Fatih Erboz / Yeniçağ
Karakuş, Fransız-İtalyan konsorsiyumu EUROSAM’ın yeni nesil hava savunma sistemi olan Fransız-İtalyan ortak yapımı SAMP-T füzeleri ile Türkiye’nin kısa vadedeki ihtiyacının karşılanabileceğini, milli hava savunma sistemi HİSAR için teknoloji transferi sağlayabileceğini ancak S-400’lerle birlikte bile yeterli olmayacağını belirtti.
Türkiye’nin dışa bağımlı teknolojiden kurtulmadan oluşturacağı hava savunma sistemlerinin sorunu çözmeye yetmeyeceğini kaydeden Erdoğan Karakuş, şöyle dedi:
“Avrupalıların amacı bu sistemi satabilmek. Türkiye- ABD gerginliğinden yararlanarak Türkiye’yi Avrupa’ya çekecekler. Kendileri açısından bakarsanız sistemin oluşumuna bir üçüncü devletin parası daha girmiş oluyor. Türkiye’nin parası girecek. Onlar için de büyük fayda. NATO ülkeleri, Türkiye’nin hava savunma sistemi teknolojisinde belirli bir yere geldiğinin farkına vardı. Biz bu hava savunma sistemini çok rahat yaparız. Ancak bizim içimizde bir güreş var onu kazanamıyoruz. Savunma sanayinizi kurmak bütün sektörlerdeki sanayiyi kurmaktan daha zordur. Biz zaman zaman ABD ambargoları nedeniyle engellendik ama belirli bir noktaya geldik. 1965 yılında Kıbrıs’ta yaşadığımız sorundan sonra bunun farkına vardık. 1974 yılından sonra ise 93 milyar lira toplandı savunma sanayi için. Uçak yapımı için de toplandı bu para. Paranın büyük çoğunluğu sadece uçağa, her tür silah yapımına gidecekken biz bu sistemi kuramadık. Muharip uçağı ürettiğimizde gerisini yapardık.”
ABD’nin füze savunma sistemlerini ancak milli olarak bir şeyler yapılmaya başlandığında verdiğini, 1994 yılında Zeli harekâtından sonra parası ödenen silah ve bombaları teslim etmediğini kaydeden Erdoğan Karakuş, şöyle devam etti:
“Bizim yapabileceğimiz noktaya yaklaştığımız için, ‘Türkiye denetim altında üretsin’ istiyorlar. ABD buna rıza gösteriyor. İtalya ve Fransa’nın devreye girmesi bundan. ABD’nin baskısından kurtulursak rahatlatırız. Elektronik harp sahalarımıza füzeleri olmasa bile sistemlerini yerleştirmemiz gerekiyor. Alacağımız sistemi karşı taraf biliyor. Teknik transferi ne seviyede olacak, bunu iyi belirleyip, bundan sonrasında da sizin geliştirmeniz gerekiyor. Türkiye’nin en kısa zamanda 3 bin kilometre menzilli üzerinde bomba taşıyan füzelere ihtiyaç var. Nükleer olmadığı için kimse bir şey diyemez. Bu füzelerden bizde 3 ya da 5 bin civarında olursa ne AB’ye girmemiz sorun olur, ne de bölgemizde sorun olur. AB bundan anlar. O zaman düşmanı ürkütürsünüz. Bundan sonraki savaşlar karada su savaşı, denizde münhasır ekonomik bölge, havada ise hava sahası savaşları olacak. Bunlara hazırlıklı olmamız gerekiyor. Eğer hava sahası ve münhasır ekonomik bölge çizimlerine bakmazsanız Antalya’dan kayıkla bile açılamazsınız.”