Artık ne tütünle ilgili türküler, şiirler ne hayatımızın bir dönemine damga vurmuş ‘fabrika kızı’ var. Hazırladıkları tütünler gibi yandıktan sonra içilmese de tükenen sigaralar gibi tütün üreticileri de günden güne azalıyor. Çok değil 13-15 yıl önce bir 70’lik rakı fiyatına sattığı tütünü bugün 16-18 liraya satarsa sevinen üreticinin emeği gibi kötü tarım politikası ve piyasa ekonomisine kurban gidiyor duygular da… ‘Yazsanız da yasak olsa’ diyen Yusuf’un bu kadar dert yandığı tütünde durum nedir diye bakıldığında, anne-babalarının da neredeyse Yusuf kadar dertli olduğu görülüyor. Sayıları her geçen gün azalan üretici aileler, piyasanın tamamına hakim bir kaç şirketin belirlediği fiyatlara mahkum. İstemese de çalıştırmak zorunda kaldığı çoluk, çocuk, eşle gecenin biri yarısı topladığı, kırdığı tavladığı tütünü neredeyse maliyetinin bir tık üstüne satmak zorunda kalıyor. Şikayet edecek olsa sözleşmesi iptal ediliyor. Birbirinden haberli şirketler kendi aralarında anlaşıyor ve aile bir daha üretim yapamıyor. Tütün üreten aileler her geçen gün tütünden kopuyor.
Sekizde bire düştü
Çiftçi Sen Başkanı Abdullah Aysu, Tütün-Sen, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) ve üreticilerden edindiğimiz bilgilere göre, Tekel’in özelleştirme kapsamına alındığı 2001’de 477.829 tütün üreticisi vardı. Tütün Kanunu‘nun yürürlüğe girdiği 2002’de üretici sayısı 402.899’a geriledi. 2003’te sözleşmeli üretim yapan üretici sayısı 334 bin iken 2008’de 194.282 kişiye gerilediği Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu verilerinden anlaşılıyor. 2002’de 159.521 ton olan tütün alımı 2008’de 74.584 tona geriledi.
Virginya bahane
Derler ki, aslında bizde üretilen tütün çok kaliteli değil, Virginya tütünü var yurt dışında üretilen bizim topraklarda tütün üretimi biraz da bundan etkilendi. Ancak üretici ve uzmanlar bu görüşü doğru bulmuyor. Zira, Şark tütünü de denilen oriantal tütün, aroma ve kalite açısından en iyi tütün. Hatta damarlı ve elfaylı olduğu için virginya tütünü pek de makbul değil. Hatta Şark tütünü, içerdiği aroma nedeniyle tüm sigaralara konulması neredeyse zorunlu bir tütün. Tütün üretimine asıl darbeyi vuran Tekel’in özelleştirilmesi… Zira köylere kadar organize olmuş Tekel, hem piyasayı regüle ediyor, hem gerekli yerlere gerekli fabrikaların kurulmasını sağlayarak tarım üretimi kadar sanayide istihdam sağlıyor hem de fiyat düzenlemesi ile üreticiye ciddi bir katkı sağlıyor. Mesale, içki ve tütünü bünyesinde birleştiren Tekel, anlaşılır bir denge kuruyor. Genellikli bir kilo tütün bir 70’lik rakı fiyatına yakın ya da az biraz düşük oluyor. Ama asla bugünkü gibi bu kadar yoğun bir emeğin karşılığı olmayan 15-18 liralar değil…
Pazar kaybedildi
Tekel’in 2001’deki pazar payı yüzde 70 civarında iken 2008’de yüzde 30’lara düştü. Yaşı uygun olanların hatırlayacağı Birinci, İkinci, Yenice, Harman, Yeni Harman, Samsun, Bafra, Maltepe, son yıllarda 2000 ve hatta askerlere hatta erlere ve subaylara ayrı olmak üzere iki farklı markada üretim yapılırken bugün piyasada ezici bir şekilde yabancı tütün tekellerinin ürünleri söz konusu…
Satışı da olaylı olmuştu
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) 2001/06 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Tekel’in sigara bölümünün özelleştirilmesi için 2003’te ihaleye çıkılmıştı. Hisselerinin yüzde 65’i Japon devletine ait olan Japan Tobacco International (JTI) tarafından verilen 1 milyar 150 milyon dolarlık teklif yetersiz bulunmuş, ilk ihale iptal edrilmiş ve aynı yılın sonlarında iptal edilmişti. 2005’te yeniden ihale yapılmış bu kez hiç bir şirktet teklif vermemişti. Hükümet bu işten vazgeçmemiş, 2007’de üçüncü kez ihaleye çıktı. 22 Şubat 2008’de en yüksek teklifi veren BAT firmasına 1 milyar 720 milyon dolara satılmıştı. Özelleştirme programına alındığında 110 yaprak tütün işyeri, 6 sigara fabrikası, 19 alkollü içki tesisi, 84 pazarlama müdürlüğü, 10 tuz işletmesi, bir kibrit fabrikası, bir ambalaj fabrikası ve bir sung ipek, viskoz fabrikası olan Tekel, 2009’da 57 yaprak tütün işyeri, 2 tuz işletmesi ve bir ambalaj fabrikası olan işletmeye döndü.
48 milyar liralık pazar, 8 şirket
Şubat 2008’de Tekel Sigara’nın British American Tobacco’ya (BAT) satılmasının ardından Türkiye’deki sigara pazarı 5 yabancı şirketin hâkimiyetine geçmiş durumda ise de pazarda 8 şirket faaliyet gösteriyor. Philip Morris Sabancı (Philsa), Japan Tobacco International (JTI), British American Tobacco (BAT), European Tobacco ve Imperial Tobacco. Koreli KT&G firması da İzmir’de fabrikasını kurdu. Söz konusu şirketlerin dışında TAPDK verilerine göre ayrıca Boğaziçi Sigara ve Tütüncülük, Imperial Tobacco Sigara ve Tütüncülük ve Royal Tobbacco Sigara ve Tütüncülük şirketleri faailyet gösteriyor. Tekel’in tütün kısmının özelleştiği 2008 yılında 18 milyar 342 milyon liralık bir iç satış büyüklüğü olan sigara pazarı geçen yıl itibariyle 47 milyar 950 milyon liraya çıkmış durumda. TAPDK verileri bir başka ilginç noktayı da gözler önüne seriyor. Özelleştirilen yıl 2008’de iç satışı 107 milyar adet olan sigara satışı geçen yıl itibariyle 105 milyan adete düşmüş durumda. Ancak yükselen fiyat ve vergiler aynı miktar satışa yaklaşık üç kat bedel ödendiğini gösteriyor. Diğer yandan söz konusu oyuncuların ihracat verileri de kayda değer. 2008’de 25 milyar adet sigara satan şirketler 228 milyon dolarlık ihracat yaparken, geçen yıl bu miktar 50 milyan adete, karşılığı da 506 milyon dolara yükselmiş görünüyor.
cumhuriyet