Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, Akşam Gazetesi’ne röportaj veren Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in Suriyelilerle ilgili açıklamalarına tepki gösterdi.
Şahin’in gerçekleri çarpıttığını söyleyen Özdağ, Gaziantep Büyükşehir belediye başkanı Fatma Şahin’in Suriyeliler konusunda yaptığı açıklamayı sert bir dille eleştirdi.
Prof. Dr. Özdağ şöyle dedi:
“Fatma Şahin’in 11 Eylül 2017 tarihinde Akşam gazetesine verdiği röportaj bir yandan “teknik hatalarla” dolu, diğer yandan ise muhalefeti eleştirmek için söylenen “kasıtlı yanlışları” içeriyor. Oysa ben kendisine Suriye iç savaşı ve sığınmacılar meselesinin ülkemiz ve Gaziantep üzerinde olan etkilerini 17 Ekim 2015 tarihinde bir ödül töreninde kürsüden basit şekilde anlatmıştım. Görünen o ki hala ve ısrarla anlatmak gerekiyor. Öncelikle AKP hükümetlerinin yanlış dış politikalarının Suriye iç savaşını taşıdığı yer ortadayken yaşanan insanlık dramını basite indirgemeye çalışarak bu sorumluluktan kurtulamayacaklarını artık anlamaları lazım.
Sayın Şahin’in öncelikle öğrenmesi gereken Türkiye’de Suriye iç savaşından kaçarak ülkemize sığınan ve yasal statüsü “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91 inci maddesinde” belirtilen 3,049,879 kişidir. Bunlar ne mültecidir, ne de Suriyeli vatandaştır. Bakanlık yapmış, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış birinin “vatandaş” vurgusuna sessiz kalması basit bir yanılmadan fazlasıdır. Suriye’lilere vatandaşlık verileceği hatta verilmeye başladığı iddialarının ayyuka çıktığı bir süreçte yapılan bir hazırlık mı vardır?
Mevcut durumda bu sayının 330 binden fazlası Gaziantep’te yaşamaktadır ve Gaziantep nüfusunun %17’si civarındadır. Yani Sayın Şahin’in iddia ettiği gibi gettolaşmalarına engel olunması zaten mümkün değildir, Suriyeliler Gaziantep’in her yanını saracak kadar büyük bir nüfus yoğunluğuna sahiptirler. Zaten Fatma Hanım’da bunun farkında olduğundan “her yerdeler” demektedir.
Sayın Şahin’in söylediklerini bir an için doğru kabul edelim. 100 bin “mültecinin” Suriye’ye döndüğünü, El Bab normalleştiğinde 200 bin kişinin daha döneceğini iddia ediyor. Bu durumda Fatma Hanım’a göre Gaziantep’te Suriyeli kalmayacak. Fakat bir satır sonrasına bakıyorsunuz“hükümetimiz bu sıkıntıyı gördüğü için büyük dev projeleri pozitif ayrımcılık yaparak bu bölgeye getiriyor. Şu anda Türkiye’nin en büyük konut projesi burada yapılıyor Kuzey Antep’te 50 bin konut yapılacak. 5 kişiden 250 bin kişi yaşayacak.” 250 bin Suriyeli’ye pozitif ayrımcılıkla kalıcı konut yapılıyor, ama ne hikmetse gideceklerini söylüyor. Bu durumda ya yatırım boşa yapılıyor, ya da Fatma Hanım yanılıyor.
Fatma Hanım bazen doğru bilgiler de veriyor. “Buraya gelen insanların hepsinin selpak satıp dilencilik yapmadığını” söylüyor. Evet “hepsi” yapmıyor. Bir kısmı ucuz iş gücü olarak istismar ediliyor, bir kısmı fuhuş sektörünün eline düşmüş durumda, bir kısmı suç örgütlerinin içinde yer alıyor, bazıları ise DEAŞ gibi terör gruplarının istismarına açık bir şekilde bekliyor. Tespit doğru ancak eksik.”
Daha öncede söyledik, ilkokul bilgisiyle anaokulu ferasetiyle yönettiklerini zannettikleri bir dış politikanın acı sonuçlarını hem komşu coğrafyalara, hem de Türk milletine yaşatıyorlar. Bundan da zerre utanç duymuyorlar. Metnin genelinden de anlaşılacağı üzere tek gayeleri işgal ettikleri koltukları muhafaza etmek. Biz Suriyelilere dönebilecekleri bir vatan tesis edelim diyoruz, onlar hala “krizi fırsata çevirmekten” bahsediyor.
Bu günlük getiri sağlama hırsındaki rantiyeci mantık Türkiye’yi giderek derinleşen bir bataklığa saplıyor. Gazi şehrimizi de Ülkemizi de bu zihniyetten kurtaracağız. Çok az kaldı.
yeniçağ