anadoluverumelimedya.com

ABD, PYD/PKK’YI TÜRKİYE’YE TERCİH ETTİ (Mİ?)

Gürbüz Evren / Gerçek Gündem

Reklam alanı

ABD’nin, PYD/PKK’ya ağır silah yardımı yapma kararı neden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyareti öncesi açıklandı?

Ağır silahların eğitimi öyle birkaç günde alınacak türden değildir ve bu yüzden proje çoktan başlamıştı, kamuoyu ise yeni haberdar olmuştur.

Suriye, Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya’nın soğuk savaş sonrasındaki en önemli çatışma alanıdır.

ABD, Esad’ı devirmek, Rusya ise ayakta tutmak derdinde.

Rusya, Suriye’deki savaşı Esad lehine çevirmeyi başardı.

ABD ise başlarda kendisine, “Merak etme Suriye’ye askerimi sokarım, Şam’da Cuma Namazı kılarım” diyen Türkiye’ye güvendi.

Ancak ABD’ye bu sözü verenler, işin öyle kolay olmadığını anlayıp, Rusya’nın artan baskısını da görüp kenara çekildiler.

Bu tavra kızan Amerikalılar iletişimi bozarak, yanlış bilgi verip, Rus uçağını bizimkilere düşürtünce, Türkiye nasıl bir belaya bulaştığını anlayıverdi.

Amerikan Merkez Kuvvetleri Komutanı’nın, “Yanımıza tıpış tıpış dönecekler” dediği Türkiye, çıkarının Rusya ile bölgede birlikte hareket etmekten geçtiğini anlamış, ama bu yolda giderken, ABD’nin yapabileceklerini öngörememişti.

Nitekim Rusya ile yakınlaşmanın bedeli olarak, ABD, Türkiye’nin karşısına 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini çıkardı.

Ama bu darbe kontrollü ve Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya yönelikti.

Yani başarılı olması istenmiyordu ve bir uyarıydı.

Rusya ile ilişkilerini düzelten Türkiye önce Fırat Kalkanı Harekâtı’nı, bu ülkenin de desteği ile başarıyla yürüttü.

Ardından hedef PYD/PKK’nın elindeki Menbiç iken karşısına yine ABD dikiliverdi.

Önceleri inkâr ettiği PYD/PKK’ya yardımını artık açıkça, Türkiye’nin gözüne sokarcasına yapmaya başladı.

PYD/PKK bölgesinde askeri üsler, havaalanları ve pistler kurdu.

ABD ayrıca Suriye’nin Irak sınırına yakın bölgesi Karaçok Dağı ve Irak’ın Suriye sınırı yakınındaki Sincar Dağı’nda da, yaklaşık 1,5 yıl önce PYD/PKK’lı teröristlere ağır silah eğitimi verdiği kamplar kurdu.

Rus uyduları ve casus uçakları özellikle Karaçok’taki bu faaliyeti bir süredir takip altına almıştı.

Rusya Genelkurmayı’ndan Hava Albay Nikola Greçev, Pravda gazetesinin editörlerinden Yulya Levedev’e, Karaçok ve Şincar’daki Amerikan faaliyetlerini uzun uzun anlatmış ve “Bu kamplar en çok Türkiye’ye bela olur” demişti.

 

İdlib’deki kimyasal saldırıyı organize eden ABD, Suriye uçaklarına yanlış koordinatlar verdirerek, depoyu vurdurup, sivillerin katledilmesine yol açtı.

Bunu bahane eden ABD, 7 Nisan’da Suriye2deki El Sayrat hava üssüne füze saldırısı düzenledi.

Rusya’yı çok kızdıran bu saldırı, Türkiye açısından bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı oldu.

Rus istihbaratı, nakliye uçaklarıyla Kobani’ye getirilen ağır silahların ve bunları Karaçok ile Sincar’daki PYD/PKK kamplarına taşıyan kamyonların görüntülerini ilk kez Türk muhataplarına verdi.

Ruslar, ayrıca o kamplarda uzunca bir süredir devam eden ağır silah eğitiminin görüntülerini de paylaştı.

Hemen düğmeye basıldı ve Rusya’nın sağladığı koordinatlar sayesinde nokta atışların yapıldığı çok başarılı bir hava operasyonu ile Türk savaş uçakları 25 Nisan’da Karaçok ve Sincar’daki kampları vurdu.

Türk savaş uçakları aynı zamanda, ağır silahları taşıyan bir konvoyu da imha etti.

Amerikalıları çıldırtan ise Türkiye’nin Karaçok’ta 52, Sincar’da 47 eğitmen subayı varken bu harekâtı yapmasıydı.

Amerikan Hava Kuvvetleri’nin PYD/PKK ile irtibattan sorumlu yetkilisi Yarbay Francis Campbell, kendisini gazeteciler önünde arayıp sert ifadeler kullanan Hava Kuvvetleri Avrupa ve Afrika Komutanı General Frank Gorenc’e, “Türkler bir hava operasyonu yapacaklarını bildirmişti, ama askerlerimiz kamplardayken bunu yapabileceklerini düşünmedik. Yine de her ihtimale karşı üst rütbeli askerlerimizi çekip, yaklaşık 100 askerimizi bıraktık. Ağır silahların bu kadar isabetle vurularak yok edilmesinde Rusların istihbarat desteği olduğu kesin” diyordu.

Wall Street Journal, USA Today, New York Times ve Washington Post ile CBS televizyonu muhabirleri önünde geçen bu konuşmanın ardından Başkan Trump’ın milyarder danışmanlarından Carl Icahn konuyu Amerikan Genelkurmay yetkilileriyle görüştü.

Daha sonra Ulusal Güvelik danışmanları ve askeri yetkililerle bir toplantı yapan Trump, o güne kadar gayri resmi yollardan PYD/PKK’ya verilen ağır silahların, resmen sağlanması önerisini onayladı.

Bu sayede Türkiye’ye gözdağı verilmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi gerekli uyarı da yapılmış olacaktı.

AKP iktidarı, yanlış dış politika seçeneklerinin sıkıntısını ilk kez bu kadar açıkça hissetmeye başladı.

ABD’nin peşine takılıp, bir komşu ülkenin iktidarını devirmeye kalkışmanın nelere mal olduğunu gördüler.

Türkiye’nin bundan sonra ki süreçte çıkarı, kendi öz gücüne de güvenerek, Rusya ile daha yakın işbirliği içinde hareket etmektir.

Çünkü Rusya’nın da büyük desteğiyle dengeleri sürekli kendi lehinde değiştiren Esad, ipleri ele aldığı gün, Suriye’de PYD/YPG bırakır ne de PKK.

ABD’nin ise geçmişte çıkarları için subaylar, silahlar gönderip destekliği Mesut Barzani’nin babası Mustafa Barzani’yi nasıl ortada bırakıp gittiyse aynı şeyi PYD/PKK’ya da yapacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Bugüne kadar ABD’nin ipi ile kuyuya inen hiçbir ülke ya da örgüt oradan çıkamamıştır.

Varsa söyleyin.

 

 

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.