Fatih Erboz – Bünyamin Öztürk / Yeniçağ
İYİ Parti 1’inci Olağan kurultayı parti genel merkezinde gerçekleştirildi.
Ayakta alkışlarla kürsüye gelen İYİ Parti lideri Akşener parti üyelerine, “Hepiniz çok cesursunuz” diyerek sözlerine başladı. Akşener, İYİ Parti kurulmaz diyenlere inat partiyi kurmak için tüm iradesini koyan, baskıdan yılmayan kurucular kurulu üyelerine teşekkür etti.
AKP’yi sert bir dille eleştiren Akşener, İYİ Partinin kurulmasından sonra AKP iktidarının Atatürk’ü test ettiğini belirterek, “İki ayyaş diyenler, Anıtkabir’e gitmeye ne gerek var diyenler Anıtkabir’e gidip dikilmek zorunda kaldılar İYİ partinin kurulmasından sonra. İktidar partisinin yetkilileri başı açık kadınlar için, ‘perdesiz eve benzer ya satılıktır ya kiralıktır’ dedi. Ulaştırma bakanının yardımcısı ‘bir tren hikâyesi’ diye kadınlar için ağır bir yazı yazdı. Atatürk’e, annesine ağır hakaretler edildi. Yetim Mustafa’yı ve onu büyüten anası Zübeyde hanımı çok ağır ifadelerle eleştirdiler. Onları eleştirenler hiçbir şey yapamazlar. İYİ parti kurulduktan sonra ne hikmetse diyanet işleri başkan yardımcılığına bir kadın atandı. İşte İYİ Parti kurulduktan sonra Türkiye’de bir buçuk ayda her şey iyi olmaya başladı” dedi.
SARRAF ÜZERİNDEN SERT ELEŞTİRİ
Geçtiğimiz haftalarda AKP ve CHP arasında yaşanan Sarraf tartışmalarını hatırlatan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir buçuk ay içinde Rıza bey kardeşimiz kripto FETÖ’cü ve CIA ajanı haline geldi. AKP genel başkanı ve yöneticileri yine kandırıldı. Kılıçdaroğlu eliyle ortaya Man adası çıktı. Benim gibi birçok öğretmen Man adasını duyunca çok şaşırdı. Man adası neredeydi herkes zor buldu. Kılıçdaroğu giden paraları söyledi Erdoğan geldi dedi. Para doğru, tartışmaya değer. Türkiye’den 15 milyon dolar meşhur enişteden gitti. Koskoca Cumhurbaşkanı ise yalan söyleyecek değil ya geldi dedi. Eğer bunlar doğru ise bu paralar hangi iş nedeniyle geldi bunların sorgulanması gerekiyor. Ne gelişi ne gidişi sorgulanıyor. Becerikli enişte de, özel kalemin oğlu ve kardeşler demiyorum onların gemicik filoları var zaten ama bu paralar mutlak surette sorgulanması gerekiyor.”
Konuşmasında dış politika konularına da değinen Akşener Kudüs konusunda da iktidarı topa tuttu. Trump seçildiğinde yandaşların tepki göstermediğini ardından Erdoğan’ın deyimiyle 28 Şubat gibi bir darbe girişimiyle Trump’ın karşılaşıldığı ifade edilirken birden her şeyin değiştiğini bildiren Akşener, “Trump iyiydi sonra birden Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ifade etti. AKP Trump’a tepki yerine İsrail’e tepki gösterdi. İsrail’e tepki göstersinler eyvallah şimdi biz milletin avukatı olarak soruyoruz. Malatya’daki Kürecik radar sisteminin kapatılıp kapatılmayacağını bilmek istiyoruz. Bu konuda somut sözlerinizi bilmek istiyoruz. Ayrıca İncirliği kapatacak mısınız? ABD ile ilgili şahsi ilişkilerinizi yeniden gözden geçirecek misiniz? Türkiye’nin itibarını iki paralık ettiniz. Milletin avukatı olarak tavır ve tutumlarınızın takipçisi olacağız. Eyy dediğinize göre hangi tavrı ortaya koyacaksınız bilmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
SÜREKLİ KANDIRILIYORLAR
AKP’nin sürekli kandırıldığını dile getiren Akşener daha önce AKP’yi ABD eski başkanı Obama’nın kandırdığını da aktararak şunları kaydetti:
“Sonra Putin kandırdı ama sonra Putin ile el sıkışıldı. Sonra bir baktık FETÖ kandırmış devletin bütün kılcal damarlarına sızmış bu süreç içerisinde. Neticede bu arkadaşlar kanmış. Anlıyoruz ki Merkel de kandırmış. Sonra hayırsever iş adamı, çok değerli kardeş ve Türkiye’nin hayali ihracat sistematiğinin teslim edildiği meşhur Rıza Sarraf kardeşimiz daha büyük kandırmış. Şimdi bu kadar kandırılma hadisesini alt alta yazdığımız zaman böyle sürekli kandırılan bir ekip Türkiye gibi önemli bir ülkeyi yönetebilir mi? Bu arkadaşlara vasi tayini için dava açılsa sonuç acaba ne olur? Türkiye’nin ciddiyeti kayboldu. Bütün kurumları neredeyse lağvoldu. Üniversiteler dahil olmak üzere bütün devlet kurumları ortadan üçe dörde yarıldı.”
