazlarımızı yapacağız, hukuk alanındaki atmamız gereken adımların tamamını atacağız.
Tespitlerimiz doğrultusunda itirazlarımızı hem ilçelerdeki seçim kurullarına hem YSK’ya eş zamanlı olarak yapacağız. Oradan alınacak sonuca göre de, Anayasa Mahkemesi ve AİHM de dahil olmak üzere, her noktaya gideceğiz.”
Tezcan, iptal başvurusu için hazırlığın yapıldığını, tamamlandığında YSK’ya başvurunun yapılacağını kaydederek, “Bu kadar hileli ve şaibeli bir seçimden sonra esas olan seçimin iptaldir” vurgusunu yaptı.
Odatv.com