Koray Gürbüz / Aydınlık
Ordular sadece ellerinde bulunan topla, tüfekle savaşmazlar. Her ordu aynı zamanda kendi milletinin tarihinden aldığı güçle ve ilhamla da savaşır. Savaş alanlarında en beklenmedik anlarda ortaya çıkan kahramanlıklar bu ilhamın eseridir.
Büyük milletleri masabaşında oluşturulan devletlerin mensuplarından ayıran da budur. Tarihine bakar ve o gün ihtiyaç duyduğu her büyük başarıyı öz tarihinde bulur. Aslında Mustafa Kemal Atatürk bu yaklaşımı çok daha genele yayar. O, hayatın her alanında bireyin daha büyük başarılar elde etmesinde ihtiyaç duyulan özgüvenin tarihten alınabileceğini düşünür. “Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” diyerek geçmişle geleceği birleştirmiştir.
Elbette Mustafa Kemal de kurtuluş mücadelesine başlarken geçmişe bakıyor ve büyük Türk milletinin bir parçası olarak o da daha büyük işler başarmak için geçmişten güç alıyordu. Mustafa Kemal, büyük mücadelesinin ardından Atatürk olarak hayata gözlerini yumduktan ve adını milletin kalbine yazdırdıktan sonra artık o da kendisine bakılan ve daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulan Türk çocuklarının ilham kaynağı haline dönüştü.
Afrin’de bir grup aslan parçası Mehmetçiğin, “Şehitler Tepesi” adını verdikleri yerde, Mustafa Kemal’in Trablusgarp’ta silah arkadaşlarıyla birlikte çektirdiği bir fotoğrafın aynısını çektirmesi geleneğin büyüyerek devam ettiğini gösteriyor.
106 sene önce geçmişine bakarak yola çıkan Mehmetçiklere, 106 sene sonra başka Mehmetçikler bakarak yeni yollar buluyor. Böylece onlarca, yüzlerce ve binlerce yıl; aynı anda yaşanır hale geliyor. Bilge Kağan, Mete’yle, Alparslan, Fatih’le, Mustafa Kemal Afrin’deki Mehmetçikle bir olup el ele verip yeniden tarih yazıyor.
Atatürk’ün ruhunu Afrin’e taşıyan Mehmetçikler sadece bir “poz” vermiyorlar. Onlar aynı zamanda tüm kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı sözlere rağmen bu milletin harcını da gösteriyorlar bizlere. Nerden gelirsek gelelim, saçımızın, gözümüzün rengi ne olursa olsun Türk milletinin harcının Mustafa Kemal’ler olduğunun altını çiziyor Mehmetçik “Şehitler Tepesi’nde”.
Sadece bir fotoğrafla Mustafa Kemal de tüm ihtişamıyla iniyor savaş alanına. Bir millet, atalarından aldığı güçle, onların başarılarına ve yaptıklarına bakarak daha büyük işler yapmak için kendinde güç buluyor.
Ancak bu ruh halinin sadece savaş alanlarına sıkıştırılması da büyük yanlış olur. Aynı ruh halinin, aynı “büyük işler yapma” arzusunun hayatın her alanına hâkim olması, çağı yakalayacak, bizleri muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşıyacak olan atılımların da yapılması gerekli. Az-çok demeden ulusun her ferdinin “daha iyi” olmak için uğraşması lazım. Öğretmenler “daha iyi”, mühendisler “daha iyi”, taksiciler “daha iyi”, topyekûn milletin her ferdinin “daha iyi” olmak için bir adım atması gerekir.
Bizleri, içinde bulunduğumuz büyük tehlikelerden koruyacak olan ve Türk milletini yaşatacak olan bu ruhtur. Muhtaç olduğumuz kudret “damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur”.
Editör: “Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır!”