İsmet Özçelik / Aydınlık
AKP son günlerde yine eski defterleri açar oldu. İflas eden tüccar eski defterleri karıştırırmış. AKP’nin tavrı da buna benzedi.
Türkiye bölgesinde ciddi sorunlarla karşı karşıya. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP yöneticileri ısrarla halkı bölecek davranışlarını sürdürüyor. Sürekli geçmişe vurgu yapıyorlar. Gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi piyasaya sürüyorlar.
Hiç gereği yokken yeni iç tartışmaların fitilini ateşliyorlar. Bu da son günlerde izlenen doğru politikalara halk desteğine zarar veriyor.
GEÇMİŞ BİRAZ KARIŞIK
Geçmişi sık sık gündeme getiriyorlar. Ama AKP’nin geçmişi “yakılacak fotoğraflar” gibi!.. Erdoğan en son Ecevit’e yüklendi. Bunu duyunca AKP’li yıllar gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti:
Ecevit, ABD’nin Irak işgaline direndiği için tasfiye edilmedi mi?
AKP’nin önü Irak işgali için açılmadı mı?
Şu anda Irak’ta, Suriye’de yaşananlar, “Eş başkanı” olduğu BOP’‘un projeleri değil mi?
ABD askerlerine Türkiye topraklarını açmak için 1 Mart tezkeresini Meclis’e AKP getirmedi mi?
Kendi ülkesinin Genelkurmay Başkanından randevu almak için ABD Savunma Bakan Vekili Paul Wolfowitz’e mektup yazan kimdi?
Meclis izin vermediği halde ABD askerlerine topraklarımızı açıp Irak’a sokan AKP değil mi?
ABD başkanından randevu almak için Washington kapılarında nöbet tutanlar unutuldu mu?
ABD’ye “AKP’yi deliğe süpürmeyin kullanın” diye yalvaran kişi AKP’li değil mi?
PKK, FETÖ!..
Ya terör örgütleri.
FETÖ’ye bakanlıkları tahsis eden, “ne istedilerse veren” kimdi?
Devletin kılcal damarlarına yerleşirken onun önünü kim temizledi? Engelleri kim açtı?
PKK ile gizli buluşmalara ne demeli? Ya Brüksel, Oslo Mutabakatları?
PKK ile mücadele eden komutanları kimler hain ilan etti?
“Açılım” sürecinde PKK’yı bölgede otorite yapanlara ne demeli?
…
Saymakla bitmez!..
KAPATALIM
Meclis’teki muhalefet AKP’nin 2002’deki yerine aday olduğu için bunları pek gündeme getirmiyor. AKP de bu nedenle rahat. Ağzına geleni söylüyor. Bir gün Cumhuriyet dönemine, bir gün Kurtuluş Savaşı önderlerine, … saydırıp duruyor.
Şimdi zamanı değil. En iyisi bu eski defterleri kapatalım. Geçmiş açılırsa AKP kârlı değil, zararlı çıkar. Eski defterlerde AKP’nin alacağı yok.
NEDEN BÖYLE?
Peki, Erdoğan ve AKP neden böyle davranıyor? Neden sürekli geçmişle hesaplaşma peşindeler?
Yapılan tüm kamuoyu yoklamaları olumsuz. AKP oylarındaki erime sürüyor. Parti içindeki gerilim yükselmiş durumda. İşler kötüye gidince günah keçisi arayanlar çoğaldı.
Yani işler iyi değil. Geçmişe saldırılarak, bugün kurtarılmaya çabalanıyor
TERS TEPİYOR
Erdoğan bugüne kadar hep bir düşman yaratarak, toplumu gererek durumu idare etti. Ama artık bu politika bıkkınlık yarattı. Vatandaş hep aynı pilavı yemez oldu.
Erdoğan’ın son çıkışları onun hanesine yazmıyor. Tam tersine “acziyet”, “zayıflık” olarak yorumlanıyor.
Erdoğan’ın açıklamaları eskiden AKP içinde “talimat” gibi değerlendirilirdi. Şimdi sorgulanıyor. Artık AKP kulislerinde, “Cumhurbaşkanımızın çıkışları ters tepiyor” yorumları yapılıyor.
2019’U BULAMAYIZ
AKP, özellikle dış politikada geçmişte yaptığı hataları terk etmeye başladı. Bölgede durum kötüye değil, iyiye gidiyor. ABD zorda. Rusya, Türkiye, İran, Irak işbirliği içinde. Suriye’yle de gelişmeler olumlu.
Halk içinde milli birlik her geçen gün pekişiyor. Bu ortamda geçmişi kaşımanın anlamı ne?
AKP yöneticilerini anlamak zor. Oyun disiplini kaybolduğu için kimin neyi, neden yaptığı anlaşılamıyor. AKP içinde “Nereye gidiyoruz? Böyle giderse 2019’u baştan kaybedeceğiz” diyenlerin sayısı artıyor. Erdoğan yakın çevresinin kuşatılmışlığından kurtulup etrafına bir baksa gerçeği görür.
Zarar sadece kendisine dokunsa, “kendi tercihi” der geçeriz. Ama 80 milyon sıkıntıya giriyor!