ZEYNEP KURAY / Birgün
Adalet için Üsküdarlılar Grubu, KHK ihraçlarla yaşanan mağduriyetlere dikkat çekmek için “Adalet ve Yaşam için Nöbete Başlıyor!” şiarıyla Üsküdar İskele Meydanı’nda dört saatlik oturma eyleme gerçekleştirdi. KHK’lerle ihraç edilen Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu’nun katıldığı eylemde, AKP iktidarına, demokrasi avına son ver çağrısı yapıldı.
Adalet için Üsküdarlılar Grubu üyeleri , OHAL ihraçlarına karşı adalet ve yaşam nöbetlerine başladı. Üsküdar İskele Meydanı’nda startı verilen ilk oturma eylemine , Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’da katıldı. Hukuksuz ihraçlara karşı 71 gündür açlık grevinde olan eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özkaça’ya destek verildiği eylemde, “ Adalet ve yaşamı savunuyoruz” yazılı pankart ile “Ölümü değil yaşamı savunuyoruz”, Barış isteyen hocalarıma dokunma”, “Adalet halkın ekmeğidir”, “ Nuriye ve Semih yaşasın”, “ Beraber yürüdünüz bu yollarda”, “ Tutuklu gazetecilere özgürlük”, “Demokrasi avına son” dövizleri taşındı. Çevredeki yurttaşların yoğun ilgi gösterildiği eylemde, Adalet için Üsküdarlılar Grubu adına açıklama Barış İmzacısı Ebru Sönmez tarafından okundu.
‘BU İHRAÇLARIN DEMOKRASİDE YERİ YOK!’
Ülkeyi iki dudak arasından yönetme aracı olarak kullanılan KHK’lar eliyle 100 bini aşkın insanın savunma hakları çiğnenerek işinden atıldığını, toplum nezdinde mimlenerek açlığa mahkum edildiğini hatırlatan Sönmez, “ İnsanların sorgusuz, sualsiz aşından, işinden etmenin , onların itibarına kast etmenin demokraside yeri yok” dedi.
‘İNSANLARA DÜŞEN GÖREB BU ADALET ÇIĞLIĞINI BÜYÜTMEK!’
Siyasi iktidara bir an önce bu gidişattan dönmeye, OHAL’i kaldırarak KHK’larla işlerinden edilen kamu emekçilerini işlerine geri iade etmeye çağıran Sönmez, siyasi görüşleri, siyasi erk tarafından beğenilmediği için demokrat insanların işlerinden atıldığı ve haklarına sahip çıkmak için meydanlarda eylem yapmak zorunda kaldıkları bir ülkenin sadece bugününü değil geleceğini de kaybedeceğine işaret etti. Günden güne büyüyen toplumsal yaranın, gerek Barış bildirisine imza atan akademisyenlerin mücadelesi ile gerekse Gülmen ve Özakça’nın işlerine geri iade talebiyle başlattıkları açlık greviyle Türkiye gündeminde ses bulduğunu ifade eden Sönmez, demokrat, adaletten ve özgürlükten yana, vicdan sahibi insanlara düşen görevin bu adalet çığlığını büyütmek ve yaymak olduğunu vurguladı. Sönmez, “ İnanıyoruz ki, adalet ev yaşam için atılan her adım ülkemizi; yaşanan adaletsizliğin ve hukuksuzluğun sona ermesine doğru bir adım daha yaklaştırıyor” dedi.