Nevra Ölçer
Aralık ayının ortalarında sosyal medyada bir bot reklamı gördüm. Bu botlar kırmızıydı ve çok beğendim. Fazla düşünmeden sipariş verdim. Ödediğim ücret 60 dolardı ve girdiğim site İngilizceydi, bu nedenle botların geleceği yer Amerika veya Avrupa diye düşündüm, ama sonra ortaya çıktı ki, Çin’miş.
Kargo süresi 7-14 gün denmişti ve beklemeye başladım. 7 Ocak tarihinde postacı katlanmış bir kağıt getirdi. Burada “gümrüğe tabi eşya olan bir paket için” gümrüğe gelmem gerektiği belirtilmişti. Paket ayın 2’sinde gelmiş, bir hafta, yani 9’una kadar buradaymış, sonra geri gönderilecekmiş, ama dediğim gibi bunu bildiren kağıt bana ayın 7’sinde ulaştırıldı.
Ayın 8’i sabahı mecburen gümrüğe gittim. Bu arada gümrük Başakşehir – İkitelli’de, yani kolay bir adres değil. İsmimle çağrıldım, bir odaya girdim. Burada büyük bir masa, ve masanın arkasında oturan iki memur vardı. Masanın üstünde de bir paket duruyordu.
Memurun biri bana “Evet, paketi geri gönderiyorsunuz.” dedi. Hiç bir şey anlamadım. “Niye geri göndereyim, daha görmedim bile.” dedim.
Bunun üzerine bu kişi bana ne dedi, biliyor musunuz?
” (A)Yeni yönetmeliğe göre bu ayakkabıları istediğinizi belirten bir beyanname dolduracaksınız, ve(B) bunun için 3500 lira ödeyeceksiniz. (C) Bu beyannamenin de kabul edilmesi gerekir, bu biraz sürer. (D) Sonra bu gelen ayakkabıların Türk standartlarına uyduğunu ispat edeceksiniz. (E) Sonra %60 olan gümrük vergisini ödeyebilirsiniz. Bu da, eğer bu ayakkabılar marka değilse, marka ise bunun bir kaç mislini ödeyeceksiniz” dedi.
Yıllarca önce bir yerde okumuştum. Çin nüfus artışını kontrol altına almak için tek çocuk politikasına geçmişti. Daha fazla çocuk isteyen için sürüyle yaptırım oluşturulmuştu.
Bir kadın “ben bütün parayı ödeyeceğim, bu zorlukları kabul ediyorum, ikinci çocuk istiyorum” demişti. (A)
Bir süre sonra mahalle görevlisi gelip ikna konuşması yapmış, ancak kadın diretmişti. (B)
Daha sonra şehir sorumlusu gelip bir konuşma yapmış, ama sonuç değişmemişti. (C)
Daha sonra bölge sorumlusu gelmiş, kadınla ciddi bir konuşma yapmış, ama kadın kararını değiştirmemişti. (D)
Sonra hükümetten bir sorumlu gelmiş, ve yanlış hatırkamıyorsam 5 aylık hamile olan kadın çocuğu aldırmıştı. (E)
Gümrükte karşıma çıkan her ifade, ve bunun arkasından gelen diğer ifade bana Çin’deki çocuk politikasını hatırlattı.
Ama kendime şunu soruyorum: Ben sipariş vererek bir ürün getirtiyorsam, bunu istediğime dair neden beyanname vereyim? Bir ürün için para veriyor olmam bunu istediğimin kanıtıdır. Hadi verdim, neden böyle yüksek bir miktar ödeyeyim, hadi ödedim, standart eşitliğini ispat etmek nedir? Eğer standardı düşükse bu benim problemim, kalitesiz ayakkabı giyerim, bir daha oradan alışveriş yapmam. Durum böyle olunca da firmalar zaten ne ürettiğine dikkat eder, aksi takdirde satış yapamaz.
Böyle bir genelge kanunlara uygun mudur?
p.s: Botlar geri gitti. Bu olanları firmaya yazdım ve ülkem adına üzüldüm.