Sözlerine eski bir İçişleri bakanı olarak devam ettiğini söyleyen Akşener, “80 milyar dolarlık bir alışveriş yapılıyor. Meşhur ambargoyu delme işi. İtirazımız yok. Bu 80 milyar doların para olarak İran’a ödenmesinin karşılığı anlaşılıyor ki İran’daki mahkemeyi de takip ettiğinizde 8 buçuk milyar dolarlık bir kısım cebe konmuş. Rüşvet hadisesinden Türkiye’de sebze meyve üretenler, tekstil üretenler, inşaat malzemesi satanlar, ilaç üretenler bütün bu üreticilerin ürettiği her türlü ürün bu 80 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz alımı sonrasında İran’a ihracat olarak gitmesi gerekirken para olarak vermişsiniz. Bunu vermek için de 8 buçuk milyar dolarlık bir parayı aranızda paylaşmışsınız. Kaybolan para bu” diye konuştu.
Amerika’da bir dava görüldüğünü ifade eden Akşener şöyle devam etti:
“Birden bire iktidar partisinin her unsurunun bekası Türkiye’nin bekası haline getiriliyor. Bunu da bilmeniz gerekiyordu çünkü ne yaptığınızı biliyorsunuz. Hapisten çıkardınız, Türk bayrağı ile röportaj yaptırdınız, cari açığı kapattığını iddia ettiniz fakat bu kişinin elini kolun sallayıp FBI ile anlaşıp Türkiye’den gitmesini nasıl sağladınız yada nasıl göz yumdunuz yada nasıl haberiniz olmadı? Her şartta bu sorgulanması gereken bir konudur. Bunun anlamı istihbarat teşkilatlarımızın neredeyse lağvolmuş hale gelmesidir. Bizleri takip ettiğiniz kadar Rıza’yı takip etmemişsiniz.“
İstihbarat birimlerinin gelip Meral Akşener tutuklanacak dediğini bizzat bildiğini kaydeden İYİ Parti genel başkanı, “Bizle meşgul olurlarken Rıza uçmuş” dedi ve bunun çok büyük bir ciddiyetsizlik olduğunu da sözlerine ekledi.
Türkiye’nin çok büyük bir ehliyet sorunu olduğuna dikkat çeken Akşener “Türkiye’nin az önce söylediğim kandırıkçılık nedeniyle bir vasi olma sorunu vardır. İYİ parti bu süreçte Türkiye’deki gidişata ayna tuttu. Bunun için muhteremler hareket haline geçti. Bu yansımaları ortadan kaldırabilmek için her türlü algı operasyonlarını ortaya koyuyorlar. Bu arkadaşlar alışmış ver yesin yat uyusun muhalefetine. Bundan sonra böyle bir şey yok” şeklinde konuştu. Parti kurulduğundan bu yana 5 ili ziyaret ettiğine değinen Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki günlerde hem Tekirdağ hem Kırklareli’ne gideceğim. Arkasından Van ve Ağrı var. Adana, Antalya, Aydın, Isparta, Tunceli var. Türkiye’nin 81 ilini en kısa sürede gideceğiz oradaki tüm kardeşlerimizin sorunlarını dinleyip taleplerini alacağız. Mesela Şırnak, Edirne, Bitlis, Mardin Artvin’e gittik. Bu beş ilin ortak şikâyeti genç işsizler. Üniversite mezunlarının iş bulamaması ve bunun getirdiği huzursuzluklar var. Mardin ve Edirne’nin ortak problemi tarımın çökmesi. Edirne’de hafta sonu Yunanistan’dan gelen turistler nedeniyle esnafın satış yapabilmesi aynı şekilde Mardin’de de iç turizm nedeniyle esnafın satış yapabilmesi dışında imkânlar ortadan kalkmış durumda. Çimento fabrikalarının çalışmaması, şahıslara ait fabrikaların olması, un fabrikalarının olması örneğin Mardin’de. Bitlis, Şırnak ve Edirne’nin ortak özelliği ekonomik problemlerin yanında çok genç yaşta başlayan uyuşturucu kullanımı. 