Zeytin üreticilerinin mücadelesi sonucu AKP hükümeti tasarıda kısmi geri adım attı. Üreticiler yasa teklifinin tamamının geri çekilmesini savunuyor
Aydınlık / Ankara
Hükümet, zeytinlikleri talana açan düzenlemede geri adım attı. Bir dekarda 15’ten az zeytin ağacının olduğu yerleri, “zeytinlik saha” olmaktan çıkaran madde Üretim Reform Tasarısından çıkarıldı.
Üretim Reform Tasarısının TBMM Sanayi Komisyonundaki görüşmelerine dün de devam edildi. Komisyonun gündeminde yine zeytinlikler yer aldı. Hükümet, muhalefet milletvekilleri ve zeytin üreticilerinden gelen tepkiler üzerine zeytinlik alanlarla mera ve kıyıları imara açan tasarıda geri adım attı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verilmesine olanak sağlayan düzenlemeyi, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısından çıkaracaklarını bildirdi.
Tasarıda zeytinlik sahayı “Orman sınırları dışında kalan ve bir dekar alanda en az 15 kültür çeşidi veya yabani zeytin bitkisinin bulunduğu alan” olarak tanımlayan 2. madde, iktidar ve muhalefetin verdiği önergelerle tasarıdan çıkarıldı.
Zeytinlik alanda hayvan otlatanlara yönelik 3 ay olan hapis cezası 6 aya çıkarıldı. Kesilecek bir zeytin ağacı için verilecek para cezası da 2 bin liradan 4 bin liraya çıkarıldı. Zeytinlik alanlara konut, konaklama tesisi ve turistik tesis yapılamayacak.
Sonuna kadar mücadele edeceğiz
Zeytinlikleri bitirecek yasaya tepkiler sürüyor. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Mustafa Tan geri adımın yeterli olmadığını, zeytinlikleri bitiren yasa tasarısının tamamının geri çekilmesi gerektiğini söyledi.
Üreticiler Zeytinlikleri bitirecek olan “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na karşı mücadelelerini hızlandırdı. AKP milletvekillerini baskı altına alan üreticiler tepkilerini arttırırken zeytin bölgelerinin AKP milletvekillerinin de yasaya karşı olduğu, ancak hükümet tasarısı olduğu için ses çıkaramadıkları öğrenildi.
9 KİŞİLİK HEYET BAKANA ANLATTI
Aralarında Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi başkan, Tariş Genel Müdür yardımcısı, Marmarabirlik yöneticileri ve üretici örgütlerinin bulunduğu 9 kişilik bir heyet dün sabah saatlerinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü ziyaret ederek tasarıdaki zeytinliklerle ilgili 3 maddenin tasarıdan çıkarılmasını istediler.
Tan, bakana yapılmak istenen yasal düzenlemenin kabul edilemez olduğunu söylediklerini bildirdi. Tan Aydınlık’a yaptığı açıklamada “Komisyonda görüşülen yasa tasarısı sektörle görüşülmeden hazırlandı. Sektörden, üreticilerden bir kişinin bile görüşü alınmadı. Yasa tasarısı kabul edilirse üretici büyük sorunlar yaşayacak. En büyük zararı da Türkiye görecek” dedi.
Yasa tasarısındaki zeytinliklerle ilgili üç maddenin çıkarılmasını, zeytinliklerle ilgili yeni bir yasa hazırlanmasını isteyen Tan, “Yasa tasarısına bütün üreticiler karşı. Yasa kabul edilirse her gün binlerce zeytin ağacı kesilecektir. Tasarı ile zeytinliklere 3 km mesafede kimyasal atık bırakan fabrikalara izin veriliyor. Eskiden bu yasaktı. Çünkü 3 km kuralı zeytin yasasının namusu idi” diye konuştu.
