Nevra Ölçer / Anadolu ve Rumeli Medya
Erken seçim..
Yani?
Ohal uzatıldı.
Ohal şartlarında seçime gidilir mi?
Hadi gidildi, sürüyle Khk ile seçim kanunlarına müdahale edilmedi mi?
Seçim sandığı gezici olacak, siyasi partilerden sandık başkanı olmayacak, aynı binada oturanlar çeşitli sandıklara dağıtılacak…
Sistemde ölmüş oldukları halde yaşıyor görünen 2.5 milyon isim?
Şaibeli Seçsis?
100.000 imzanın doğru sayıldığına kim karar verecek? Güvenilir bir merci mi? Noterler mi, Ysk mı?
Mühürsüz pusula geçerli mi olacak?
Bütün bunlar sürekli olarak bütün medyada çarsaf çarşaf yazılıp çizilmiyor mu?
Şeker fabrikaları satışa çıkarıldı, bütün millet ayağa kalktı.
Ormanlar satılıyor mu, kiralanıyor mu, nedir..
Nerede ağaç görürse kesen birileri yok mu?
Halk her bir şeyi protesto etmekten helak olmadı mı?
Mazot, benzin aldı başını gitmiyor mu?
Çiftçinin suyundan para alacağız da demediler mi?
Halkın memnuniyetsizliği ayyuka çıkmış durumda değil mi?
İnsan, halk bu kadar şikayetçi iken seçime gidiliyorsa, bu hükümet, neyine ve de neye güveniyor demez mi?
Bizim ülkede herkeste bir özgüven patlaması var. İktidarında, muhalefetinde..
Erken seçim açıklaması yapıldı.
Saadet, Vatan, Cumhuriyet Halk ve İyi Partiler “hazırız, buyurun yapın seçimi” dediler. Yukarıda sıralanan konulara rağmen.. Bravo doğrusu. Ne cesur herkes.
İktidar partisi halkın memnuniyetsizliğinin tavan yaptığını görüyor. Buna rağmen seçim dedi. Ona da bravo. “Şimdiye kadar nasıl kazandıysam şimdi de öyle kazanacağım” diye düşündüğü görülüyor. “Şartlar değişti mi ki öyle düşünmesin” de denebilir üstelik.
Muhalefet onbinlerce kişiyle sandıkları koruyacakmış.
Bu ülkede sadece sandık korunarak seçimin kazanılacağını düşünen vatandaş var mı, daha doğrusu kaldı mı?
Naçizane tavsiye: Saniye kaybetmeden bir araya gelin diyorum muhalefete. Seçim güvenliği babadan kalma iyi niyet gösterileri ile sağlanamaz. Teknik destek almak zorundasınız. Ve de hatta yurt dışından bu konuda tecrübesi olan ekiplerden destek almanız zaruri de olabilir.
İktidar partisi bu desteği alıyor. Muhalefet de bu şartlarda profesyonellerle çalışmaz ise başarı şansı bana göre yok.
Bir de basında sürekli şu şekilde açıklamalar okuyoruz: “Ne kadar korkuyorlarmış bizden…!”
Peki, sonuç?
Halk sizi seviyor, umut olarak, hatta tek umut olarak görüyor olabilir. Ancak siz bu hiç şeffaf olmayan sistemin içinde yolunuzu bulabilecek misiniz?
Bulamayacaksanız, elalem korksa ne olur, korkmasa ne olur, eğer sonuç değişmiyorsa, daha doğrusu değişemiyorsa.
Sizden gerçekten korkuyor olabilirler, ama önlem alıyorlar.
Sizin önlemleriniz yeterli mi?
Yani bu korkuyu haklı çıkaracak güce sahip misiniz?
Öyle olmanızı gönülden dilerim, ama profesyonellerle çalışmazsanız karşınızdaki deneyimli grup ile aynı dili konuşmuyor olursunuz.
p.s: Bu arada:
Uzun süredir her şey alternatif yapılıyor.
Yani alternatif oy sayım yazılımları var. Chp’de, İyi Parti’de, Oy ve Ötesi’nde, v.s..
Şu anda madem 100.000 oy şeklinde bir sayı var ortada, o zaman bunun da alternatif sayımının yapılması lazım.
Yani her imza veren bunu bir siteye işlemeli. (Bu partilerin kendi siteleri olabilir, veya ayrı bir ortak site olabilir)
Ya da noterler bu konu için özel bir indirimli tarife uygulamalı mesela, ve her imza kayıt altına alınmalı.
Bunun önemi çok. Örneğin 2015 seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı idim. Alternatif sayım yapan Oy ve Ötesi bağımsız oylarını saymadı. Ve ben hiç bir zaman açıklanan oy sayısına inanmadım.
Ancak şunu da düşünmüştüm. Ben çok oy almış olsaydım, (bir milletvekili için 100.000 oy civarı gerekiyordu), ve bana mesela denseydi ki, 98.970 oy aldın, o zaman bunun neden 100.000 olmadığını ispatlı bilmek isterdim.