BURCU CANSU / Birgün
Müftülere nikah kıyma yetkisi getiren ve mağdur hakları yasa tasarılarına“Bu yasalar böyle geçmez” diyen kadınlar Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya geldi. Kadın örgütlerinin temsilcileri Meclis bahçesinde protesto eylemi yaptı.
Meclis önünde biraraya gelen kadınlar, CHP’li milletvekillerinin de araya girmesi ile Meclis’e girdi. Uzun süren aramaların ardından kadın örgütlerinden onlarca kadın Meclis bahçesinde basın açıklaması yaptı. Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, CHP Milletvekilleri Şenal Sarıhan, Tur Yıldız Biçer, Veli Ağbaba, HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Sibel Yiğitalp ve Bedia Özgökçe de açıklamaya katıldı.
Bu yasalar kadınlara danışılmalıdır
“Bu nikah kıyılamaz”, “Hayatlarımıza sahip çıkıyoruz”, “Genel ahlak, kimin ahlakı?” yazılı dövizler taşıyan kadınlar adına ortak bir açıklama yapan Rüya Kurtuluş, “Zorlu bir yolculuktan sonra gelebildik, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen kadınlar olarak Meclis’in ilk gününde burada olmak istedik. Meclis kapanırken, Meclis gündemine gelen iki yasa tasarısı oldu. Basın yoluyla iki tasarınından hızla geçirileceğini öğrendik. Birisi müftülere nikah kıyma yetkisi veren tasarı diğeri de mağdur hakları yasa tasarısı… Bu ik tasarı da kadınların hayatını yakından ilgilendiriyor, bu yüzden de böyle yasaların kadın örgütlerine danışılarak yapılması gerektiğini söylüyoruz” diye konuştu.
Kadınların itirazları
Kurtuluş, kadınların itiraz noktalarını şöyle sıraladı:
- Müftü nikahı kadın erkek eşitliğini temel almayan, dini referanslarla hayatı düzenleyen, boşanmayı engellemeye çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın medeni hukuk alanında işi yoktur. Bu laikliğe de aykırıdır.
- Müftülerin nikah kıymasının imam nikahını azaltacağına inanmıyoruz. Türkiye’de imam nikahlılar ya ikinci eş ya da küçük yaşta evlilik…
- Çocuğun nüfusa kaydında sözlü beyanı esas gören hükümlerde var. daha önceki yasada da bu vardı, yasalar daha ileri gitmek zorundadır. Sözlü beyanla çocuğu nüfusa kayıt ettirirseniz, çocuk yaşta evlendirme sonucu doğan çocukları, tecavüz sonucu doğan çocukları kayıt altına alamazsınız. Çocuk yaşta evliliğin üzerini örtmüş olursunuz.
- Genel ahlak kuralı getiriliyor TC vatandaşlığına evlilik ile geçişte.. Neye göre belirleniyor bu genel ahlak? Genel ahlak gibi muğlak ifadeler yasalarda tanımlanamaz.
- Kadınların kendi soyadını kullanması için mahkemeye başvurması gerekirken, erkeğin soyadını kullanması için sadece bir dilekçe yazması yetiyor. Bu eşitsizlik mantığından hareketle yasalar hazırlamayınız.
- Mağdur hakları yasa tasarısı, kadınların ihtiyacı olan bir düzenlemedir, bir kadın şiddete mağruz kaldığında hakları açık açık belirtilmiş olmalıdır. Her ilçede kadınların başvurabileceği, bilim insanları ile düzenlenmiş merkezlerin olması gerekiyor. Ama Türkiye’de şiddet önleme merkezleri birer birer kapanıyor. Her ilçede bir şiddet önleme merkezi yok ama bir müftülük var. O müftülükler bünyesinde kadınlara aile danışmanlığı yapılıyor. Mağdur hakları yasa tasarısı kadın ve erkek eşitsizliğini görerek kurulmalıdır. Kadınlar sadece kırılgan grup olarak değil, cinsiyet ayrımından dolayı mağdur edilen kadınlar olarak bu yasalarda yer etmelidir.
- Bu tasarıların bir gram bile kadından yana gelir yanı yok. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği görülmelidir. Mağdur hakları boşanmış babaların talepleri ile değil her an öldürülme tehdidi yaşayan kadınların talepleri ile düzenlenmelidir. Bir çok kadın çocuğu görmeye gelen baba tarafından öldürülüyor. Bu kanun kadınların hakkını gözeterek düzenlenmelidir.
Kadınlar mücadele ile kazanacak
Açıklamada söz alan CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, “Kadın erkek eşitliğinin sağlanmasını sağlayacak her türlü düzenlemenin yanında, bunu bozan her türlü uygulamanın da karşısında olacağız. Dayanışma içerisindeyiz ve birlikte mücadele edeceğiz, kadınlar bugüne kadar hep kazandılar ve kazanmaya da devam edecekler” diye konuştu.
HDP Adana Miletvekili Meral Danış Beştaş ise, kadın aleyhine tüm düzenlemelerin karşılarında olduklarını belirterek, “Türkiye’de kadınların ihtiyacı ve talebi müftü nikahı ya da mağdur hakları ile kadınların daha fazla mağdur edilmesi değil. Hükümet öncelikle, kadınların her gün yaşadığı şiddet ve cinayet vakaları için irade ortaya koymalıdır” dedi.
Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz
BirGün’e konuşan Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka da şunları söyledi:
“AKP iktidarı gece yarısı operasyonu ile hayata geçiremediği ‘tecavüzcüleri AKlama yasasını’ bu kez müftülere nikah yetkisi ile gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu yasa tasarısı çocuk evliliklerinde Avrupa ikincisi olan ülkemizin ayıbını yok etmek yerine bu ayıpla yaşamamızı istemektedir. Biz bu gericiliği kabul etmiyoruz! ‘Erkeğin beyanı esastır’ diyen; kadının eşit yurttaş kazanımlarına göz diken bu yasa bu Meclis’ten geçmeyecek! Müftülere nikah kıyma yetkisi, hem Medeni Kanun’una hem de Anayasa’nın ‘devlet, bütün vatandaşlarına eşit mesafededir, hiçbir şekilde ırk, mezhep ayrımı yapmaz’ ilkesine aykırıdır. Bu yasa tasarısı devleti ‘laik olanlar’ ve ‘laik olmayanlar’ diye ikiye bölecektir, ayrıştırıcıdır! Özellikle taşrada ‘namus meselesi’ diye üstü kapatılan birçok acı olayın müftüler kanalıyla resmileştirilip üzerinin kapatılmasına yol açacaktır! Biz ülkemizde şiddete, ayrımcılığa, ötekileştirmeye uğrayan her kadının, her çocuğun sesi olma sorumluluğu taşıyoruz. Cinsel istismarın son 10 yılda yüzde 700 arttığı bir dönemde kimse bu yasa tasarısının kadınların lehine olduğuna bizleri inandıramaz! Bu yasa tasarısı düpedüz çocuk istismarına, çocuk yaşta evliliğe yasal zemin hazırlama çalışmasıdır. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz!”