Bülent Esinoğlu / Ulusalkanal
Çok kutuplu bir dünyaya giderken, Türkiye Almanya ve Amerika arasındaki uzlaşmaz çelişkiler ve uzlaşılır çelişkiler nasıl bir yol izleyecek, bunu değerlendirmeye çalışacağım.
Almanya, mevcut üretim gücüyle, oluşan çok kutuplu dünyada, yerini belirlemeye çalışmaktadır. Amerikan vesayetinden kurtulup, kendi egemen dünyasını kurması oldukça zordur.
Almanya’nın içinde bulunduğu temel siyasal zorlukları sıralarsak:
1-Amerika’nın vesayetinden kurtulurken elinde tuttuğu Avrupa ülkelerini ve ittifaklarını sürdürebilmek,
2-Küreselleşmenin geniş Avrupa halkları üzerinde meydana getirdiği tahribatı en aza indirmek, öte yanda da, çok uluslu Alman şirketlerinin küreselleşmeden elde ettiği çıkarları sürdürmek,
3-Küreselleşmenin tahrip ettiği sosyal düzeni, geri yerli yerine oturtabilmek,
4- Başka ülkelerden gelmiş yabancı insanların, asimilasyonu ve Alman isçi sınıfı konumuna taşınmalarıdır.
Birincisi, yani Amerikan vesayetinden kurtulması hususu, bu zorlukların içindeki, en önemlisidir.
Amerikan çok uluslu şirketleri ile ortak Alman şirketlerinin, dünya ölçeğinde sürdürdüğü sömürüden, elde edilen gelirlerin nasıl birbirinden ayrılacağı gündeme gelmektedir. Wolkswagen savaşı buna örnek gösterilebilir.
Ortak çok uluslu şirketlerin varlığı, Almanya’yı Amerika’ya bağlıyor. Öte yandan da, Amerikan emperyal planlarının içinde Almanya’nın da yer almasını zorunlu hale getiriyor.
Almanya’nın kendisinin bir kutup olması için üretim gücü bunu sağlamaya yetmiyor. Yeni pazarlar ve yeni ittifaklar gerektiriyor.
Türkiye’nin kendisi Almanya’nın önemli bir pazarı konumundadır. Bu pazarın sürdürülebilir olması için Türkiye üzerinde, siyasal etkinliğinin olması zorunludur.
Oysa Batının etkisinde yürüyen terör tehdidi; Türk ulusunu Batıdan bağımsız hareket etmesi için zorluyor. Ve bağımsız siyasetler, siyaset sahnesine çıkıyor.
Almanya Türkiye arasındaki gerilimin temel nedenlerinden birisi de, Almanya’daki, 3,4 milyon Türk kökenli vatandaşlarımız. Hem birleştirici hem de ayırıcı bir durum yaratıyor.
Amerika ile Almaya arasındaki başka bir temel çelişki ise, emperyal çıkarların sağlanmasın da, meydana gelen masraflara Almanya’nın da iştiraki… Çok uluslu şirketlerin Pazar güvenliği ve garantisinin sürdürülmesi için NATO masrafları…Almanya’da mevcut 85 bin ABD askerinin masrafları vb.
Rusya’ya karşı tehdidin sürdürülmesi için uygulanan ortak ambargo kararı, çok uluslu Alman ve Amerikan ortaklı firmalar tarafından benimsenmesine karşın, yerli Alman ve Avrupalı şirketlerin zararına sebebiyet veriyor.
Amerika, Alman ve Avrupa halkları üzerinden, yani Avrupa’nın kesesinden, Rusya düşmanlığını sürdürmek istiyor.
Nihai planda, çıkacak bir ABD Rusya savaşında, Avrupa halkları savaşmak istemiyor. Rusya ile ticaret yapmak istiyor.
Bahsettiğim çelişkiler su yüzüne çıktıkça, Avrupalı yöneticilerle, Avrupa halkları arasında uzlaşmaz konumlar oluşuyor.
Almanya ile aramızdaki temel kavga; sadece Almanya’daki FETO veya PKK’lar meselesi değil, ekonomiktir de…
Almanya, Amerikan vesayetinden kurtulsa, Rusya ile çok ticaret yapabilecek, enerji güvenliğini sağlayabilecektir.
Eğer insan aklı hüküm sürecekse, eninde sonunda Rusya ile Almaya dost olacak ve Amerikan vesayetinden çıkacaktır.
Amerikan vesayetinden çıkan Türkiye Almanya ve Rusya ittifakı bölge insanının refahına belli bir sürede olsa, yardımcı olacaktır.
