Bülent Esinoğlu / Ulusalkanal
Çimento ve Çelik fabrikalarının Cumhuriyet döneminde kurulduğunu ve küreselleşme saldırılarıyla özelleştirildiğini biliyoruz.
Yılda 100 milyon ton ve 30 milyon ton çelik üretiyoruz. Bu yatırımlar Cumhuriyet döneminin dişinden tırnağından artırtığı ile inşa edilmişlerdir.
Terörün Suriye’de en azgın dönemini yaşadığı 2015 yılında 1.7 milyon ton ve 2016 yılında 1.6 milyon ton olmak üzere Suriye’ye çimento satmışız. 2017 yılında ise, 1.42 milyon ton çimento Suriye’ye satılmış.
Bir hatırlatma olsun diye söyleyelim, Amerika’ya yılda sattığımız çimento miktarı ile Suriye’ye sattığımız çimento miktarı hemen hemen aynıdır.
Suriye devletinin terörden başını alıp Suriye’yi yeniden imar etmek gibi bir durumunun olamayacağı düşünülürse, Çimento üreticilerimiz bu çimentoları PKK’nın inşa ettiği tüneller için satmış olması çok muhtemeldir.
Acaba Çimento Üreticileri Birliği durumu devletimize bildirmiş midir? Yoksa ben üretirim kim satın alıyorsa ona satarım diye mi düşünmüştür?
PKK’nın sığınak tünellerinin Türkiye’den giden çimento ve çeliklerle yapıldığı çok kuvvetle muhtemeldir.
Acaba Suriye devletinin Türkiye’ye bir uyarısı olmuş mudur.
Suriye’ye çimento ve çelik satımı hikayesi; İngilizlerin Afrika’da, İngiltere’ye karşı bağımsızlık savaşı veren savaşçılara İngiliz tüccarlarının silah satmasına benziyor.
PKK Türkiye’ye karşı terör eylemleri yapıyor. Kaçıp saklanmak için yaptığı sığınak tünellerinin çimentosu Türk tüccarlarından gidiyor.
Sermayenin vatanı yoktur diye boşuna söylememişler.
Gönül isterdi ki, Suriye barışa kavuşsun, Suriye’nin imarı için bizim her türlü katkıyı vereceğimiz günler gelsin ve birlikte Suriye’yi imar edelim.
Ama terörün tahkimatına yarayacak çimento ve çeliği vermeyelim. Satmayalım.
görsel: star.com.tr
