Yusuf Yavuz / Odatv
Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Sedir ve ardıç ormanları, bölgede açılan boksit madeni işletmesinin tehdidi altında. Sütleğen mahallesi yakınlarında yayla olarak kullanılan Arma mevkiinde açılan boksit ocağının ormanlara ve tarım alanlarına zarar vereceğini öne süren vatandaşlar, ocağın kapatılması için Kaş Kaymakamlığı’na dilekçe verdi. Toplam 975 hektarlık ruhsat sahası bulunan maden ocağının ruhsat süresinin Aralık 2017’de dolacağı belirtiliyor.
Antalya’nın dünyaca ünlü doğa ve turizm cenneti Kaş ilçesindeki yıkım projeleri hız kesmiyor. Sivil toplum örgütleri ve vatandaşların tüm tepkilerine rağmen dağları, kıyıları ve ormanları birer birer tahrip edilen Kaş’taki sedir ağaçları da vahşi madencilikten nasibini aldı.
SEDİR ORMANLARININ KALBİNDE BİNLERCE DÖNÜM MADEN İZNİ
Toros sediri olarak bilinen türün dünyadaki en önemli doğal yayılma alanlarından biri olan Kaş’ın Sütleğen köyü yakınlarında 975 hektarlık (9 bin 750 dönüm) alanda boksit madeni açılması için ruhsat verildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından 2007 yılında verilen işletme ruhsatı, Beldibi köyü ile Üzümlü köyünün yaylası konumundaki Arma (Ağırma) mevkilerinin arasındaki bölgeyi kapsıyor. Bu bölge, sedir ve ardıç ormanlarının yoğunlaştığı orman arazileriyle yöre halkının tarımsal üretim yaptığı alanlardan oluşuyor.
HALK BOKSİT OCAĞININ KAPATILMASI İÇİN KAYMAKAMLIĞA BAŞVURDU
Alüminyum üretiminde kullanılan boksit madeni ocağının bölgedeki sedir ormanlarına zarar vereceğini öne süren yöre halkı, imza toplayarak ocağın kapatılması için Kaş Kaymakamlığı’na dilekçe verdi. Maden sahasına yakın yerleşim alanları ve tarım arazileri bulunduğunu dile getiren köylüler, madencilik faaliyetinin yaşam alanlarına da zarar vereceğinden endişe ederken, konuyla ilgili bilgi almak için ulaştığımız maden ocağı sorumlusu, sorularımızı yanıtsız bıraktı.
ZENGİNLİK KAYNAĞI SEDİR ORMANLARI MADENCİLİĞE KURBAN EDİLİYOR
Antalya’nın Elmalı, Kaş ve Finike ilçelerindeki ormanları, yarattıkları ekosistemin yanında antik dönemden bugüne en önemli zenginlik kaynaklarının da başında geliyor. Yakın zamana kadar literatüre Lübnan Sediri (Cedrus libani) olarak geçen ancak bu hatadan dönülerek ‘Toros Sediri’ adını geri alan türü tehdit eden en önemli sorunların başında vahşi madencilik, HES’ler ve iklim değişikliği gibi nedenler geliyor. Lübnan’ın bayrağında yer alan sedir ağacı, bu ülkede oldukça küçük bir alanda kalmış durumda. Türkiye’nin sedir ormanlarıyla ilgili çalışmaları bulunan Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın verdiği bilgilere göre deniz seviyesinden bin 200 ila 2 bin metrelere kadar karstlaşmış (kireçtaşı) dağlık arazilerde yetişen sedir ağaçları uygun koşullarda binlerce yıl yaşayabiliyor. Kantarcı’nın raporuna göre kirliliğe karşı oldukça hassas olan sedir ağaçlarının yayılış alanlarında açılan taş ocakları ile dere tipi HES’ler, binlerce yılda oluşan sedir ekosistemlerine büyük zarar veriyor.