Nevra Ölçer
100 yıl oldu. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı oldu.
Herkes heyecanlı, ama sadece bugün değil, yıllardır sürüyor bu heyecan.
Cumhuriyetimiz Atamızın gösterdiği yolda ilelebet ilerlerken bir asırı devirdi.
Herkes bu tarihi bekliyordu. Bekliyordu ama, kafasında soru işaretleri ile bekliyordu.
Cumhuriyet kutlamaları son yıllarda herkesin alıştığı, “kutlama böyle olur” diye bildiği, beklediği şekilde olmuyordu.
Sosyal medyada yüksek sesle bu durumdan şikayet eden, isyan eden, rahatsızlıklarını belirten vatandaş videoları artmaya başlamıştı.
“Benim Cumhuriyetim elbette kutlanacak, hiç bir bahane ile bu engellenemez” diyordu insanlar.
Ama bir şey oldu.
Bir baktık ülkenin her yerinden okullar ihtişamlı hazırlık konusunda harikalar yaratmışlar.
Cıvıl cıvıl öğrenciler, yüzlerce, binlerce öğrenci, gururla yaptıkları hazırlıkları sunuyorlar. Bandolar, gençler bayraklar ile eski milli bayramlarımızda olduğu gibi kortejler oluşturuyorlar.
Kırmızı beyaz kıyafetler içinde yurdun her yerinden olağanüstü özenle hazırlanmış gösteriler sunuyorlar.
Öğretmenler, anlaşılıyor ki, yurdun her köşesinde büyük bir sorumluluk bilinci ile hareket etmişler.
Sanatçılar 100. yıl için eserler bestelemişler ve sahnede uyarlıyorlar. “Rapçi” bir müzisyen klasik bir eser yaratıyor, takım elbiseli orkestra ve korosu ile sahnede eserini dile getiriyor.
Firma reklamlarının büyük bir özenle Atatürk sevgi ve saygısıyla hazırlanmış olduğunu görüyoruz.
Bu hazırlıklar için gerekli maddiyata sahip olmayan okullar vatansever kişilerden sponsor buluyor.
Pırıl pırıl gençler, çocuklar heyecan ve gururla bu gösterilerin bir parçası oluyorlar.
Bu o kadar önemli ki bir ulusun geleceği açısından, bu duruma şahit olmak mutluluk gözyaşlarına neden oluyor bende.
İlkokulu Ankara Kolejinde okumuştum. Bendeki heyecan ve hislerin kökeni bu eğitim kurumuna dayanıyor.
Bu nedenle bu gençliğin muhteşem temeller üzerinde yükseldiklerini görerek o heyecanı tekrar yaşıyor ve geleceğimize mutlulukla bakıyorum.
Bu gösterilere katılan çocuklar bunu bir ömür boyu unutmayacaklar.
Eğer halkımızda yönetimin bu konuda yavaş olabileceği şüphesi olmasa bu hazırlıklara girişmezlerdi diye düşünüyorum.
Evvelden okullara “şunları yapın” denir, onlar da böyle yapardı.
Şimdi tam da düşüncenin gerekliliğini kavramış olarak bir şey söylenmeden yapıyorlar.
Bazı işlerde de böyle bir hayır oluyor demek.
Bu arada Milli Savunma Bakanlığı’nın Boğaz’da 100 gemi ve 20 uçak ile bir gösteri yapacağını memnuniyetle öğrendik.
Atamızı ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve sevgi ile anıyoruz.
25 Ağustos 1925: Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister” Mustafa Kemal Atatürk