Yusuf Yavuz / Odatv
Hatalı tarım politikaları yüzünden kaynaklanan kırmızı et açığını ithalatla çözmeye çalışan Türkiye 2010-2016 döneminde et ithalatına 5 milyar 40 milyon dolar ödedi. Yalnızca 2016 yılında et ithalatına ödenen miktar ise 1 milyar 48 milyon dolar. Dar gelirli vatandaşlara ucuz et yedirmek için iki büyük market zinciriyle anlaşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı et krizini ithalat yoluyla aşmaya çalışıyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye boyutlarındaki bir ülkenin hayvancılıkta sürdürülebilir yerli üretimden vazgeçmesinin mümkün olmadığını bildirerek, “yerli üretimi koruyamazsak eti daha pahalı yeriz. İçinde bulunulan durumdan kurtulmanın yolu ithalat değil, besiye alınan hayvan başına 1000 liralık destek vermekten geçer” dedi.
‘BUĞDAY İLE KOYUN, GERİSİ OYUN’ SÖZÜNÜ UNUTTUK
“Buğday ile koyun, gerisi oyun” sözü, 1980’li yıllara kadar Anadolu’nun gıda güvenliğinin anahtar kelimelerini oluşturuyordu. Büyük bölümü İran-Turan, bir önemli bir kısmı Avrupa-Sibirya, batı ve güney kesimleri ise Akdeniz iklim tipinin etkisindeki Anadolu coğrafyası, binlerce yılda bu iklim tiplerine uygun bir hayvancılık modeli geliştirdi. Anadolu’nun yerli ırkı olan koyun, keçi ve sığır türlerinin uyum sağladığı coğrafyayı akılcı ve verimli kullandığı sürece hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke olan Türkiye, son yıllarda kırmızı et ihtiyacını karşılayamaz konuma düştü.
‘80 MİLYONLUK TÜRKİYE HAYVANCILIKTA DIŞA BAĞIMLI YAŞAYAMAZ’
Son 6 yılda kırmızı et ithalatına 5 milyar doların üzerinde para ödeyen 80 milyon nüfusa sahip Türkiye’nin hayvancılıkta dışa bağımlı yaşayamayacağını söyleyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar kırmızı et ve sütte yerli üretimin boyutunun 45,7 milyar doları bulduğunu belirterek, “28 milyar doları aşkın büyük ve küçükbaş hayvan varlığı, 17,7 milyar dolar kırmızı et ve süt üretimi olan bir ülke, yerli üretimi ihmal edemez, her yıl milyarlarca dolarlık ithalat yapamaz. Nüfus 80 milyonu, sığınmacı, mülteci ve yabancı sayısı 5 milyonu aşmışken, hayvancılıkta dışa bağımlı yaşanmaz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE KIRMIZI ET ÜRETİMİNDE DÜNYANIN NERESİNDE
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine Türkiye’nin kırmızı et üretiminde, koyun etinde 4’ncü, sığır ve keçide 13’ncü, mandada 21’nci sırada yer aldığını dile getiren Bayraktar, dünya kırmızı et üretiminin mandada yüzde 0,1’inin, keçide yüzde 1,2’sinin, sığırda yüzde 1,4’ünün, koyunda ise yüzde 3,5’inin ülkemizde üretildiğini vurguladı.
Dünya nüfusunun yüzde 1,1’inin bu topraklarda yaşadığı düşünüldüğünde keçi, sığır ve koyun eti üretiminin dünya ortalamasının üzerinde bulunduğunu, gelişmiş ülkelerin ise oldukça gerisinde kalındığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
ÜRETİMDEKİ KIRILMA MİLYARLARCA DOLARA MALOLUR
“Tabii kırmızı et üretiminin özellikle sığırda, bir bölümü yurt dışından alınan besi hayvanlarının besiyi takiben kesilmesinden elde edilmektedir. Bu rakam da toplam kırmızı et üretiminin yüzde 10’unu aşmaktadır. 2016 yılı verilerine göre, üretici fiyatlarıyla 24 milyar 319 milyon liralık süt, 29 milyar 213 milyon liralık kırmızı et üretilmiştir. Kırmızı et ve süt toplamında 53 milyar 532 milyon liralık bir üretim söz konusudur. 2016 yılı ortalama kuru ve üretici fiyatlarıyla 8 milyar doları aşkın süt, 9,7 milyar dolara yakın kırmızı et üretimi yapılmıştır. Kırmızı et ve sütte17,7 miyar dolarlık bir üretim söz konusudur. Bunlar önemli, ihmal edilemeyecek rakamlardır. Bu üretimde yaşanacak bir kırılma, aksama, ülkeye milyarlarca dolarlık dövize sebep olur.
HAYVANSAL ÜRETİMİN HACMİ 28 MİLYAR DOLAR
Büyük ve küçükbaş hayvan varlığını yerine koymak için 28 milyar dolar gerektiğini, bu hayvan varlığından yılda 17,7 milyar dolarlık et ve süt üretimi yapıldığına dikkati çeken Bayraktar, “bu rakama içinde 214 milyon liralık deri, 104 milyon liralık yapağı, 6,7 milyon liralık keçi kılı ve tiftik dâhil değildir. Bu rakam da dolar bazında 107,2 milyon doları bulmaktadır” dedi.
TALEBİN İTHALATLA KARŞILANMASI İMKANSIZ
Türkiye’nin boyutları itibarıyla çok büyük bir ülke olduğunu, ihtiyaçlarının ve üretim rakamlarının da buna paralel olarak önemli miktarlara ulaştığını dile getiren Bayaraktar, bu talebin ithalatla karşılanmasının imkânsız olduğunu belirtti.
