Kuruluşuna dair bildirisini 3 Şubat 2015’te İçişleri Bakanlığı’na vererek tüzel kişilik kazanan As Parti hakkında, ilk büyük kongresini süresinde yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kendiliğinden dağılma hali ve buna bağlı hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talebiyle iddianame hazırlandı.
Yüksek Mahkeme tarafından yapılan incelemede, ilk büyük kongresini süresi içinde yapmayan ve zorunlu organlarını oluşturmayan partinin, ilk savunmasında kongre sürecine girdiği, ek savunmasında ise 8 Ekim 2017 tarihinde ilk büyük kongresini topladığı ve gerekli belgeleri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği belirtildi.
KARAR OY ÇOKLUYLA ALINDI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27 Ekim 2017’de Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda ise As Parti’nin ilk büyük kongresini topladığı ve zorunlu organlarını oluşturduğu kaydedildi.
Yüksek Mahkeme, As Partinin siyasi ve hukuki varlığını devam ettirme yönündeki iradesini ilk büyük kongresini yapmak suretiyle ortaya koyduğunu belirterek, partinin kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi talebinin reddine karar verdi. Karar, Anayasa Mahkemesi Üyesi Emin Kuz’un karşı oyu ve oy çokluğuyla alındı.
Kuz, karşı oy gerekçesinde As Parti’nin tüzel kişiliğinin kanun gereği kendiliğinden sona ermesinden sonra ilk büyük kongresini toplaması ve zorunlu organlarını oluşturulmasına ilişkin tasarrufların yok hükmünde olduğunu kaydederek, davanın kabul edilerek, partinin tüm mallarının Hazineye geçmesine karar verilmesi gerektiğini savundu.