Toygar Mahallesi’ndeki kaplumbağa şeklindeki ev, görenleri şaşırtıyor. 55 metrekare büyüklüğünde, 2 oda 1 salondan oluşan evin hikayesi de şekli kadar dikkat çekiyor. İki yıl önce vefat eden çiftçi, 77 yaşındayken Bekir Baykara’ın üzeri kaplumbağa şeklindeki evi yapma hikayesini eşi Zeynep Baykara ve kızı Rahşan Sakarya anlattı. Merhum Baykara’nın kızı 40 yaşındaki Rahşan Sakarya, babasının 1988’de evi yapmaya başladığını ve yıllarca yapımı için uğraştığını söyledi. Babasının tam bir hayvansever olduğunu ve hayvanlara eziyet edenlere inat olsun diyerek kaplumbağa evi yaptığını belirten Rahşan Sakarya, şöyle dedi:
“Kaplumbağalar sebze bahçelerine giriyor, zarar veriyor’ diye halkımız kaplumbağaları ters çevirirmiş. Babam buna çok üzülürdü. ‘Yapmayın, etmeyin’ derdi. Kendince kaplumbağaları ters çeviren insanlara protesto amaçlı ve üzüldüğü için bu evi yaptı. Babam hayvanları, doğayı çok severdi. Burada kaplumbağa evin yanında aslan, koyun, tarlayı süren öküz heykelleri yaptı. Sanatsal bir ruhu vardı, çok severdi.”
EVİ GÖRMEK İSTEYEN GELİYOR
Yaşamını çiftçilikle geçiren ve köyünden hiç çıkmayan Bekir Baykara’nın betona şekil vererek üzerini kapattığı kaplumbağa evinin yanı sıra betondan yaptığı çift süren öküzler, çoban ve aslanlar da ilgi çekiyor. Rahşan Sakarya, insanların babasının yaptıklarını merak ettiklerini ve yaşadıkları yere geldiklerini belirterek, “Dışarıdan insanlar direk buraya geliyor. Babamın yaptıklarına bakıyorlar. İnsanların dikkatini çekiyor. Kaplumbağa evin her şeyini kendi elleriyle yaptı, işçi de tutmadı. Şekil verdi. Günlerce burada uğraşırdı. Onun hobisiydi. 1988 yılında başladı, 1997 yılında da evi bitirdi. Yazları burada kalıyoruz. İnsanlar geliyor, fotoğrafını çekiyor” diye konuştu.
KAPLUMBAĞA EV ‘YAŞAYACAK’
Babasının 2015’te yaşamını yitirdiğini söyleyen Rahşan Sakarya, artık evi kendisinin koruduğunu ve oğluna bırakacağını ifade etti. Sakarya, şunları söyledi:
“Babam; 2015 yılında vefat etti. Bu evin benim olmasını çok isterdi. Biz 5 kardeşiz. Mirasta da burası bana düştü. Şimdi burayı ben koruyorum. Çok mutluyum. Artık bu evi hep yaşatacağım. Ben de en çok sevdiğim oğluma vereceğim. Ev bu şekilde yaşayacak. Böyle bir evde yaşamak çok güzel bir duygu. İnsan burada dinleniyor, huzur buluyor. Doğayla iç içeyiz. Diğer beton evlere bakıp bir de bu eve baktığımda şehirde çürüdüğümüz düşünüyorum. Babam Galatasaray taraftarıydı. Galatasaray UEFA Şampiyonu olduğu yıl betondan aslanlar yaptı. Babamın bir eğitimi yoktu. Köyden hiç çıkmamıştı. Burada doğdu, burada yaşadı. Çiftçilikle uğraştı. Bunları yaptı, bizlere de hatıra bıraktı.”
EŞİ SONRADAN SEVDİ
‘Kaplumbağa evi’ yapan Bekir Baykara’nın eşi 73 yaşındaki Zeynep Baykara ise başta evin yapılmasını istemediğini belirterek, şöyle dedi:
“Bana kalsa; ona yaptırmayacaktım. 5 sene ‘Yapmayacaksın’ diyerek uğraştım. Buraya dünyanın parasını harcayıp, masraf etti. ‘Sen sus, sonunda meşhur olacağım. Benim yaptıklarımı gelip çekecekler’ diyordu. Ama göremedi. ‘Ben ölürsem sana gelirler, seni çekerler’ demişti. Dediği gibi oldu. ‘Yapacağım’ dedi, yaptı. Burayı çok seviyordu. İzmir’e gidip gezelim derdim. ‘Yok yok benim denizim, plajım burası’ derdi. Burada çamın altında akşama kadar otururdu. Sonradan kaplumbağa evi ben de sevdim. Hayvanları çok severdi. Ufacık bir karıncanın ölmesini bile istemezdi. ‘Hayvanlara eziyet ediyorlar’ diyordu. ‘Ben bunu yapacağım, millet ibret alsın’ dedi. İnsanlar kaplumbağa evi görünce şaşırıyor. Yakın köylerden kaplumbağa eve bakmaya geliyorlar.”
cumhuriyet