Türk basının gür sesi Nihat Genç, Aydınlık.com.tr Ankara Bürosunun konuğu oldu. Halk oylaması sonuçların değerlendiren Genç, sonuçları olumlu bulduğunu ve gelecekten umutlu olduğunu söyledi.
Nihat Genç’in konuşmasından satır başları:
Halk oylamasından iyi sonuçlar çıktığını düşünüyorum.
Polis baskılarıyla, gaz bombalarıyla, kovulmalarla mücadele verdik yıllardır. Arkamızda büyük kitleler çıktı. Biz neticenin yüzde 56 olduğuna inanıyoruz.
Türkiye’nin meşruiyet krizi çıkmıştır. Artık Tayyip beyin bahanesi kalmamıştır, devleti uçurumun kenarına koymuştur. Bu anlayışla bir gece rahat uyuyamaz. Bizim için, bu ülkenin yarınları için; güvenebileceğimiz, ölürsek gözümüz arkada gitmeyeceğimiz bir netice çıkmıştır.
O kadar olumsuz günler yaşadık ki. Bu karanlık dağılmıştır. Cumhuriyete sahip çıkan milyonlar çıktı. Ve bunlar sınav soruları çalınmış, devlette hiçbir kadro imkanı bulamayanlardan çıkmıştır. Demek ki cumhuriyet, okumuş, gün görmüş büyük kitleler yetiştirdi bunlara rağmen. Bu kamu kaynaklarını her şekilde yiyip bitirenlere rağmen.
Bugün Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler “Analistler bize niteliksiz diyor. Ancak şunu unutmasın biz niteliksizler 15 yıldır ülkeyi yönetiyoruz” diyor. Bu hanımefendiye sormak lazım. İki büyük Genelkurmay başkanı kelepçelendi. Türkiye ordusuna ve milletine yüz binlerce ajanın girdiğini gördü. Suriye’de bir milyona yakın insan öldürüldü. Türkiye’de IŞİD icat oldu, sokaklarda bombalar patladı. Sınav soruları çalındı 7-8 yıl. Siz yönetimden bunu mu kastediyorsunuz. Bütün kamu kaynaklarını çarçur etmek. Bütün seçimlerde TRT’yi, AA’yı kullanmak. Seçimden önce Anadolunun her yanına yol aldım bir tane ‘hayır’ afişi göremedim. Buna rağmen seçimlerde büyük bir irade çıkmıştır. Evet’in en güçlü olduğu yerlerde şehir merkezlerinde güçlü hayır çıkmıştır. Köy muhtarlarının müdahale edebildiği yerlerde güçlü çıktılar.
Cumhuriyeti ve hukuku koruyan milyonlarca insan var. “Ben dedim oldu”, “Oldu bitti maşallah” ne demek. Cumhuriyet ve hukuk herkesi eşitler. Bu ülkeyi ibiş zekalılara, Erdoğan’ın yanında incelip bükülenlere teslim etmeyeceğiz. Bu ülkenin işadamlarıyla ekranlarını alabilirsiniz, belediyelerden ihaleleri alabilirsiniz ama hukukunu onurunu alamazsınız.
Niçin o bu düzen karşısında konuşamıyor. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan oldular. En kabadayısı Bülent Arınç’ın dahi çıtı çıkmıyor. Hadi konuşun. Sadece Tayyip’e karşı da değil. Hayata dair, sanata, spora dair bile konuşamıyorlar. Ben o eski hukuk düzenini savunan birisi değilim ama bu hukuk düzeni prensip olarak ‘Herkes hukuk karşısında eşittir’ diyordu. O hukuk düzenini önce şeyhe verdiniz şimdi Erdoğan’a veriyorsunuz. Şimdi hiçbiriniz konuşamıyorsunuz, kral ve müritler. O liberallere, etnik milliyetöilere soruyorum ’30 yıldır konuşuyordunuz ne oldu sustunuz’.
Mevlana’nın lafıdır ‘Yeni şeyler söylemek lazım cancağızım.’ Artık yeni şeyler söylemek lazım.
Bu meşruiyet krizi sürecektir. Hukuk ve kamuoyu vicdanı tatmin olana kadar susmak yok.
Kısa sürede netice alınmaz, yıllar sürecektir. Ancak şöyle bir netice çıkmıştır. CHP dahil kimse yeni bir seçime kitlelerini götüremez. Kitleleri seçim sandığına götürecek siyasi güç kalmamıştır… Gelecek seçimde kitleleri sandığa kim götürebilecekse siyaseti onlar kuracak.
aydınlık