Nevra Ölçer / Anadolu ve Rumeli Medya
Şu sorumluluk hissi..
İnsanı bir an bile terk etmiyor..
Rahat bırakmıyor da diyebiliriz.
Sanırım ortaokuldaydım. Ezber derslerden hiç hoşlanmıyordum. Hatta nefret ediyordum bile denebilir.
En çok ezberlenmesi gereken dersler de tarih ve coğrafya idi. Başka dersler de vardı. Paragraf paragraf, satır satır ezberle! Ezberin zaman ve zeka israfı olduğunu düşünüyordum.
Ezberlenen şeyler bir tek benim aklımda kalmıyor, herkes sular seller gibi tarih, coğrafya biliyor zannediyordum ama, 10 yıl kadar önce tesadüfen tarih okumaya başlayıp, sonra hep tarih okur hale gelince, gördüm ki, 7den 70e kimsenin aklında bir şey kalmıyormuş meğerse.
O zaman kendi kendime demiştim ki, “Ben ileride milli eğitim bakanı olacağım. Bu ders sistemini öyle bir oturtacağım ki, öğrenciler ezberleyerek değil, anlayarak öğrenecekler. Ülkemin her yerinde gözleri pırıl pırıl, zekası pırıl pırıl insanlar olacak. İnsanlar zekalarını kullanacaklar ve bu durum ülkemi kalkındıracak.”
Böyle düşünmüştüm. Ve hep içimde bu sorumluluk duygusu vardı. “Ben bu durumu düzelteceğim!”
Böyle düşünüyordum ama, bu işe nereden ve nasıl başlanır bilmiyordum. Ama üzerimde hep bu ülkenin çocuklarını ve gençlerini eğitmenin şart olduğu ve benim bunu başarabileceğim hissi vardı. Bu yolda eğitimle ilgili bir vakfın bir süre başkanlığını da yaptım hatta.
Bu arada milli eğitim alanında neler olduğunu da üzüntü ile takip etmekteydim. Gidişatın olağanüstü kötü olması “acaba zararın neresinden nasıl dönülebilir?” şeklinde düşünce üretmemi de beraberinde getirmişti. Beyoğlu belediye başkan adayı olduğum zaman da en önem verdiğim konu bölge halkı için eğitim projeleri idi.
Durumlar böyle iken bir milli eğitim bakanı, yani Sn. Ziya Selçuk, bu makama atandı.
İnsanlar tam emin olmamakla birlikte hakkında iyi şeyler söylüyorlardı, “Başarılı, kendi okulu var, iyi şeyler yapacak” diyorlardı.
Ümitlendim ben de. Yıllar sonra “Oh, düzeltecek ortalığı, ne güzel” dedim. Bir ferahladım. Üzerimdeki sorumluluk hissini arka plana ittim.
Sonra bugün gazetelerde başlık: “Matematik, felsefe, tarih seçmeli ders olacak, din dersi ise zorunlu ders olacak.”
Bu laflar ne kadar doğru bilmiyorum ama, benim huzurum kaçırmaya yettiler.
Zaten sorumluluk hissimi de özlemiştim.
Geldi ön plana yine.
Yazık oluyor ülkeme!