Havayı Algılamayan Adam

Nevra Ölçer / Anadolu ve Rumeli Medya

Olağanüstü basit..

Başınızı kaldırıyorsunuz ve göklere bakıyorsunuz…

Sonra başınızı tekrar eski haline getiriyorsunuz..

Olması gereken: Arada geçen kısa sürede ne gördüğünüzü algılamanız..

Beyaz çizgilerle dolu bir gökyüzü..

Sis olmayan beyazlıklar..

Uçağın çıkardığı izin yarım saat gibi kısa bir sürede bütün göğü kaplaması..

Ve gökte bulut olmayan bulutumsu bir görüntünün oluşması..

“Bana dokunmayan yılan…” misali bu konuyu zihinden atmak..

Ama insana soruluyor sonunda: “Nereye kadar?”

Bugün haberlerde “İstanbul’da hava kirliliği çoğu bölgede üst sınırda; özellikle Ataşehir ve Alibeyköy’de insanlara tavsiyemiz, maskeyle dışarı çıksınlar”..

 

Eğitim önemli, ama hür düşünce her olayın kökü..

Ata’mız sınırlara çarpmadan, en iyi eğitimi alarak, mantık bağlantılarını kendi kurarak, mavi göklere baktı..

Ondaki hür düşünce, “hür” derken bir takım kısıtlarla kendini engellemediği düşünceyi kastediyorum, anlaşılıyor ve görülüyor ki, toplumlarda ender görülen bir özellik..

İnsanların ne kadar eğitimli oldukları fark etmiyor, gök yüzüne bakıp bir şey göremiyorlar..

Böyle olunca ben bütün o eğitim kurumlarını sorguluyorum, en iyi diye bilinerek bilinç tıraşlaması yaptıkları kanısındayım..

Sonuç ne oluyor: İnsanlar hasta, insanlar ölüyor..

İdare makamında olanlar da ölüyor, çoluk çocuklarının geleceği de gidiyor, ama yönlendirilmiş bakışlarla bazı noktalara odaklandıklarından görmüyorlar…

“Göğe bak” diyorsunuz, önceden onlar için döşenmiş raylarda seyrettiklerinden lafı algılamıyorlar..

Dediğim gibi en iyi okullarda eğitim alanlar bile böyle..

İnsanlarla röportaj yapılıyor, “astım hastasıyım, temiz hava al diyorlar, balkona çıkınca daha kötü oluyorum” diyorlar..

İstanbul’un yeşili gitti, kirli havayı temizleyecek ağaçlar gitti, gökleri zehir doldu, aynı havayı soluyan yüzbinler yurt dışından ithal oldu, ve sonuç: İnsanlar nefes alamıyor..

Elle tutulmayan şeyleri göremeyen birileri bizi yönetecek, öyle mi?

Her gün aynı konuları konuşarak, olmayacak maceralara ülkeyi sürükleyerek, sürüklenmesini yapıcı durduramayan muhalefet olarak, bari bir göklere bakaydınız..

Birileri ölmeye devam etmeden önce..

Bu arada, göklere ağır metaller dolu spreyleme yapılması konusunun amacı dünya nüfusunu azaltmak olarak açıklanıyor.. (bkz: chemtrails)

Yani 3-5 çocuk olsa da her ailede, bu gidişle yaşayamayacak onlar..

Bunu anlamak zor mu hakikaten?