CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Suriye’de toprak bütünlüğünün sağlanabilmesine ilişkin “Bölgede, etnik ve mezhep çatışmasını giderebilmek, tansiyonu düşürebilmek, bölgenin taşeronlaşmasını engellemek, dışarıdan askeri müdahalelerin oluşmasına engel olmak amacıyla Ankara’da Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve Afganistan’ın öncelikli yer alacağı ve bölgedeki diğer ülkelerin de katılım sağlayacağı bir konferans yapılmasını öneriyoruz” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz TBMM’de düzenlediği basın toplantısında dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztürk Yılmaz Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de mezhep eksenli ve etnik temelde çatışmaların devam ettiğini kaydederek şunları söyledi: “Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanmak isteniyorsa, Şam yönetimi ile muhaliflerin Ankara’da barıştırılması teklifinde bulunduk ancak bu önerilerimize kulak asılmadı. Şimdi, yeni ve daha kapsamlı bir öneride bulunuyoruz. Bölgede, etnik ve mezhep çatışmasını giderebilmek, tansiyonu düşürebilmek, bölgenin taşeronlaşmasını engellemek, dışarıdan askeri müdahalelerin oluşmasına engel olmak amacıyla Ankara’da Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve Afganistan’ın öncelikli yer alacağı ve bölgedeki diğer ülkelerin de katılım sağlayacağı bir konferans yapılmasını öneriyoruz. Burada, bölgenin etnik ve mezhepsel fay hatları üzerinde oluşan sorunlarının ele alınması ve sorunların çözümü konusunda fikirlerin ortaya serilmesi ve bölgenin daha fazla yıpranıp, ufalanması önlenmesi amaçlanmalıdır. Bölgedeki radikalleşme, kökten dinci akımlar, bölgenin teröre açık hale gelmesi ve mezhep eksenli çatışmalar, etnik temelli hedefler, burada değerlendirilebilir ve bölgedeki bu tansiyon ancak bu tarafların görüşmesiyle giderilebilir. Bunun için düzenli bir mekanizma da kurulabilir.”
Öztürk Yılmaz, Suudi Arabistan’da yaşanan gelişmeler ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Bizde nasıl hükümetin kendi belediyelerine dönük bir operasyonu devam ettiyse, Suudi Arabistan sarayında da kendi prenseslerine, prenslerine dönük bir operasyon yapılıyor. Bunun hedefi, 32 yaşındaki genç prensin, iktidara yürüyüşünü engelleyebileceğini düşündükleri ne kadar taş varsa temizlemek istiyorlar. Bu bir noktada, veliaht prensin babasından sonra iktidara rahat geçebilmesi için önündeki engellerin temizlenmesi, tasfiye edilmesi, bertaraf edilmesi operasyonudur. Suudi Arabistan’daki bu gelişmeler petrol piyasaları ve yatırımcıları ciddi manada etkileyecektir. Bizim yaklaşımımız Suudi Arabistan’ın daha seküler bir yapıya kaymasıdır.”
aydınlık