Prof.Dr. İlhan Çağırgan, AÜ Ziraat Fakültesi’nin 24 dekarlık uygulama alanında, makine üretimine uygun ince kabuklu susam üretmeyi başardıklarını açıkladı. Prof.Dr. Çağırgan, ‘Kırılgan Kapsüllü Susam’ ismi verilen türün üzerinde 20 yıllık bir çalışma yaptıklarını kaydetti. Geliştirilen yeni türe, biçerdöverle hasat yapılma özelliği verildi ve bu sayede aynı karakteristik özelliklere sahip olan Amerikan ince kabuklu (papershell) susamından daha verimli olduğu gözlendi. Milli ‘kırılgan kapsüllü susam’ın en iyi tür olarak bilinen ABD susamına (Papershell-S1) tartışmasız üstünlük gösterdiğini savunan Prof.Dr. İlhan Çağırgan, ince kabuklu susamın üretimine başlanmasıyla, kapalı kapsüllü susamın biçerdöverle hasat edilirken tohumun zedelenmeden harmanlanabileceğini söyledi. Makineli üretim ve hasat sırasında susam kabuklarının zedelendiğini ve bunun ürün kaybına neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çağırgan, “Bizim ürettiğimiz türde bu sorun ortadan kalkacak. Yani makine üretimine uygun. Ayrıca sapları ve kapsülleri ince olan bu mutant sayesinde susamın tohum ve sap oranı artırılarak az girdiyle çok ürün elde edilebilecek” diye konuştu.
TÜRKİYE 120 BİN TON İTHAL EDİYOR
Prof.Dr. İlhan Çağırgan, susam tüketiminin sağlığa faydalarının bilimsel olarak gösterilmesinden sonra tüm dünyada talebin hızla arttığını kaydetti. Artan talep dolayısıyla üretiminin özellikle Afrika kıtasında artığına değinen Prof.Dr. Çağırgan, şöyle dedi: “2014 yılı verilerine göre dünyada 10.8 milyon hektar alanda 6.2 milyon ton susam üretilmiş. Dekara başına verim 58 kilogram. Aynı yıl Türkiye’de 26.3 bin hektar alandan 17.7 bin ton susam üretildi, ortalama verim 67.3 kilogram olarak gerçekleşti. Susamda biçerdöver hasadı yapılamadığından, ekim alanları el emeğinin ucuz olduğu Afrika ve Asya ülkelerine kaydı. Durum böyle olunca Türkiye bu ülkelerden her yıl 120 bin ton susam ithal ediyor.” Susam tohumunun, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve TÜBİTAK’ın destekleriyle geliştirdiklerini belirten Prof.Dr. Çağırgan, çalışmayı iki aşamalı yürüttüklerini söyledi. Birinci aşamada melez susam tohumlarına radyasyon vererek mutandın elde edildiğini anlatan Prof.Dr. Çağırgan, “IAEA’nın destek verdiği bu aşamadaki proje çalışmalarına Dr. Onur Özbaş, Dr. Soner Silme ve ziraat yüksek mühendisi Hasan Topuz katıldı. İkinci evrede ise Amerikan ince kabuklu susamı ile karşılaştırma çalışması yapıldı. Bu aşamayı TÜBİTAK 1140566 Nolu Projesi kapsamında 3 yıl sürdürdük” dedi.
MAKİNELİ TARIM İMKANI
Hasadın tamamlanması ve genel değerlendirmeden sonra ‘kırılgan kapsüllü susam’ hakkında kesin rapor yazıp TÜBİTAK’a teslim edileceğini açıklayan Prof.Dr. Çağırgan, makineli hasat olmadan susam tarımının sürdürülmesinin güç olduğunu, bu buluşun yerelden ülke geneline ve uluslararası sonuçlarının beklendiğini belirtti.
aydınlık