TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, Edirne’de katıldığı bir programda şeker fabrikalarının özelleştirilmesini eleştirdi.
“NBŞ’nin önünü açacak bir sistem geliyor” diyen Koçal, “Aslında baktığınızda şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde karşınızda ilaç fabrikalarını görüyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“Özelleştirmeleri “Bir milli değerin sermayeye yok pahasına satılması ve belli süre sonrasında da tüm özelleştirmelerde olduğu gibi arsalarından faydalanılarak rezidansların ya da AVM’lerin dikileceği bir sistem” olarak değerlendiren Koçal, sözlerine şöyle devam etti:
Özelleştirmenin Özal döneminden bu yana halkın menfaatine olduğu bir şeye rastlamadık. Ama şeker fabrikaları çok daha farklı. Bir başka boyutu, bu işin nişasta bazlı şekerdir, yani diğer adı NBŞ. NBŞ’nin önünü açacak bir sistem geliyor Türkiye’de. Amerika ve Avrupa ülkelerine baktığınızda doğal yolla üretilen şekerin kotasının yükseltildiğini, yani daha fazla üretime gidilmesi yönünde rakamları görüyoruz. Ama Türkiye’nin önüne aynı AB ve Amerika bir görev koyuyor ve diyor ki; ‘doğal yolla üretilen şeker üretimini azaltacaksın, NBŞ kullanımını çoğaltacaksın.’ NBŞ ile doğal yolla üretilen şeker arasında tüketici sağlığı açısından çok ciddi sorunlar var. NBŞ içerisinde tüketiciyi önüne geçilemeyecek her türlü kanserojen madde taşıyan hastalıkları da beraberinde getiren bir ürün.”
“ÖZELLEŞTİRMELERİN ARKASINDA İLAÇ SEKTÖRÜ VAR”
“Amerika ve Avrupa NBŞ kullanımını azaltıyor, doğal yolla şekeri çoğaltıyor ama Türkiye’de tam tersini uyguluyor. Olaya böyle baktığınızda şehir hastanelerinde yüzde 70 hasta garantisi var. Yani bir ülke düşünün ki; vatandaşların hasta olması üzerine politika geliştiriyor. Sonuçta o hastaneye gidecek bir hasta potansiyeli lazım, diğer tarafta şeker fabrikalarını özelleştirip NBŞ’yi geliştiriyorsun, bu nedenle hastalıklar çoğalacak ileriki süreçte. Dolayısıyla yüzde 70 garantiden kurtularak şehir hastanelerine bir hasta akını olacak. Bu hastaneler ne kullanacak? İlaç kullanacak. O zaman karşılığında tek bir şey geliyor. Dünyayı 3 tane alan idare ediyor. Finans kuruluşları, silah tüccarları ve ilaç sektörü. Aslında baktığınızda şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde karşınızda ilaç fabrikalarını görüyorsunuz. Biz bu nedenle şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çok çalışma yaptık, ama gelinen nokta o ki; dün iki şeker fabrikası usulüne uygun olmadan satıldı. Satın alan birine baktığınızda Türkiye’de hiç adı duyulmamış bir şirket. Belli ki sadece şeker fabrikalarına talip olmak için kurulmuş bir şirket. Diğer taraftan baktığınızda bu fabrikaların değerinin bu kadar olmadığını görüyorsunuz. Yarı yarıya değerle satıldılar.”
yeniçağ