Nevra Ölçer / Anadolu ve Rumeli Medya
Ben rahatsız hissediyorum.
2.5 milyon yaşayan ölü varsa sistemde, ve de kimse bu konuda bir şey söylemiyorsa, o seçimden ben bir hayır umamam.
2.5 milyon oydan bahsediyoruz.
Böyle bir durum yokmuş gibi seçime gidilemez.
Gayet basit bir şekilde olmaz bu.
Eğer bu durumun bir açıklaması varsa, ilgili kişiler televizyona çıkıp halka “böyle bir durum yoktur, çünkü..” demeliler.
Aksi taktirde eksi 2.5 milyon oy ile bu işe girmezdim ben olsaydım.
Sanki bu duruma çok kolay bir çözüm bulunamazmış gibi donuk zihinler.
Bu durumu yok sayamazsınız.
İkincisi, bütün muhalefet, seçim yasasına getirilen değişiklikleri bir araya gelerek sorgulamalıdır.
Hepsi bir araya gelip tek tek bütün değişiklikleri masaya yatırmalı ve değerlendirmeli ve bir sonuca varmalıdırlar.
Ortada bir problem yokmuş gibi seçime girilemez diyorum ben.
55 milyon seçmen var. 357 milyon oy pusulası basıyorsunuz. (Basında yer alan 550 milyon pusula lafına karşılık Ysk başkanı çıkıp “hayır, o kadar değil, 357 milyon basıldı” dedi). Ve de biliyoruz ki, bir hata olduğunda onu düzeltme olanağı yok. Yani bir şekilde pusula yırtıldı diyelim, size yenisi verilmiyor. Ülke çapında kaç sandık varsa her biri için 1 adet fazla pusula koysanız, fazla basılacak pusula da o kadar olur. 50-60 bin civarı bir sayı herhalde. 300 milyon fazla pusula basamazsınız. Hadi bastınız, muhalefet nasıl oluyor da yeri göğü ayağa kaldırmıyor, bunu da anlamak mümkün değil. (Muhalefetin iyi niyetli ve aklının başında olduğu varsayımından hareketle).
Bu normal bir seçim öncesi tablo değil.
Cengaver kesilip “benim oylarım yüksek” denemez. Bu göstergeler ile anketlerde çıkan sonuca ulaşamazsınız.
Önceki seçimleri hatırlayın.
Anket sonuçları ile ilan edilen sonuçlar birbirini tuttu mu?
İktidar ile muhalefet arasında düşünce geliştirme yönünden bir asır fark var gibi duruyor.
Ülkemde bu durumu gören kişiler ise ne yazık ki siyasete uzak.
Başarılı siyasetçilerin görevi ise, bu kişileri bulup ülkeye bir yol açtırmak olmalıydı.
Yeni oluşumlarda dahi, üzülerek, dinamik değil statik düşünce yapısını görmenin hayal kırıklığını yaşamaktayım.
Konu vatan millet olmasa “ne halleri varsa görsünler” denmeli aslında.
Ama gördüklerimin beni üzdüğünü ifade etmem de gerekiyor.
Neyse..
Ana muhalefet, yani Chp bu durumu sorgulama konusunda başı çekmeliydi ama, o yapmayınca diğerleri de her şey normalmiş gibi bir yol takip etmeyi uygun gördüler anlaşılan.
Karamsarım.
Bu arada:
Muhalefet partileri için çeşitli aday isimleri dolaşıyor ortalıkta. Hiç duyulmadık isimlerden, seveni olan isimlere kadar her türlü kişi var.
Bu genelde ne demektir ?
Her adı geçen bir miktar oy alabilir demektir. Yani X partisi en iyi ismini ortaya sürse, bu ismin o partinin oyuna yakın bir sayıya ulaşabileceği düşünülebilir. Ama bu kim olursa olsun, sayı düşük olacaktır.
Ancak Sn. Akşener kuvvetli bir rüzgar estirdi siyaset sahnesinde. Bütün muhalefetin ve de belki iktidarın bir bölümünün de oylarını alabilecek bir isim.
Herkes bencilce bir isim arayacağına, Akşener isminde şimdiden birleşip ülkemiz siyasetine bir sıçrama yaptırılabilir diye düşünülebilir. Dediğim gibi, partiler (muhalefet) tek başına hareket ederlerse en iyi isimleri kim olursa olsun, gereken sayıya ulaşamayacak!
Bu durum partinin aylardır her türlü engellenmesine halkın haklı bir tepkisi olarak da gerçekleşmeli belki de.