Aydınlık
Pekin, dünyada nükleer silahlara en çok sahip ülkenin ABD olduğunu, elinde bulundurduğu nükleer silahların bugüne kadar çok büyük caydırıcılık sağlamadığını ve bunun ABD yönetimi tarafından da bilindiğini belirterek, etkilerini artırmak için “etkisi azaltılmış nükleer silahlar”ı kullanmak istediklerini kaydederek, “Dünya, ABD’nin yeni nükleer stratejisi ile çok tehlikeli bir döneme girmiştir. Bundan sonraki savaşın nasıl olacağı ve nasıl gelişebileceği konusunda ipucu vermektedir” dedi. E. Korg. Pekin, konuya ilişkin olarak sorularımıza şu yanıtları verdi:
DAHA KULLANIŞLI NÜKLEER SİLAH PEŞİNDELER
ABD’nin açıkladığı “Nükleer Durum İnceleme Belgesi” ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
ABD’nin “Nükleer Durum İnceleme Belgesi”, nükleer silahlanma yarışını yeniden başlatacak ve önümüzdeki dönemde caydırıcılık, savaşlar/çatışmalar, önleyici müdahale, terörle mücadele başta olmak üzere diplomasiye ve muharebe alanına yeni bir boyut katacak nitelikte bir konsept ortaya koyuyor. Tabii aynı zamanda çok tehlikeli bir yaklaşımı içeriyor. Söz konusu belge ya da yeni yaklaşım özet olarak; nükleer silahların modernizasyonunu, nükleer silahları kullanma veya nükleer savaşa girme şartlarını gözden geçirmeyi, yeni uluslararası şartlara göre daha yeni ve daha kullanışlı nükleer silah yapımını, Rusya, Çin, İran, Kuzey Kore’yi tehdidini, ABD nükleer kapasitesinden bu ülkelerle mücadelede nasıl faydalanacağını, caydırıcılık kavramı ve nükleer önleyici saldırıya başvurma tanımında değişikliği, nükleer olan ve olmayan saldırılara karşı caydırıcılık, müttefik ve ortaklarına güvence vermek, caydırıcılığın çökmesi durumunda ABD hedeflerine nasıl ulaşılacağını, nükleer olmayan tehditlere karşı bile nükleer silahlara başvurulmasını, ABD ve müttefiklerine nükleer olmayan yıkıcı saldırılarda bulunulması veya siber saldırılarda ağır darbe indirilmesi durumunda nükleer silah kullanılmasını, terör saldırılarına karşı nükleer silahla karşılık vermeyi içermektedir.
KAYBETTİĞİ ETKİSİNİ KAZANMA PEŞİNDE
Dünyadaki mevcut nükleer silahların durumu hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Nükleer silahların yıkıcı etkisi ve oluşan dehşet dengesi dolayısıyla, 73 yıldan bu yana bu silahlar kullanılmamıştır. ABD ve Rusya yedişer bin civarındaki depo mevcutlarıyla nükleer silaha sahip ülkelerin başında gelmektedir. Dünyada otuz beş bin civarında da nükleer başlık bulunmaktadır. Bunların da çok büyük kısmı ABD ve Rusya’ya aittir. Nükleer silahları oluşturduğu caydırıcılığın ABD açısından etkisini kaybettiği değerlendirilmektedir. ABD, buna gerekçe olarak Ukrayna, Gürcistan, Ortadoğu, Doğu Avrupa, Kafkasya, Orta Asya, Afrika, Doğu Akdeniz, Uzakdoğu vb. kritik bölge ve çatışma alanlarında kendisi ve müttefiklerinin zemin kaybettiğini, mevcut durumun Rusya ve Çin’e yaradığını öne sürmektedir. Bunu önlemek için nükleer silahlarını geliştirmeyi ve bunların kullanılmasını yeniden belirlemektedir. Bu maksatla minyatür ya da azaltılmış etkili nükleer silahlar geliştirmeyi plânlamaktadır. Bu nükleer başlıkları denizden (Denizaltı dâhil) atılacak seyir füzelerine, uçaktan atılacak füzelere yerleştireceği ve bunları yukarıda belirtilen durumlarda kullanmayı plânlamaktadır. Böylece Rusya ve Çin lehine gelişen durumu kendisi ve müttefikleri lehine döndüreceğini değerlendirmektedir. Aslında Soğuk Savaş döneminde 8 inçlik obüslerle atılan taktik nükleer mühimmat da geliştirilmişti. Hatta bu bataryalardan Türkiye’de de vardı. Belki ABD’nin yeni nükleer silah stratejisi bunların geliştirilmesini de içerebilir.
Açıklanan yeni “Nükleer Durum İnceleme Belgesi” ile birlikte eskiye göre nasıl bir değişiklik, plânlama farklılıkları vardır ve dünyayı nasıl bir gelecek bekliyor?
ABD’nin yeni nükleer silah stratejisi, yıkıcı bir saldırıya ve terör saldırılarına etkisi azaltılmış nükleer silahlarla karşılık verilmesini öngörmektedir. Yine önleyici güvenlik tedbirlerinin alınması kapsamında da nükleer silah kullanılması plânlanmaktadır. Önleyici saldırıda, rakibin niyetini okuma, düşman saldırısının yakın ve kesin olduğunu gösterecek istihbarata ihtiyaç bulunmaktadır.
ABD’nin 2018 nükleer stratejisi, hem yeni bir nükleer silah yarışına neden olacak hem de azaltılmış etkili nükleer silahların kullanılmasına zemin hazırlayacağı değerlendirmektedir. Bu tehlikeli bir tırmanmaya neden olacak ve savaşın karakterini değiştirecektir. Özel kuvvetlerin ve yerel unsurların, insansız hava araçları, insansız uçakların, robotların, yapay zekânın ve etkisi azaltılmış nükleer silahların kullanılacağı savaş ortamında konvansiyonel kuvvetler, bölgelerin tecridi ve alan hâkimiyeti amacıyla görevlendirilecektir. Terörist saldırılarına karşı etkisi a-zaltılmış nükleer silahlar teröristlerin toplu olarak bulundukları ya da kullandıkları bölgelerde kullanılabilecektir. Dünya, ABD’nin yeni nükleer stratejisi ile çok tehlikeli bir döneme girmiştir. Bundan sonraki savaşın nasıl olacağı ve nasıl gelişebileceği konusunda ipucu vermektedir.