Bülent Esinoğlu/ Ulusalkanal
Dün gece iki saat arayla, Suriye ve bölge için iki önemli gelişme birden oldu. Amerika adına Trump, “Suriye’den çok çok yakında çekileceğiz. Biraz da başkaları ilgilensin” dedi.
Hemen arkasından Fransa’dan “YPG’ye garanti verdik. Türkiye ile YPG arasında arabuluculuk yaparız” açıklaması geldi.
Birkaç olasılığı bir den konuşmak gerekiyor.
Ya ABD Suriye’de kalmaya devam edecek ve Fransa ABD’ye ilave olacak. Ya da ABD tamamen nöbeti Fransa’ya bırakacak.
Bilindiği gibi, Suriye bağımsızlığını Fransa’ya karşı savaşarak sağlamıştı.
Macron’ YPG ile Türkiye arasında arabuluculuk yapmaya hazırız. Kürtler garanti verdik derken, Rusya ve Türkiye’den hiç bahsetmiyor olması çok ilginç.
Yorumlamak için biraz erken ama ilk gözlem olarak Suriye’de savaş yeni bir aşamaya giriyor diyebiliriz.
YPG’ye garanti veren Fransa Türkiye’yi karşısında bulacağını her halde düşünmüştür.
Gecen haftalarda, Erdoğan ve Macron birkaç kez telefonla görüşmüşlerdi. Demek ki, konu Fransa’nın Suriye’ye asker çıkarmasıyla ilgiliymiş.
Derhal Türkiye, İran ve Rusya devlet başkanlarının bir araya gelerek ne yapacakları konusunda birlik olmaları gerekmektedir.
4 Nisan’da yapılacak toplantının daha büyük önem kazandığını söylemek fazladan olsa gerek.
Fransa Suriye devleti tarafından davet edilmediğine göre, Suriye’de asker bulundurmak için hangi gerekçeyi öne sürecek? Bir gerekçe sürmese de bu durumda Türkiye ile karşı karşıya gelme pahasına bu işe nasıl girişecek?
Sorular çok lakin gelişmeleri beklemek gerekiyor. Gerekiyor ama olaylarda beklenmedik şekilde hızla ilerliyor.
Türkiye, İran ve Rusya, Fransa ile daha kolay baş edebilir diye düşünmek abartı olmaz.
Ancak şunu da akılda tutmalıyız ki ABD ve AB birdenbire Rusya’ya karşı hızlı bir soğuk savaş dönemi başlatmışladır.
Yaşananlar, Fransa hareketinin ABD’ye eklemlenme olasılığının daha yüksek olduğunu da düşündürtülüyor.
Türkiye, Rusya ve İran sağlam durursa, tüm dünya gelse fazla bir şeyi değiştiremezler.
Öyle de olacaktır.
