CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması sonrası başlatılan “adalet yürüyüşü” on dördüncü gününü geride bıraktı. Yerine kayyım atanarak görevinden alınan eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk’ün yürüyüşe destek vereceklerini duyurmasının ardından gözler HDP’ye çevrilirken, HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, T24’ten Hülya Karabağlı’ya Kılıçdaroğlu buluşmasını ve ‘Adalet Yürüyüşünü’ değerlendirdi.
“Kandıra kavşağındaki selamlamaya nasıl mukabele göstereceklerini göreceğiz”
HDP seçmeni ve tabanının Kemal Kılıçdaroğlu’nu yakından izlediğini belirten Paylan, Kandıra kavşağında beklenen selamlamaya yürüyüşün nasıl mukabele göstereceğinin de gözleneceğine dikkat çekti.
“CHP tabanında pek çok kesim var ve oradaki bazen milliyetçi reflekslerinden de HDP’ye çağrılarını atalete sokabiliyor. Umarım ki bu kez öyle olmaz” diyen Paylan, bu yürüyüşün herkesin isyanına dönüşmesini farklı farklı hassasiyetlerden hareket eden bu itirazların bir noktada birleşmesini ve büyümesini istediklerini belirtti.
“HDP yetmez, AKP, MHP tabanındaki insanlarla çoğalmalı”
Paylan, yürüyüşün herkes için adalet talebine dönüşmesi için, “HDP’nin katılması yetmez, AKP ve MHP tabanının da tüm tabanlardaki insanlarla çoğala çoğala büyümeli. Bu yürüyüş, Cizre’den Sur’dan, Silopi’nin hassasiyeti ile birleşmeli ve aynı zamanda AKP tabanı, MHP tabanının hassasiyetleri ile de birleşmeli ve herkes için adalet talebine dönüşmeli” dedi.
“Her yürüyüşün bir demlenme süreci vardır” diyen Paylan’ın değerlendirmeleri şöyle:
“Kandıra kavşağında bir selamlama olacak. Yani aslında bu selamlamaya yürüyüşün nasıl mukabele edeceğini bence gözleyeceğiz bu benim kişisel görüşüm. Kemal Beyi bizim tabanımız ve seçmenimiz dikkatle izliyor. Yaptığı bozkurt işaretini de veya bunun adalet çığlığı, herkes için adalet talebi olduğunu da izliyor. Gadre uğrayan herkesin yürüyüşü olma iddiasını da izliyor. CHP tabanında pek çok kesim var ve oradaki bazen milliyetçi reflekslerinden de HDP’ye olarak çağrılarını atalete sokabiliyor. Umarım ki bu kez öyle olmaz. Bu yürüyüşün, bu isyanın, bu itirazın hepimizin isyanına dönüşmesini ve farklı farklı hassasiyetlerden hareket eden bu itirazların bir noktada birleşmesini ve büyümesini istiyoruz tabii ki.”
“Kandıra kavşağında bizim ilk selamlamamızı Ahmet Türk sunacak”
“Kandıra kavşağındaki bizim ilk selamlamamızı sunacak Ahmet Türk’ü biliyoruz, başka bazı arkadaşlarımız da orada olacaktır. ( Kemal Bey’in parti kimliği açıklaması var sorusuna) Bunun Kemal Bey’in söylemesi önemli değil zaten. Biz mücadele geleneklerinden geliyoruz yalnızca Kürt mücadelesi var, çeşitli halklar var, ekoloji, kadın mücadelesi yapanlar var, biz zaten bir koalisyonuz, pek çok mücadele geleneğinden gelen insan var. Sonuçta bir parti gibi karşılamak meselesi değil. Elbette partimize sahip çıkıyoruz sonuna kadar ama biz pek çok mücadele geleneğinden gelenlerin bileşkesiyiz. Öyle bir hazirun orada olur. Sembol anlamında, Ahmet Türk’ün varlığının orada neyi ifade ettiğini herkes bilir. Başka mücadele geleneklerinden gelen insanların bir karşılaması olur, bu karşılamaya nasıl mukabele edildiğini de görmek isteyeceğiz.
Elbette bir karşılaşma olur, birlikte de yürünür, görüntü verilir, sonra yapılacak açıklamalarla birlikte İstanbul’a yaklaşılırken yürüyüşteki tansiyonun yükseleceğini düşünüyorum. İtirazın yükselmesi anlamında söylüyorum. Bunun dar bir itiraza mı dönüşeceği yoksa toplumun geniş kesimlerince çoğul bir itirazı mı dönüşeceği önemli.
“Bu işe yalnızca HDP tabanını değil AKP tabanını da katmamız lazım”
Ben bu işe yalnızca HDP tabanını değil AKP tabanını da katmamız gerektiğini düşünüyorum. AKP tabanında da itirazlar var ama bu itirazlar onların hassasiyetlerine kimlikleriyle ilgili, mütedeyyin duruşlarıyla ilgili olan tavra itiraz gibi olmamasını istiyorlar. Bu hassasiyeti gözetirse veya HDP’nin varoluş sebeplerine dönük itirazları onlara hassasiyet gösterirse bu yürüyüş büyür.
Bu yürüyüşe hem HDP’nin katılması yetmez, AKP ve MHP tabanının da tüm tabanlardaki insanlarla çoğala çoğala büyümeli. Bu yürüyüş yalnızca Pervin Buldan’ın o noktada hassasiyeti çok önemli mutlaka Cizre’den Sur’dan, Silopi’nin hassasiyeti ile birleşmeli ve aynı zamanda AKP tabanı, MHP tabanının hassasiyetleri ile de birleşmeli ve herkes için adalet talebine dönüşmeli. Başarı dediğimiz şey herkes için adalet talep istediğini gösteren bir yürüyüş olması.
Bu demlenme süreci olarak görüyorum. Öncelikli olarak CHP’li onların çeperindeki insanlar olarak g örüldüler. Her yürüyüşün bir demlenme süreci vardır. Şu anda onu yaşıyoruz. Umuyorum ki Kandıra kavşağından sonra artık o demlenme sürecini aşıp daha çoğul bir yürüyüşe doğru evrilir.”
cumhuriyet