12-13 yaşına kadar düşen Allahın belası bonzai kullanımı. Adil Cevaz ve Ahlat’ta iki anne ayrı ayrı yanıma gelerek oğulları için, ‘Meral hanım konuşta bunları hapse atsınlar belki bu beladan orada kurtulurlar’ dedi. Türkiye’nin geldiği nokta bu. Yatmaya alışmış muhteremler. Güneydoğu’da PKK’nın kontrol ettiği HDP siyahlı bir güç olarak, öbür tarafta devleti temsil eden AKP ve iki araya sıkışmış seçmen. Edirne’ye gidin orada da CHP ile AKP arasında tercihe zorlanan seçmenler, yine çok kolay oy almaya alışmış bir ruh hali. Bunların yanında ise üçüncü güçlü ve yeni seçeneği ortaya koyan İYİ Parti. Cizre’de erkekler Cuma namazına yetişmek için şehir dışında küçük bir camiye gittiler. Bu Koray bey’in şahit olduğu bir hadise. Koray Aydın cemaatle saf tuttuğu sırada bir adam 4 defa baktıktan sonra, ‘siz Koray Aydın mısınız?’ diye sormuş ve kendisine, ‘buralardan çok oy alacaksınız’ demiş. Bu, gerçek problemlere çözüm üreten İYİ Partinin vatandaşımız tarafından anlaşıldığını gösteren örneklerden sadece biri. Cizre’de gezerken bir genç kızla delikanlı bana, ‘siz doğu ile batıyı birada tutuyorsunuz’ dedi. Zigzag yaparak gezmenin bir sonucudur bu.”
“Ben her yerde söylüyorum bu hareket bir kadın hareketidir” ifadelerini kullanan Akşener yine Cizre’den örnek vererek, “Genç bir çocuk benimle selfie yapmak istedi ardından da, ‘kendim için değil, anam için yapıyorum anam seni çok seviyor’ dedi. Kulağına eğilip, ‘anan bana oy verecek mi?’ dedim. Babama dedi ki diye karşılık verip, ‘ben bu kadına oy vereceğim sandığa yalnız gidiyorum. Yalnız gireceğim kime verdiğime sen karışamazsın” demiş. Sonuçta İYİ parti bir kadın hareketi. Aynı zamanda cesaret hareketi. İYİ parti Türkiye için bir kahramanlık öyküsünü ortaya koyacak insanların oluşturudu bir organizasyon olarak Türkiye’de bir güneş gibi ortalığı aydınlatacak. Sadece eleştirileri değil, çözüm de ortaya koyduğumuz bir muhalefet anlayışı ile yola çıktık. Bunun için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Kurultayımız başta da dediğim gibi erken bir seçim olursa tedbir amaçlı yapılan bir kurultay. Sizin gibi cesur insanlarla bir arada olmaktan mutluyum. Kurultayımızın Türkiye’yi oturtacağı bayram sofrasının gerçekleşmesine de vesile olmasını diliyorum“ dedi.
KURULTAYDAN NOTLAR
Sabahın erken saatlerinden itibaren İYİ Parti kurucular kurulu üyeleri genel merkezdeki kurultay salonunun önünde delege kayıtlarını yaptırdı. Kurucular kurulu üyelerinin tamamının katıldığı kongre öncesinde parti genel merkezinde neşeli sohbetler gerçekleştiren üyeler aynı zamanda erken seçim üzerine de tahminlerini birbirlerine aktardılar.
Kongre saatinin yaklaşması ile beraber salona geçen üyeler salonun tamamına doldurdu. Saat 11.20 sularında gelen İYİ parti lideri Meral Akşener ayakta alkışlanarak salona girdi.
Kongrenin açılışını “Hayırlı Olsun” dilekleri ile parti genel sekreteri ve sözcüsü Aytun Çıray gerçekleştirdi. Ardından başkanlık divan seçimleri yapıldı. Başkanlık divanına oy birliği ile Mahmut Bozkurt seçilirken, divan üyeliğine ise Feridun Bahşi, Mehmet Arslan, Elmas Karağun ve Hilal Aslan seçildi.
Kongrenin açılışında kısa bir konuşma yapan Divan başkanı Mahmut Bozkurt, İYİ Partinin Türkiye’nin iyi yönetilmediğinden kaynaklanan siyasi boşluğu doldurmak amacıyla Meral Akşener ve MHP’de kongre isteyen üç yiğit adamın sayesinde hayata geçmeye başladığını söyledi. Ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile kongreye geçildi.
yeniçağ
