İYİ Parti Medya ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beştepe’de yaptığı Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) tanıtımı hakkında eleştiride bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasına değinen Özdağ, “Anlaşılan siyasi manevralarında sıra Türk milliyetçiliğine ve Atatürk ilkelerine doğru dümen kırmaya geldi. Yalnız baştan uyaralım sizin gemi çoktan karaya oturdu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sanatı ve sanatçıyı sevmediğini savunan Özdağ, “Sanatçılarımız üzerinden siyaset yapması, en hafif ifadeyle samimiyetten uzaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Özdağ’ın açıklamaları şöyle:
“GEMİ ÇOKTAN KARAYA OTURDU”
“Anlaşılan siyasi manevralarında sıra Türk milliyetçiliğine ve Atatürk ilkelerine doğru dümen kırmaya geldi. Yalnız baştan uyaralım sizin gemi çoktan karaya oturdu.
Cumhurbaşkanı İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin yeni binasının tanıtımını yaparken: “Türkiye’de Batılılıktan, çağdaşlıktan, modernlikten bahsedenlere soralım bakalım, dünya çapında hangi eserleri ortaya koyabilmişler? Örneğin dünya çapında bir opera sanatçısı bir gitarist, bir aktör, bir sanatçı yetiştirebilmiş mi?
Bildiğimiz kadarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 36 sanat danışmanı çalışıyor. Şüphesiz bir Cumhurbaşkanı’nın sanat danışmanı olması sevindirici, hatta iki danışmanı da olabilir. Sorun 36 tane danışman yerine opera açılış konuşmasını Afet İşleri Genel Müdürü’nün yazmış olması. Bu kadar büyük bir felaket başka bir şekilde anlaşılamaz.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin maddi kazanımlarının tümünü satmayı vaka-i adiyeden belleyen Sayın Cumhurbaşkanı sosyal ve kültürel kazanımlarını da tahrif etme çabasıyla meşhurdur. “Ötekine” öfke kusarken Cumhuriyet’in sanat tarihini yok sayması bundandır.
Dünya çapında isimlerin yokluğundan şikayet etmesi, sanatımıza ve sanatçımıza yapılmış büyük bir haksızlıktır. Fazıl Say, Nuri Bilge Ceylan, Genco Erkal, Semiha Berksoy, İdil Biret, Suna Kan, Leyla Gencer, Jaklin Çarkçı, Mesude Çağlayan ve daha nicelerini bilmesi için yalnızca “iki satır” okuması yeterdi.”
“EMEKLİLİK KENDİSİNE İYİ GELECEK”
“Toplumun geneline uyguladığı kutuplaştırma, ötekileştirme politikasını, sanatçılar üzerinde de uygulayan, kendinden olmayanı öteki kabul ederek yok sayan bir anlayışın, kıymetini bilmek bir kenara dursun henüz farkında bile olmadığı dünya çapında sanatçılarımız üzerinden siyaset yapması, en hafif ifadeyle samimiyetten uzaktır.
Ankara Ulus’ta bulunan tarihi Türk Ocağı binasında, Cumhurbaşkanları için tahsis edilen locaya belki de sahnenin üstündeki Bozkurt’tan rahatsız olduğu için gitmiyordur.
Oysa zahmet edip bir an düşünse 100 liranın arkasındaki Itri’nin yetiştiği iklimden, Cumhuriyet’in filizlendirdiği daha nicelerinin olduğunu bilecektir. Ama onun için bile “Türk” parasına bakması gerekir.
Bu bakımdan emekliliğin kendisine İYİ geleceği kanaatindeyim. Opera dinleyeceği, resim sergisi gezeceği, tiyatro sanatıyla tanışacağı bolca zamanı olacaktır. Henüz geç kalmış sayılmaz, ikinci baharını yaşasın. Sanatı, sanatçıyı da gerçekten değerini bilecek olanlara bıraksın.”
yeniçağ