Nevra Ölçer / Anadolu ve Rumeli Medya
Ormancılar..
Ormancılar günü..
Böyle bir gün varmış..
Bursa Belediye Başkanı söyledi..
Çoğu kişi bilmiyordu, şimdiye kadar da böyle bir günün bahsine hiç denk gelmedik..
Ama tamam, güzel..
Peki bu başkan hangi bağlamda bu konudan söz etti?
Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak inanamayacaksınız ama, 30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan bahsederken bu konu gündeme geldi.
Belediye Meclisi’nde “30 Ağustos’ta toplu taşıma ücretsiz olsun” teklifi yapıldı, ve başkan dedi ki: “Son derece gereksiz bu. Her önümüze gelen günü kutlayacaksak ormancılar gününü de kutlayalım”.
Hatırladığım kadarı ile Bursa’da seçim sonuçlarına itiraz edilmiş, itiraz kabul edilmemiş ve Akp az bir farkla kazanmıştı.
Durum böyle olunca Bursalıları suçlayamıyorum.
Aslında 30 ağustos ve ormancıların sanırım bir ortak yanı var..
30 ağustos’u takmayan başkan, herhalde ormanları da sevmiyordur. Bu nedenle 30 ağustos kelimesi çağrışım yapmış olmalı diye düşünüyorum.
Akp döneminde bütün ülke betonlaştı. Her yerde ve hep ağaç kesildi. Halk ağaçları nasıl koruyacağını bilemedi, ve bu ağaç kesenleri de anlayamadı.
Hangi işe yarayacağı anlaşılmayan projeler için sürekli bir yerlerde yüzbinlerce ağaç kesiliyor.
En son olarak bu projelere örnek olarak ODTÜ’den geçen yol için 600 gün sonra mahkeme “ağaçları kesmeyin” kararı verdi. Arada kesilmişti ama bu ağaçlar..
Ağaçlar bir ülkenin nefesi. Toprağı koruyan onlar, bereket saçan onlar, nefes aldığımız havayı temizleyen onlar..
Hindistan’da bir günde milyonlarca ağaç dikiliyor, Bazı ülkelerde belirli sayıda ağaç dikmeyen mezun olamıyor, ve bu ülkede ülkenin nefesini kesiyor birileri habire.
Projeler ne kadar gerekli belli değil ama, gerekli oldukları varsayılsa bile, çözüm ağaçları kesmek değil, ağaçlarla bir çevre oluşturmak. Dünyanın bir sürü yerinde olduğu gibi..
O yüzden diyorum ki, Akp 30 ağustos’a değer vermeyen bu kişiye eğer anlayacağı dilden nasihat etmezse, “ağaçları ve 30 Ağustos’u sevmemek” Akp’nin üzerine kalacak.
Ülkemizin kuruluş mücadelesini küçümsemek de kimsenin haddi değildir ve olamaz da.
Bazen bir laf söylersiniz, bu laf sizi siler geçer ve varoluşunuzun bundan sonraki sürecinde görünmez olursunuz. İnsan ne dediğine dikkat etmek ve ülkenin kurucu değerlerine saygı göstermekle mükelleftir.
Dünyanın her yerinde bu böyledir.