TEMA: Endişeliyiz, tasarı gözden geçirilsin
Aydınlık / Ankara
TEMA Vakfı, hükümetin Meclis’ten geçirmeye çalıştığı “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın zeytinlikleri, kıyıları ve meraları tehdit ettiğini bildirdi.
TEMA Vakfı Meclis Sanayi komisyonunda görüşülmeye başlayan ve zeytin katliamına yol açacak olan yasal düzenlemelerle ilgili bir açıklama yaptı. TBMM’ye gelen yeni bir kanun tasarısı ile 24 adet kanunda ve 2 adet kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması öngörüldüğü kaydedilen açıklamada, “3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, 4342 sayılı Mera Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin, başta gıda güvenliğimiz olmak üzere, çevre ve insan sağlığı, doğal hayat ve tarımsal üretimi ciddi derecede tehdit etmesinden endişe duymaktayız” denildi. Açıklamada hükümet tasarısında yer alan tehlikelerle ilgili olarak şu noktalara dikkat çekildi:
ZEYTİNLİKLER TEHDİT ALTINDA
Zeytinlik sahanın tasarıdaki tanımına göre; bir dekar alanda 15 ağaçtan daha az ağacın bulunduğu sahalar, zeytinlik sahası dışında tutularak, Kanun’un zeytinlik alanlar için öngördüğü korumacılıktan mahrum bırakılmaktadır. Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO) açıklamasında da değinildiği üzere, ülkemizde geleneksel olarak daha önce kurulmuş zeytinliklerde bir dekar alandaki ağaç sayısı 10-12 arasında değişmektedir. Tasarı ile zeytinlik saha için 15 ağaç sınırı getirilmesi kadimden beri zeytinlik olan, yaşlı ağaçların bulunduğu sahalarda önemli sorunlara ve telafi edilemez tahribatlara yol açacaktır.
VALİLİKLERE YETKİ DEVRİ
Tasarıda, zeytinlik sahaları koruma kurulunun görevleri hakkında da sakıncalı düzenlemeler yer almaktadır. Bu kurulun yetkisi, yatırım taleplerine ilişkin görüş bildirmekle sınırlandırılmaktadır. Görevleri arasında yatırım izinleri verilmesi yer almamaktadır. Tasarıda yatırım izinlerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verileceği, Bakanlığın bu yetkisini, gerektiğinde valiliklere devredebileceği öngörülmektedir. Bakanlığın, izin yetkisini valiliklere devretmesi durumunda, valilikler kendi başlarına izin verebilecektir. Kurulun yatırıma ilişkin görüşünün bağlayıcılığının bulunmamasının ve valiliklere bırakılacak yetki devrinin sorunlu olduğuna inanıyoruz.
Tasarının öne çıkan bir diğer sakıncalı hususu da meralarla ilgilidir. Yapılacak değişiklik meraların daraltılmasına sebep olacaktır. Eklenen madde ile endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ile yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin ve münferit sanayi işletmelerinin yerleşim yeri dışına çıkarılması ve gerekli arazi ihtiyacının karşılanması için meralar tahsis edilebilecektir. Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektarla ülke yüzölçümünün yüzde 56’sını oluşturan mera ve çayır alanları, 2014 yılı verilerine göre 14,6 milyon hektara inerek yüzde 19’a gerilemiştir. Mera alanlarındaki bu ciddi gerileme, söz konusu tasarı ile çok daha artacaktır.
KIYILAR
Tasarının 26. maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda da değişiklik yaparak, kıyılarda sağlık tesisleri ve endüstri bölgelerinin yapılmasının önünü açmaktadır. Bu durum ekolojik açıdan hassas ve değerli kıyı ekosistemlerinin tahrip edilmesine neden olacaktır. Belirttiğimiz sebeplerle, zeytincilik, meralar ve kıyılar başta olmak üzere, doğal varlıklarımızla ilgili düzenlemelerin yasadan çıkarılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, karar vericileri tasarıyı, sürdürülebilir yaşam ilkesi çerçevesinde gözden geçirmeye davet ediyoruz.