‘BESİCİMİZ ÜRETİMDEN KAÇINIRSA VAY HALİMİZE’
“Hayvancılıkta yerli üretim korunmaz, üretim sekteye uğratılır, ahırlara yeni besi hayvanları konulmazsa, besicimiz üretimden kaçınırsa vay halimize. O zaman ette bugünkü fiyatları arar, eti daha pahalı yeriz” diyen Bayraktar, bunun telafisinin on milyarlarca dolarla bile yapılamayacağına, ülkenin ithalata her yıl çok büyük miktarlarda döviz harcamak durumunda kalacağına dikkati çekti.
ÇÖZÜM İTHALATTA DEĞİL, HAYVAN BAŞINA BİN LİRA DESTEKTE
İçinde bulunulan durumdan kurtulmanın yolunun ithalattan değil, karkasta kilogram başına 1 lira 88 kuruş, hayvan başına 495 lira 93 kuruş zarar eden üreticinin zararının giderilmesinden geçtiğini dile getiren Bayraktar, üreticinin hayvan başına 500 lira da kar elde edebilmesinin sağlanması, besiye alınan hayvan başına da 1000 lira destek verilmesi gerektiğini savundu.
Bunun devlete maliyetinin 315 milyon dolar olduğuna değinen Bayraktar, 2010-2016 dönemindeki 5 milyar 40 milyon dolarlık ithalat göz önünde bulundurulduğunda gayet makul bir bedelle karşılanabileceğine dikkati çekti.
FAO VE TÜİK RAKAMLARI ARASINDA 250 BİN TONLUK FARK VAR
Küçükbaş kesilen hayvan sayısı ve et üretiminde FAO ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri arasında büyük fark olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “FAO’nun verilerine göre 2014 yılında Türkiye’de 19,5 milyon koyun,4,1 milyon keçi kesilmiş ve 312,5 bin ton koyun, 63,3 bin ton keçi olmak üzere 375,8 bin ton küçükbaş hayvan eti elde edilmiştir. Buna karşın aynı yıl için TÜİK, kesilen koyun sayısını 5,2 milyon, keçi sayısını 1,6 milyon, koyun eti üretimini 99 bin ton, keçi eti üretimini 26,8 bin ton vermekte ve toplam küçükbaş hayvan eti üretimini 125,8 bin ton bulmaktadır. FAO ile TÜİK arasında, FAO lehine 250 bin tonluk kırmızı et üretim farkı var. TÜİK, kesilen küçükbaş hayvan sayısını 16,85 milyon daha az bulmakta ve küçükbaş hayvan eti üretimini 250 bin ton daha az açıklamaktadır.
NE KADAR ET ÜRETTİĞİMİZİ DOĞRU TAHMİN EDEMEZSEK PLAN YAPAMAYIZ
Bunun neden kaynaklandığına, TÜİK’in mi, FAO’nun mu gerçeklere daha yakın olduğuna yönelik makul bir açıklama yapılmalıdır. Ne kadar et ürettiğimizi doğru tahmin edemezsek, geleceğe yönelik planlarımızı da isabetli yapamayız. Öncelikle durumumuzu tam olarak bilmemiz gerekir. Kesilen büyükbaş hayvan sayısının 2014 için hem FAO da hem de TÜİK’te 3,7 milyonu aştığı göz önünde bulundurulsa, kesilen koyun sayısının TÜİK rakamı olan 5,2 milyondan çok daha fazla olması gerektiği açıktır. Sadece Kurban Bayramında kesilen küçükbaş hayvan sayısının 3 milyon dolaylarında olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda FAO rakamlarının gerçeklere daha yakın olduğu ortadadır.”
2016’DA 1 MİLYAR 48 MİLYON DOLARLIK ET İTHAL ETTİK
2010-2016 döneminde ithalata 5 milyar 40 milyon dolar gittiğini, sadece 2016 yılında 1 milyar 48 milyon dolarlık ithalat yapıldığını bildiren Bayraktar, “yerli üretimi artırmamız ve ithalata son vermemiz şarttır. Hayvancılıkta daha fazla üretim için hayvan sayısını ve verimliliği artırmak zorundayız. Et veriminde sığırda 42’nci, koyunda 80’nci, keçide 38’nci olarak üretim açığımızı kapatamayız” dedi.
‘DESTEKLEMEDE KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİNE ÖNCELİK VERİLMELİ’
Türkiye’de hayvancılığın büyük oranda küçük aile işletmeciliği şeklinde yapıldığını, bundan dolayı desteklemede küçük aile işletmelerine öncelik verilmesi ve bu işletmelerin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, “besi işletmelerinin yüzde 56,15’i 1-5 baş, yüzde 20,29’u 6-10 baş hayvana sahiptir. Bir diğer ifadeyle işletmelerin dörtte üçünden fazlası olan yüzde 76,44’ünün 11 baştan daha az hayvanı bulunmaktadır. 11-25 baş hayvanı olan işletmelerin oranı yüzde 15,71, 26-49 baş hayvanı olan işletmelerin oranı yüzde 4,36, 50-100 baş hayvanı olan işletmelerin oranı yüzde 2,86, 100 baştan fazla hayvanı olan işletmelerin oranı ise yüzde 0,63’de kalmaktadır” bilgisini verdi.
RAKAMLARLA TÜRKİYE’NİN HAYVAN VARLIĞI
TÜİK’in açıkladığı Haziran 2017 tarihine ait Hayvansal Üretim İstatistikleri’ne göre Türkiye’nin büyükbaş havyan sayısı 14 milyon 817 bin, 33 milyon 562 bin koyun, 11 milyon 11 bin de keçi olmak üzere toplam küçükbaş hayvan sayısı ise 44 milyon 573 bin olarak belirtildi.