Mehmet Faraç / Aydınlık
“- Milli Eğitim Bakanlığı’nın son yıllarda yaptığı tüm uygulamaların amacı dindar ve kindarbir nesil yetiştirmektir…
– Cumhuriyet Devrimi’nden öç almaya çalışan karşı devrimciler, gericiler, bu pis ve hain amaçları için çocuklarımızı kurban ediyorlar…
– Çocuklarımız bilimsel eğitimden süratle geriletiliyor…
– Evrim Teorisini artık bir teori olarak niteleyemeyiz… Bilimsel bir gerçektir, eğitim müfredatından Evrim Teorisini çıkartırsanız, çocuklarımıza bunu öğretemezseniz… Bu çocuklar uluslararası platformda dünya çocuklarıyla nasıl yarışacak?..
– Evrim Teorisi’ni müfredattan çıkar, biyoloji dersini azalt, din derslerini arttır, bir de anaokulundan itibaren okullara mescit açma mecburiyetini getir… Bu nasıl bir kafa, nasıl bir anlayıştır ve ne büyük bir gaddarlıktır?..
– Ülkemizi ve gelecek nesillerimizi geriye götürecek, teknoloji ve bilim dışı bırakacak, geleceğimizi Ortaçağ karanlıklarına gömecek bu uygulamalara karşı çıkacağız, mücadele edecegiz…
– Hukuk ve Anayasa görmezden gelinirse, ihlal devam ederse kitlesel eylemlere başlayacağız… Gerici, cumhuriyet karşıtı uygulamalar son buluncaya kadar mücadelemiz devam edecektir…”
Daha ne desin Canan Arıtman?.. Söyler misiniz, Cumhuriyet Kadınlar Derneği (CKD) Genel Başkanı da olan Arıtman, eğitimi kuşatan ürkütücü karanlığa karşı yurttaşları daha nasıl uyarsın, daha nasıl çığlık atsın acaba?..
Nasıl duyursun daha CKD, Atatürk ve cumhuriyete yönelik okullar üzerinden yapılan kapkarasaldırıları ve daha nasıl isyan etsin acaba?..
Söylenecek tek söz var; kulak verin bu çığlığa, karanlık büyümesin, çocuklarınız bağnazlık tünellerinde yitip gitmesin!..
KARANLIĞA KARŞI TEYAKKUZ
Evet; eğitim sisteminin üzeri hızla karartılıyor… Bağnazlık ders kitaplarında sayfa sayfa, karanlık üniteler halinde dayatılıyor…
Türkiye Cumhuriyeti okullarının tamamen medreseye dönüştürülmesi isteniyor… Tarikatçı-cemaatçi,birey olmaktan uzak, biat eden ve kolayca sömürülecek bir topluluk oluşturulmasının altyapısı hazırlanıyor…
Ülke çocuklarının laik eğitimden uzaklaştırılması için her türlü sinsi yöntem deneniyor, her türlü oyun oynanıyor ve ne yazık ki bu tehlikeli gidişat her alanda hızla büyüyor…
Ancak ders kitaplarında akıl almaz konularla küçük çocukların beyinlerinin yıkanması planlanırken, Atatürk ve cumhuriyete düşman bir neslin yetiştirilmesi hedefleniyor, en vahimi de kimse buna etkili biçimde “dur” diyemiyor!..
Çünkü molla-mürit stratejisi eğitim sistemini karartmayı sürdürürken ve AKP iktidarı pervasız uygulamalarla Milli Eğitim sistemini altüst ederken hiçbir engel tanımıyor…
Ne yazık ki yurttaşlar, sendikalar, dernekler ve özellikle de partiler tehlikeyi tam anlamıyla görmedikçe ve sustukça hükümet pervasızlığını daha da arttırıyor…
Oysa susmak, tepkisiz kalmak, yaşananları gözardı etmek ve duyarsız kalmak ülkeyi daha da karanlığa sürüklüyor… Ve gafletdalalet sürdükçe, tehlikeden dönüş olanağı da kalmayacak!..
Ve de toplum; bu karanlık gidişatın, ülkenin geleceği açısından çok büyük bir yıkım yaratacağının bir an önce farkına varamazsa, Atatürk Cumhuriyeti için, çoktan iş işten geçmiş olacak!..
ADD KADIKÖY’E BEKLİYOR…
ÇYDD, CKD, Eğitim-İş, ADD ve TGB gibi derneklerle Vatan Partisi örgütleri bu karanlık sürece dur demek için çaba harcıyor, kitleleri uyarmaya çalışıyor ama tepkiler ne yazık ki çok yetersiz kalıyor…
İşte Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Beşiktaş Şubeside bu karanlık süreçte tepkiler arttırmak amacıyla, tüm yurttaşları Kadıköy’deki eylemde, Atatürk’ün müfredattan çıkarılmasına karşı çıkmaya çağırıyor…
ADD’nin gerici eğitimi protesto eylemi 24 Eylül 2017’de, saat 14.00 te Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılacak…
Çocuklarınızı ve bu ülkeyi seviyorsanız, “Atatürk yoksa laiklik de yoktur, bilim de yoktur” sloganıyla düzenlenecek basın açıklamasını kesinlikle gözardı etmeyiniz… Velhasıl, tehlikenin ısrarla farkına varınız!..
KILIÇDAROĞLU’NA AÇIK ÇAĞRI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yöneticileri ile milletvekilleri zaman zaman gerici eğitim müfredatıyla ilgili tepkilerini ortaya koydular…
CHP’li kimi vekillerin Milli Eğitim Bakanlığı’nı sıkıştıran tepkileri, eylemleri ve soru önergeleri de gerçekten dikkat çekici…
Ancak ders kitaplarındaki rezaletler deşifre oldukça, ünitelerdeki skandallar ortaya çıktıkça ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın imam hatip okullarını parlatmak için ayrıcalıklı uygulamaları arttıkça toplumdaki kaygılar da büyüyor…
Kitle örgütleri, “gerici eğitime hayır” ve “Atatürksüz müfredata hayır” sloganlarıyla meydanlarda küçük çaplı gösteriler yapsa da, asıl görev en büyük muhalefet partisi CHP’ye düşüyor…
Acaba, CHP neden “adalet” yürüyüşü ve kurultayı gibi eylemlerin ardından, eğitimdeki karanlığı dağıtmak
için de etkinliğini arttırmıyor?..
CHP’li vekiller ve parti örgütleri neden kitle örgütlerinin eylemlerinde daha aktifolmuyor, kalabalıklara öncülük etmiyor?..
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, ülkenin geleceği açısından en yaşamsal konu olan eğitimdeki kara tehlikeyi dağıtacak bir “acil eylem” planını devreye koymasının zamanı geldi de geçiyor…
CHP lideri, grup toplantılarında konuyu ısrarla gündemde tutmalı, AKP’yi her fırsatta uyarmalı, milletvekilleri ve parti örgütlerini harakete geçirmeli ve tehlikenin bertaraf edilmesi için çabalarını acilen arttırmalıdır…
Aksine, eğitimdeki karanlık süreç yalnızca laikliği ve cumhuriyeti değil, cumhuriyeti kuran CHP’nin geleceğini de tehdit edecek boyutlara ulaşacak… Bizden uyarması.