Teoman Alili / Ulusalkanal
3. Dünya Savaşı’nın koşulları konuşuluyor ama bence esas olgular 3. Dünya Barışına işaret ediyor. Siz “savaş olmadan barış olur mu” diye sormadan önce ben sorayım; Savaş olmadı mı? 1950’den başlayarak Amerikan savaş makinesi dünyayı yönetmeye ve Balkanizasyon temelinde ülkeleri bölmeye başlamadı mı? Korelerin ayrılması çin Kore Savaşı, Çin’i tehdit etmek için Vietnam Savaşı, “komünizmle mücadele” adıyla Küba Savaşı, SSCB’yle on yıllarca süren “soğuk savaş”, Şili, Kongo v.b darbeleri, gladyo tezgahları, Yugoslavya’nın bölünmesi, Körfez Savaşı, Arap Baharı, Suriye ve Filistin’e saldırılar v.b… Bütün bu savaşlarda ölenlerin sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Evlerinden, yurtlarından olanlar, haksız yere idam edilen hatta linç ettirilen liderler, savaş mağdurları daha bir sürü savaş sonucu… Evet belki dünya tarihine dünya savaşı olarak geçmedi ama ABD’nin saldırganlığı ve zamanla gerileyen devrimci fikirleirn yerine oluşan Sovyet emperyalizmi dünyada büyük kayıplara neden oldu.
TÜRKİYE’DE ETKİLENDİ
ABD ve SSCB arasında yaşanan “soğuk savaş” dönemini sıcak olarak hissden ülkeler vardı. SSCB’nin dağılmasıyla birlikte Balkan ülkeleri ve NATO bloğu içinde ABD’nin oluşturduğu gütme örgütü eliyle yani süperNATO yada Gladyo’yla Türkiye ve bazı NATO üyeleri. Öne çıkanlar İtalya, Yunanistan ve Türkiye oldu. İtalya’da jandarma teşkilatı Karabinieri, Yunanistan’da albaylar cuntası v.b ile elbette Türkiye’de 1971 ve 1980 darbeleri.. Bütün bu eylemler aslında insanlığa karşı açılmış bir dünya savaşının eylemleriydi. “Böl Yönet” politikasının esası olan “Balkanizasyon” yani küçük şehir devletleri kurmak ve dünyaya hakim olmak projesi ABD’nin dünyaya açtığı savaştı. “Yeni Dünya Düzeni”, “Büyük Ortadoğu Projesi”, “Arap Baharı” gibi isimler kullandılar ama amaçları hep aynı oldu. Başarılı oldukları da var. Yugoslavya parçalandı, SSCB dağıldı, dolar hakim oldu, Türkiye’de BOP eşbaşkanlığı makamı bile kuruldu. Saddam Hüseyine ve Muammer Kaddafi’ye yapılanları hatırlatmaya gerek yok.
HİTLER GİBİ…
Her emperyalist güç gibi ABD’de kazandığı mevzilerin kesin zafer olduğunu sandı ama tarihin tunç gerçeği insanlığın emperyalizme karşı zaferini gösteriyor. Hitler gücünün zirvesindeyken Türkiye’nin tarafsız kalması ve Balkanlar’da Tito önderliğinde gelişen direniş, Bulgaristan’da Dimitrov’un kumpasları yenmesi Hitler’in SSCB’ye kışın saldırmasına ve kaybetmesine neden olmuştu. Elbette Stalin önderliğinde büyük Sovyet direnişi esas etkendi ama insanlık şeytanı dize getirdi. ABD’de kazanımlarından sonra zafer naraları attı; Fukuyama “tarihin sonu” dedi ama tarih ve insanlık sadece yaralanmıştı. Sağlığına kavuşmaya başlayınca şeytana karşı savaşın seyri değişmeye başladı. Rusya’da Putin iktidarı ve Çin’de Jiang Zemin’le başlayan çok kutuplu dünya dönemi zehirlenen insanlığın panzehiri oldu. Panzehir etkisini gösterdikçe gerçek yeni dünya kurulmaya başlandı.
OLGULAR
3. Dünya Savaşı çıkar mı tartışması na olgularla bakalım. Güç dengeleri şeytanı saldıramaz hale getirmedi mi? ABD, Türkiye’nin müttefikliğini kaybetti. Bu belki de yeni dönemin en önemli gelişmesiydi. Artık NATO’nun en büyük ikinci askeri gücü NATO’nun yada ABD’nin en büyük düşmanları olan Rusya ve İran’la ortak hareket etmeye başladı. Türk-Slav-Pers-Arap birliği kuruluyor. En net tanımla Batı Asya Birliği. Buna Çin’i ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nü de ekleyelim buyurun size Avrasya Birliği. Uzak mı? Bir düşünün Tayip Erdoğan yönetimi bile “Avrasya’da dik durmak” gibi ifadeler kullanıyor. Ne oldu hatırlayalım…
-Çin ve Rusya stratejik ortak oldular.
-Şanghay Beşlisi, İşbirliği Örgütü oldu.
-Arap Baharı püskürtüldü
-Ergenekon tertibi çöktü
-FETÖ eliyle Türkiye’de iç savaş tezgahı bastırıldı
-BOP Eşbaşkanlık makamı yıkıldı
-Türkiye, Rusya, İran ittifakı oluştu
-ABD’de çok başlı yönetim oluştu
-Türkiye ve Suriye terörü temizledi
-Çin adil küresel vizyonu açıkladı
-Koreler barışıyor
-Almanya, Avrasya’ya yaklaşıyor
-PKK ve diğer üç harfliler beyaz bayrak çekiyor
AVRASYA DEVRİMİ
Elbette sadece iyi gelişmeleri değil kötüleri de görmeliyiz. Tamam doğrudur, ABD Suriye üzerinden savaş tehditleri savuruyor, Fransa, İngiltere, İsrail ve Suudi Arabistan ABD’yle birlikte hareket ediyor, ABD, Çin’e ticari savaş başlattı. Bütün bunlar da olgu ama esas olan dünyanın girdiği kaçınılmaz rotadır. Rusya’nın en önemli uluslar arası projesi “Türk Akımı” Çin’in en büyük projesi “Kuşak Yol”. İkisi de Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak. İkisinin de merkezinde Türkiye var. Kaynaklar Asya’dan Avrupa’ya ulaşacak. Şeytan ne yaparsa yapsın insanlığın kaderi Avrasya coğrafyasında. Meşhur söz var ya; “ülkelerin kaderi coğrafyasıdır” diye o sözü geliştirelim; “insanlığın kaderi Avrasya coğrafyası. 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Türk ve Rus devrimleri oldu. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Balkan ve Çin Devrimleri ve nihayet “Soğuk Savaş” tan sonra Avrasya Devrimi geliyor. Şeytan savaşı tartışsın “büyük insanlık” gerçek barışa yürüyor. Tunç kanun ilerliyor… Savaşı emperyalistler çıkartıyor, barışı devrimciler getiriyor. Barışın gelmesi için de bedeller ödeniyor ama umut devrimin rotası ve hiç yanıltmıyor.