Hukukçu, eğitimci ve akademisyenlerin ortak çalışmasıyla oluşturulan davadilekçesi Mehmet Kuzulugil adına Aydınlanma Hareketi avukatlarından Güney Mazlum Akgül tarafından Danıştay’a sunuldu.
Aydınlanma Hareketi yaptığı açıklamada müfredat davasının sadece yargı nezdinde yapılan bir girişim olmadığını belirtirken, söz konusu dava ve açılacak diğer davaların müfredatla ilgili yapılacak etkinliklerin, okullarda yurttaşların alacağı aktif tavrın dayanağı olarak görülmesini istemişti.
Dava dilekçesinde, müfredatın bir bütün olarak belirli değerleri ve bir inancı dayattığı, laiklikle ve bilimsellikle bağdaşmadığı, Cumhuriyetin niteliklerine aykırı olduğu ve farklı inançların ve inanmayanların “yaşadığı bir ülkede bir zümreye ayrıcalık tanıdığını öne sürülürken, müfredatın gençleri, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti yurttaşı olarak yetiştirmeye yönelik olmadığından Anayasaya, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtildi.
Dava dilekçesinde “Bir bütün olarak yürürlükteki müfredatla sağlıklı, çağdaş, laik, bilimsel, eşit ve adil bir eğitim-öğretim faaliyetinin yürütülmesi mümkün değildir” denilirken, bu haliyle müfredatın eğitim ve öğrenim hakkını da ihlal ettiği bildirildi.
EĞİTİM HAKKI FİİLEN ORTADAN KALKIYOR
Dava dilekçesinde yürürlüğe giren yeni müfredatın laikliğe, insan haklarına, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, BM Medeni Siyasi Haklar Sözleşmesine ve Anayasaya aykırı olduğu belirtilirken “bilim dışı ögelerin varlığı 42. maddedeki eğitim ve öğrenim hakkının özünün kullanılmasını imkansız kılmaktadır” ifadelerine yer verildi.Dava dilekçesinde “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” şeklinde düzenlenmiş olan 58. madde hatırlatılarak “Somut müfredattaki bilim ve akıl dışı uygulamalar çocukları cehalete sürüklenmektedir. Anayasa ile kendine cehaletten koruma yükümlülüğü koyan devletin, korumak bir yana bizzat kendisi cehalet yayan eğitim ve öğretime girişmesi çocukların ve onlarla birlikte tüm toplumun yaşam hakkını derinden zedeleyici niteliktedir” denildi.
ANAYASA’YA, ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE, EVRENSEL NORMLARA AYKIRI
Dava dilekçesinde yeni eğitim-öğretim döneminde uygulamaya geçirilen müfredatın içinde taşıdığı kavram ve konularla bütünsel olarak çağdaş, laik ve bilimsel olmaktan uzak olduğu da vurgulanırken, davanın esasa ilişkin iddialarının özeti olarak ifade edilen tespit ise şöyle:”Yeni müfredat öğrencilere belirli siyasi ve dini kalıp ve düşünceleri dayatmaktadır. Dayatılan düşünceler, hem ders kitaplarını hem de derste öğretilecekleri etkileyici nitelikte karmaşık ve soyuttur. Müfredat bu haliyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın birçok hükmünü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni, çocuk hakları sözleşmesini, Birleşmiş Milletler Medeni Siyasal Haklar Sözleşmesi’ni ihlal etmekte, aykırılık taşımaktadır.”
“KAOSUN TANIĞI CUMHURBAŞKANI”
Dava dilekçesinde müfredattaki belirsizliğin, çelişkilerin, çağdaş ve bilimsel olmayan değerlerin ders kitaplarına daha keskin ve karmaşık olarak yansıması konusunun medyada ve kamuoyunda yaygın olarak tartışıldığı da hatırlatılırken, bunun eş zamanlı olarak Cumhurbaşkanlığına da yansıdığı ve bu durumun konunun vahametini gösterecek nitelikte olduğu ifade edildi.Bu iddianın açılımı olarak Cumhurbaşkanı’nın 26 Eylül 2017 tarihinde eğitim öğretim yılı açılışı için yaptığı konuşmaya dava dilekçesinde yer verildi. Dilekçede ilgili bölüm ise şöyle:“Böylesine önemli bir konuda en küçük bir ihmale tahammülümüz olamaz. Ders kitapları konusunda daha fazla şikayet gelmeye başladı. İlgili arkadaşlara, başta Hükumetimiz olmak üzere zaman zaman YÖK Başkanımla bunları paylaşıyorum. Demek ki bunda bir sıkıntı var. Bakanımızla bu meseleyi konuştuk. Gerekli tedbirler alınacak. Bu da ayrı bir eleştiri konusu. Hala öğretmenlerimizi de öğrencilerimizi de velilerimizi de memnun eden bir sistem kuramadık. Bir toplumun inşası burada söz konusu. Son düzenlemeye rağmen, müfredat ve ders kitapları konusunda da istediğimiz neticeyi elde edemediğimiz anlaşılıyor.”
HERKESİ MÜDAHİL OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Dün Aydınlanma Hareketi tarafından yapılan açıklamada “Bilimsel eğitim için seferberlik çağrısı” yapılırken, yurttaşların bu davaya müdahil olarak katılmaları önerilmiş, bunun için hazır bir dilekçenin Aydınlanma Hareketi hukukçuları tarafından hazırlandığı söylenerek, kamuoyu ile paylaşılacağı bildirilmişti.Görüştüğümüz Aydınlanma Hareketi hukukçuları müdahil olmak isteyen yurttaşların Aydınlanma Hareketi sitesinde yayınlanan dilekçelerle adliyelerdeki evrak bürolarına başvurarak bunu yapabileceklerini bildirdiler. Sitede iki ayrı dilekçe formu olduğunu belirten hukukçular, “yurttaşların kendi durumlarına uygun olan dilekçe formunu kendi bilgisayarlarına indirerek boş bırakılmış yerlere kendi bilgilerini girmeleri gerekiyor. Burada iki ayrı durum için iki ayrı dilekçe formu var. Öğrenci velisi olanlar, bunun için hazırlanmış formla başvurabilirler. Diğer yurttaşlarımız da, öğrenci velisi olmasalar bile, diğer formu doldurarak davaya müdahil olma taleplerini bildirmeliler. Eğitim sistemini ve ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir konuda Anayasa’ya aykırılık esasında açılmış bir davaya katılma sorumluluğunu taşımak için öğrenci velisi olmak gerekmiyor” dediler.
Aydınlanma Hareketi web sitesinde yapılması gereken işlemler ise şöyle açıklanıyor:
Müdahil olma dilekçelerini adliyenin evrak (muhabere) bürosuna teslim edebilirsiniz. Başvuruyu ikamet ettiğiniz yerde yapma zorunluluğunuz yok. Öğrenci velisi iseniz Aile kaydı bilgilerini gösterir nüfus kayıt belgesi ve velisi olduğunuz öğrenci için okuldan alacağınız öğrenim belgesini ekleyerek öğrenci velileri için hazırlanmış dilekçe formuyla başvuruyu yapmalısınız.Öğrenci velisi olmayan yurttaşlarımız hazırlanmış olan ikinci dilekçe formunu doldurmalı. Eğer bir avukatı vekil belirleyerek başvuruyu yapıyorsanız, ona verdiğiniz avukat vekaletnamesi de başvuruda yer alacaktır.Dilekçenin kayıt numarasını almayı ve bir kopyasını elinizde tutmayı unutmayın.
DAVA DİLEKÇESİNE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ…
yurt gazetesi